Arka odaya geçmiş bekliyordum.
Bekliyordum, bekliyordum, bekliyordum ama hala gelmemiş ve kafasını arabanın motoruna gömmeye devam ediyordu.
Bir hışımla yerimden kalkıp açmıştım kapıyı."Beklemeye devam edecek miyim?"
Bıkkın bir nefes vererek elinde ki bezi bir kenara fırlatmıştı karşımda duran adam.
"Altı aylık mı doğdun sen?"
"Ben altı aylık doğmadım da, senin elin böyle yavaşsa bu arabanın işi yirmi günden önce bitmez."
"Anlar mısın bu işlerden?"
"Ben en son taksiye bile ne zaman bindiğimi hatırlamıyorum aq nerden bilecem."
"Bak,
Seni Peyami abinin hatrına işe aldım, o ağzına diline hakim ol, olamayacaksan siktir git."Abi..
Peyami abi..
Bizim puşt Peyamiye bak sen baya havası varmış arkadaşın yanında."Dediklerim anlaşılıyor mu?" Dediğinde çıkan sert ses tonu karşısında hafif irkilsem de kafamı 'evet' anlamında sallamış ve ardından konuşmayı ben devralmıştım.
"Bak ben arabaydı tamirdi bu işlerden anlamam.
Araba tamir ederken bir şey istersen yardımcı olurum, öğretirsin yaparım getir götür işlerine falan da bakarım hepsi bu.
İş çıkınca da giderim haberin olsun."Hay çenenin direğini sikeyim emi Ertan.
"İş derken? Ne işi anlamadım
Buyur cevap ver hadi.
"Ben iki işte birden çalışıyorum da. Bir catering firmasına da bağlıyım aynı zamanda. Davet falan oldu mu garsonluk için çağırırlar."
"Peyami abi bundan bahsetmemişti."
"Eee yani, kovuldum mu şimdi?"
"Yok kovulmadın, benim zaten elemana ihtiyacım var, e seninde işe ihtiyacın var belli ki. Beni idare edebildiğin sürece sıkıntı yaşamayız."
"Merak etme, zaten öyle aman aman bir iş değil. Dediğim gibi iş çıktığı zamanlar gidiyorum sadece."
"İyi o zaman üzerini değiş ve gel, bekliyorum."
"Hemen mi?"
"Ne zaman istersin paşam? Sen zamanı söyle ben uyarım.." Dediğinde göz devirerek usta önlüğümü giyinip tekrar geri gelmiştim.
"Peyami abiyle nerden tanışıyorsunuz?" Yarım saatde kırık soru sormuştu..
Adın ne, yaşın kaç, nerede okuyorsun.."Tanışıyoruz işte." Dediğimde bıkkın bir nefes vererek elinde ki anahtarı bir kenara fırlatarak dibime sokulmuştu..
Höst lan geri bas ne oluyoruz...
"Bak, ben öyle suratsız ve somurtan insanları sevmem, soru sorduğumda adam gibi cevap vereceksen ver, vermeyeceksen kapı orda."
"Bende sana kendimle ilgili bir bilgi vereyim o zaman."
"Nedir?"
"Ben insanlardan nefret ederim. Burayada hoş beş muhabbet için gelmedim, işimi yapar siktir olur giderim. İşine gelirse..
Şimdi müsadenle bir sigara yakacağım, sen de bu sırada bir düşün istersen." Dedikten sonra hava almak için dışarı çıkmştım.Amına koyayım puşt Peyami. Bula bula bu şu karı gibi dır dır konuşan herifi mi buldun yanında çalışacak. Diye içimden geçirdiğimde telefonumun sesiyle ayrılmıştım düşencelerimin arasından.
İti an, çomağı hazırla...
"Öldürdün, birde toprak mı atıyorsun?"
"Anlamadım?"
"Ne var Peyami, çalışıyorum."
"Ha bende ilk iş günün nasıl geçiyor diye sormak için aramıştım. Nasıl, alışabildin mi?"
"He amk alıştım. Hatta o kadar alıştım ki adam dükkanı üzerine yapayım dedi.
Üfff kapat Allah aşkına ya." Diyerek bir sinirle telefonu kapatmış ve sigaramdan son bir nefes daha alarak içeri geri dönmüştüm."Şunun tekerlerine hava basmak gerek. Sahibi birazdan gelip alıcak arabayı." Dediğinde boş boş yüzüne bakmaya devam ediyordum.
"Bunuda biliyorsundur herhalde."
He amk biliyorum günüm arabalarla geçiyor çünkü..
"Bilmiyorum."
"Ne sikime yarayacaksın o zaman?"
"Doğru konuş, o çeneni sikerim." Diyerek sinirle üzerine yürüdüğümde karşımda öfke dolu gözleri ile bana bakıyordu.
İşimiz var seninle belli oldu..
"Aşkım" Gelen sesin olduğu yöne doğru kaydırmıştık bakışlarımızı. Karşımızda 25-27 yaşlarında kumral, dalgalı saçları, çiçekli elbisesi ve kolunda şakırdayan bilezikleriyle bir kadın yanımıza doğru hızla adlmlamıştı.
"Hayatım bir sorun mu var?" Dediğinde kafasını iki yana doğru sallamıştı İzzet.
"Güzel, ben de sana öğle yemeği getirmiştim."
"Gerek yok dedim kaç defa neden hala getirmeye devam ediyorsun ki?"
"Nasıl gerek yok, aç açına mı çalışacaksın?"
"Bak Feride, orası neresi? Oda değil mi?
Masa var, yatak bile var. Hemen sokağın başında da bakkal var. Acıktığımda gidip birşeyler alıp yiyorum zaten. Elli kere söyledim çocuk muamelesi yapma bana diye."
Dediğinde karşısında ki kadının gözleri dolmuş, gözyaşlarını özgür bırakmamak için zor tutuyordu kendini.Hayvan herif , şeytan diyor kır ağzını yüzünü.
Yemek bulmuş beğenmiyor, zıkkımın kökü girsin götüne."Sesini yükseltme bana İzzet." Kadının sözlerinden sonra daha fazla şahit olmamak ve rahatsız etmemek için cebimden çıkardığım sigara paketini açtığımda karısıyla konuşan adamın kaçamak bakışlarını üzerimde hissetmem zor olmamıştı.
Az sonra gözyaşlarıyla dışarı çıkan kadın ile kapıda karşılaştığımızda birkaç saniye duraksamış ve sanki herşeyin sebebi benmişim gibi yüzüme sinirle bakarak saçlarını savurup yoluna devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JIGOLO | BXB
General Fiction[TAMAMLANDI] Hayatını jigololuk yaparak kazanmaya çalışan Ertan ve oto tamirhane ustası İzzet'in hikayesi. Başlangıç: 27.08.2022 Bitiş: 05.11.2022