Bölüm 7 - Kısım 3

1.3K 180 11
                                    

"Hiç dedikodularla ilgilendiniz mi Leydim?"

"Elbette lakin hangisini özel olarak konuşmaya dâhil etmeye çalışıyorsunuz?"

"Hani şu kraliçenin, ablasının sevdiği adamla yani ölmüş vekil kralımızla evlenip çocuk yapmasını ve vekil kralın, oğlu doğar doğmaz saraydan ayrılışını içereni."

"Bu bir dedikodu değil ki gerçek. Lafı dolandırmaya mı çalışıyorsunuz?"

"Hayır, sabırlı olun lütfen. Bu dedikodudan haberdar olduğunuza göre kraliçe ve vekil kral arasında romantik bir bağlanma olmadığını da biliyorsunuzdur. Asıl olay da bir nevi buraya dayanıyor: Söylenenlere göre sevgili prensimiz kraliçenin oğlu değilmiş. Kral ile saraydaki bir hizmetlinin çocuğuymuş. Bildiğiniz üzere ilk çocuk doğmadan cariye almak uygun görülmez ve hatta henüz kurulmuş diyebileceğimiz ülkemizde cariye almak daha görülmedi denilebilir. İşte sırf bu yüzden kraliçe çocuğu kabullenmiş ve vekil kralı saraydan yollamış. Ne çocukla ne de vekil kralla çok ilgilenmeyen kraliçemizin bir çocuğu olabileceği ihtimali doğduğunda işler değişmiş tabii."

"Zeniel kraliçenin oğlu değil mi yani?! İyi de kraliçe neden yasak ilişkisi olan kralı saraydan doğrudan sürmemiş ki? Elinde yeterince sebebi varmış zaten."

Rasolen hayır manasında başını sallarken araç yeni bir taşa takılıp ikimizi de bir süreliğine koltuklarımızdan etmişti. Yeniden toparlandığımızda Rasolen kaldığı yerden devam etti.

"Sence ona inanırlar mıydı? Zaten ablasının ölümü oldukça şüpheliydi, bir de vekil krala karşı suçlamada bulunsaydı o sırada sarayda taraftar sayısı pek fazla olmayan taze kraliçemizi çiğ çiğ yiyebilirlerdi. Ayrıca şu anki duruma bakarsak kraliçe ileride bir kız çocuğu dünyaya getirirse miras sıralamasın tamamen değişeceğini bildiğinden de umursamamış olabilir. Her neyse... İşler bundan tam dokuz ay on gün önce değişti."

Rasolen hikâyeye kendini kaptırdığından vücut dilini de işin içine katmıştı. Suratımda benden izinsizce oluşan merak dolu ifade ile bu an, on iki yaşında bir ağabeyin kız kardeşine kırmızı başlıklı kız masalını anlatması gibi masum görünen bir kareydi.

"Kraliçe hamile olduğunu fark etti. Bebek kızdı. Bu da demek oluyordu ki ondan olmayan üvey oğlu için endişelenmesine gerek yoktu. Sonuçta kara büyücü bir kız çocuğu demek gelecekteki kraliçe demekti."

"Ama Zeniel doğduktan bir sene sonra mirasçı ilan edilmişti. Her ne kadar bebek kız olsa da bu işleri karıştırmaz mıydı? Kraliçe bile bile neden onu vekil ilan etti?"

"Bir kara büyücü olmanıza rağmen temel dolaşım teorilerinden bihabersiniz galiba Leydim. Eğer bir bebek kız ve kara büyücü ise bu, tüm kartların yeniden dağıtılması demektir çünkü doğa siz kadınlara kara büyücülük konusunda büyük bir iltimas geçmiş diyebiliriz."

"Bize iltimas mı geçmiş? Bununla tam olarak neyi kast ediyorsun?"

Rasolen hikâyesinin bölünmesinden pek memnun görünmese de sorumu cevapladı.

"Kara büyücülerin en önemli özellikleri içlerinde yaratıcı bir özle doğmalarıdır ve bu açıdan baktığınızda her kadının içinde buna dair bir öz vardır. Büyücü olsunlar ya da olmasınlar... Hala anlamadıysanız Leydim kadınların çocuk yapabilme güçlerinden bahsediyorum. Her kadına bahşedilmiş bu yaratıcı öz, yeni bir varlığı ortaya çıkarmak için yeterlidir ki bir kara büyücü olarak farkındasınızdır lakin söylemeden geçemeyeceğim bu yaratmanın en üst seviyesidir. Elbette eğer bir kadının yaratıcı etkisine dışarıdan bir öz eklenirse –yani bir kara büyücü olurlarsa- yaratıcılıklarının herhangi bir erkekten daha baskın olması kaçınılmazdır. Taht ise gücü sever. Bu sebeple en doğal şey kara büyücü bir kız çocuğun miras sıralamasını kökten değiştirmesidir."

MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin