Yağmur Bora'nın tişörtünü çıkardıktan sonra dövmeyi görüp duraksadı. Bora Yağmur'un elindeki tişörtü sinirle çekip üzerine geçirirken bana döndü. Tişörtün üzeri ıslaktı. Yavaşça bileğimi kavrayıp beni kendi odasına götürdü.
"Üzerime çay döktü sonra birden üzerimi çıkarmaya çalıştı. Olay bu." Kaşları çatıp yatağa oturdum.
"Sen de hiç karşı gelmedin. Öyle mi?" Dizlerini yere koyup karşıma geçti sonra da ellerimi tuttu.
"Bir an neye uğradığıma şaşırdım." Yüzüne baktığımda gayet suçsuz duruyordu. Kaşlarımı serbest bırakıp kafa salladım. Sonra tişörtün ucunu tuttum.
"Çıkar şunu hasta olacaksın." Kafa sallayıp tişörtünü çıkardı. İsmimin yazılı olduğu göğsüne bakıp gülümsedim. Sonra da odadan dışarı çıktım. Yağmur kanepeye yayılmış televizyon izliyordu. Bu kızdaki vurdum duymazlık beni delirtecek derecedeydi. "Seni şimdiden uyarayım. Sonra üzülmeni istemem." Cümlem bitince yüzüme baktı.
"Ne konuda?"
"Sol göğsünde ismimi taşıyan adam konusunda." Yüzüme saçma bir bakış fırlattı.
"İsminin yazılı olduğu her şey senin mi oluyor?" Bu kız cidden beni delirtiyordu.
"Yanlış soru. Sevdiğim her şey benim oluyor." Kafasını iki yana salladı.
"Ayrılacaksınız. Herkes ayrılır. Bence bu kadar takılma." Derin bir nefes aldım.
"Bana bak Yağmur. Sevgilinin seni terk etmesi bizi ilgilendirmez. Bu evde misafirsen ilişkimize saygı duy. Çünkü cidden kalbini kırmak istemiyorum." İkinci cümlemden itibaren yüzüme bakmaya başladı. Söyleyeceklerim bittiğindeyse yerinden kalktı ve bana omuz atarak banyoya yöneldi. O banyoya girdiğinde Bora da salona girmişti. Kapının çarpılma sesini duymuş olacak ki ne olduğunu sorar gibi yüzüme baktı. Kafamı iki sallamakla yetindim. Yanlış bir şey söyleyip söylemediğimi düşündüm ama yanlış bir şey söylemediğime emindim. O vurdumduymaz bir kızdı. Sevgilisinin onu terk etmesine aldırış etmiyormuş gibi gözüküyordu. Ya da bilerek mi öyle davranıyordu? Bora elini gözlerimin önünde salladı. Düşünürken dalıp gitmiştim.
"Sevgilim? İyi misin sen?" Elini tutup gülümsedim.
"Biraz gerildik o kadar." Derin bir nefes aldım. Ben bu kızı nasıl babasını affetmesi için ikna edecektim?
"İstersen evden biraz uzaklaşalım. Kahvaltımızı da dışarıda yaparız."
"Ee ama Yağmur?" Bora bir süre düşündü.
"Destina'ya haber ver. Beraber takılsınlar işte." Hemen Destina'yı aradım. Destina teklifimi kabul edince de giyinmek üzere Bora'nın odasına girdim. Kot pantolonumu üzerime geçirip üzerime giyecek bir şeyler ararken kapı açıldı. Elime aldığım yastığı önüme siper ettim. İçeri giren kişi Yağmur'du. Derin bir nefes aldım ama yastığı indirmedim.
"Ne yapıyorsun sen burada? Üzerimi giyiniyorum, hemen dışarı çık." Omuz silkip yatağa oturdu.
"Sende olan bende de var canım." Gözlerimi devirdim. Bu kız cidden beni deli ediyordu. Yastığı bir köşeye fırlatıp tişörtlerimden birini elime aldım. Yağmur sol göğsümün üzerine bakıyordu. "Sende neden Bora yazmıyor?" Yağmur'un beni sütyenle görmesi hoşuma gitmiyordu. Elimdeki tişörtü hızlıca üzerime geçirdim. Yağmur hala bana bakıyordu.
"Ne?" Sesim biraz yüksek gibiydi. "Ne var? Ne bakıyorsun?"
"Vücudun iyiymiş. Bora'yı biraz tanıyorsam seninle sevgili olmasının tek nedeni vücudun." Kıyafetlerimin olduğu bavulu gürültüyle kapatıp köşeye koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Sen Benimsin
Romance"Bak anlamadıysan eğer tekrar söyleyeyim. Sen bensin. Ve seni sevdiğim günden beri bana aitsin. Seni bırakamam, kaybedemem. Senden asla uzaklaşamam. Çünkü sen benim içinsin. Çünkü sen benimsin. Bu asla değişmez. Bu bir kaide. Benim kaidem. Hiç bir i...