Bölüm 11 - Kısım 1

1.1K 179 82
                                    

Saray on sekizinci yaş günümde bıraktığım gibiydi. İhtişamlı bir bina, çevresinde içinde yaşayanların yüksek ihtimalle bir kez bile yürüyüp zevkini çıkarmadığı devasa bir bahçe ve suratsız muhafızlar... İçeri girmem zannettiğimden daha kolay olmuştu.

Her ne kadar hizmetliler girişimi kraliçeye duyurmak isteseler de bugün kraliçeyi selamlayamayacak kadar yorgun olduğumu söyleyerek onları engellemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her ne kadar hizmetliler girişimi kraliçeye duyurmak isteseler de bugün kraliçeyi selamlayamayacak kadar yorgun olduğumu söyleyerek onları engellemiştim.

Zeniel'in yaşadığı bina ana sarayın arkasındaki ufak saraycıktı. Arabacı bu binanın önünde geldiğinde atları kişneterek durdurdu ve ben de sakin hareketlerle aşağıya indim. Morgan haklıydı, geçişten sonra delicesine yorgundum fakat Zeniel'i görmek istiyordum. Gerçekten de kitapta yazdığı gibi bana karşı nefretle mi doluydu öğrenmeliydim.

Binanın baş hizmetlisi olduğunu tahmin ettiğim adam ben arabadan iner inmez yanıma gelip beni selamladı.

"Hoş geldiniz Leydi Minel. Ekselanslarıyla görüşmek üzere önceden talepte bulunmadığınız için prensimiz hazırlanana kadar sizi bekleme salonuna alacağım. Sizin için de uygundur umarım?"

Başını yerden kaldırmaktan çekinen adama bir göz atıp girişe yöneldim. Koridorları hızla geçerken burada da Kara Kule'deki gibi betimleme hatası olmadığını umuyordum.

(Heykelleri atarsak fotoğraf aklımdaki koridora uyuyor)Anastasia'nın tasvirinin ayrıntıları tamamen doğruysa prensin odasını elimle koymuş gibi bulacaktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Heykelleri atarsak fotoğraf aklımdaki koridora uyuyor)
Anastasia'nın tasvirinin ayrıntıları tamamen doğruysa prensin odasını elimle koymuş gibi bulacaktım.

"Leydi Minel bekleyin lütfen. Prens hazretleri şu an meşguller, sizi bekleme salonuna alabi..."

"Yok yere kendini yorma. Ah işte şu oda olmalı. Kapısındaki muhafızlara bakılırsa turnayı gözünden vurduk denilebilir."

Büyük ihtişamlı kapının önünde kapı kadar gösterişli iki muhafız, çok beklemiş yoğurt kadar ekşi suratlarıyla dikiliyordu. Onları umursamadan kapının kulpuna elimi uzattım. Normalde bu kapıyı benim için onların açması gerekirdi lakin şu anda bunu önemseyemeyecek kadar yorgun ve acele içindeydim.

Muhafızlardan biri "giremezsiniz," diyerek kulpa uzanmış kolumu tuttu. Gözlerimi hızla büyütürken çıkıştım.

"Bu ne cüret?!"

MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin