Yok canım ne aşkı daha neler?

34K 853 48
                                    

Kendimi anlatmakta çocukluğumdan beri sorunlar yaşayan biriyimdir. Birine hayatımdan kesitler sunmak hiçbir zaman hoşuma gitmemişti. Üstelik nerden başlayacağımı bilmemek de sinir bozucuydu.

Adım Nilay Karaca. Böyle başlamak en doğrusuydu sanırım. Konuşmak en sevdiğim eylemdi. Tabii bunda hukuk ikinci sınıf öğrencisi olmamın da etkisi büyük olabilirdi.

Hasan'la çocukluğumuzdan beri aynı fakültede okumayı hayal ederdik. Bu hayalimi gerçekleştirmek beni dünyanın en kazançlı insanı olarak hissettirmede çok büyük rol oynamıştı. Dışardan belli etmek istemesem de duygusal bir yapıya sahiptim. Hayaller kurardım. Sonra bu hayalleri bir kağıda yazar uçak yapıp uçururdum. Küçüklüğümde bunun hayallerimi gerçekleştirmenin tek yolu olduğunu düşünmek yeterince hayalperest bir çocuk olduğumu kanıtlar nitelikteydi.

İnsanlar güçlü olduğumu yani dışardan öyle göründüğümü söylerlerdi. Yaşadıklarımı insanlara anlatıp bana acımalarını düşünmek bile beni çileden çıkarıyordu. Anlatmayı pek sevmediğim bir hikayem vardı.

Beş yıl önce ehliyetini henüz yeni alan abimle ufak bir gezintiye çıkmıştık. 15-16 yaşlarımdaydım. Abim de 19'una yeni basmıştı. Abimle şakalaşmaya başladık. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu. Feci bir kaza geçirdik. Kaza anını hatırlamasam bile abimin cansız bedenini araba enkazından çıkardıkları dün gibi gözümün önündeydi. O anı ne zaman düşünsem kafamı koparıp düşüncelerime bir son vermek istiyordum. Kendimi kazanın tek suçlusu olarak görüyordum. Eğer abime gezintiye çıkmamız için ısrar etmeseydim ya da yolculuk esnasında onunla şakalaşmasaydım tüm bunlar yaşanmazdı.

Düşüncelerime bir son vermek üzere elimle başımdaki düşünce bulutlarını dağıtır gibi ellerimi başımın üstünde sağa sola savurdum.

Bu olayı çevremde tek bilen Hasan'dı. Nedeniyse çocukluğumdan bu yana beraber olmamızdı. Abimi kaybettikten sonra yanımda duran ve beni hayata bağlayan oydu.

Hasan çok yakışıklı bir çocuktu. Uzun boyu ve geniş omuzları onu güçlü gösteriyordu. Büyük bir kısmı sağ tarafa doğru yatmış siyah dağınık saçları vardı. Ela gözleri onu benim gözümde dünyanın en şebek ve en tatlı insanı yapıyordu. Giyim tarzı tam bir rock yıldızına yaraşır şekildeydi. Herkese karşı sert duruşu bir tek bana işlemiyordu. Bana kızamıyor ya da küsemiyordu. Ne zaman suratımı assam "Asma o güzel yüzünü fındık burun." diyordu.

Bana ya fındık burun ya da çekik göz derdi. Arada bir kıvırcık, rengi turuncuya çalan saçlarımla da dalga geçtiği olurdu. Kendini beğenmiş tiplerden değildim. Ama aynada baktığımda gördüğümden memnundum. Çok sıska ya da balık etli değildim. Tam ortası diyebilirdim. Düzgün fiziğimi küçük yaştan beri voleybol oynamama bağlayabilirdim elbet.

Fakülteye ilk geldiğim sene Hasan'dan başka arkadaşım yoktu. Kütüphaneyi keşfettiğim dönemlerde Burcu'yla tanıştım. Zaten sonra çok iyi anlaşınca ayrı eve çıkmaya karar verdik. Burcu uzun sarı saçları olan koyu kahverengi gözlü güzel bir kızdı. Engin beyaz tenli simsiyah saçları olan yakışıklı bir üçüncü sınıf öğrencisiydi. Burcu'yla, Hasan'ın grubunun çıktığı kafede tanışmışlardı. Engin Hasan'ların grubunda bas gitar çalıyordu. Uzun süredir ayrılmamış olmaları bizi epeyce şaşırtmıştı. Engin biraz çapkın, hovarda bir insandı. Burcu'yla uzun bir süredir beraber olmaları onun Burcu'ya aşık olduğunun göstergesiydi.

Birinci sınıfın sonlarına doğru Ege'yle tanışmıştım. Koyu kahve saçları esmer teni ve keskin surat hatlarıyla gerçekten yakışıklı bir çocuktu. Bana bakacağı aklımın ucundan geçmezken beni gördüğü anda yanıma gelip konuşmaya çalışmıştı. Kısa bir süre sonra çıkmaya başladık. Onu hiç tanımadan onunla çıkmak hayatımın hatasıydı. Çıkmaya başladığımızdan çok zaman geçmeden Ege'yi çakma sarışın bir kızla sarmaş dolaş halde bir gece klubünde görünce ayrılmamız kaçınılmaz olmuştu. Her ne kadar içkili olduğunu o kızın gelip geçici olduğunu anlatmak için defalarca benimle konuşma girişiminde bulunsa da onu hiç bir zaman dinlemedim. Arada bir gelip tüm egoistliğini ortaya sererek ona geri döneceğimi beklemesi beni güldürüyordu.

Çünkü Sen BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin