JIGOLO | BXB

53 × Uçurum

Biraz beklettim yeni bölüm için,
kusuruma bakmayın.

Bekletmiş olmamı telafi etmek adına, size uzun bir bölüm ile geldim.Yani bu hikayenin diğer bölümlerine kıyasla uzun bir bölüm...

Keyifli okumalar ❤️

_

Feyyaz;

İki günlük ufak kaçamağımız, şirkete acil dönmemiz gerektiği için son bulmuştu. Onunla geçirdiğim tek bir anı bile dünyalara değişmezdim..
O yüzden bu iki gün bile bana çok iyi gelmiş , kendimi tüm düşüncelerim ve streslerimden arınmış gibi hissediyordum.

"Ne demek anlaşmadan çekilmek istiyorlar Fırat? Biz o kadar harcama yaptık, inşaat başladı ne demek çekiliyorlar?"

"Ben ikna etmeye çalıştım patron ama kesin kararlılar, o yüzden seni aramak zorunda kaldım."

"Toplantı ayarlamaya çalıştın mı?"

"Maalesef..
İstemiyorlar."

"Anladım."

Diyerek sinirle odasının yolunu tuttuğunda, bizde Fırat beyle beraber onun odasına geçmiştik.

"Çok önemli bir ortaklıktır mutlaka ama..
Çok mu riskli olur karşı tarafın çekilmesi?"

"Şirketi uçuruma sürükler Feyyaz öyle diyeyim.
Batmayız belki ama çok büyük zarara uğrarız. Aylardır hazırlandık, inşaat başladı o kadar yatırım yaptık. Ortaklıktan çekilirlerse inşaat durur..
Yatırdığımız paranın iki katını kazanmayı geç, üstüne bir sürü borcun altına girmemiz demek bu."

"Peyami halleder değil mi? Yani ağırlığını koyarsa anlaşmadan çekilmezler belki."

"Zannetmiyorum. O kadar kararlılar ki. Birden bire böyle bir karar vermelerinin nedenini de anlayamıyorum ayrıca."

"Peki tazminat? Yani ortaklığı tek taraflı fehsettikleri için mutlaka bir tazminat ödemeleri gerek."

"Ödemeyeceklerdir çünkü anlaşma metnine göre kendileri tek taraflı bitirme hakkına sahipler ortaklığı. Bu proje fikri patronun fikriydi. Karşı taraf şirketler bizden daha büyük şirketler olduğu için teklifi götüren bizdik. Haliyle kendi bütçelerini korumak için tazminat eklemediler anlaşmaya..
Ama güvenilir şirketlerdi yani hiç ihtimal vermedik anlaşmadan çekileceklerine. Üstelik gerçekten her üç şirket için çok kazançlı bir projeydi. Patron yıllardır bunu gerçekleştirmek istiyordu."

Peyaminin odasından gelen sesler üzerine Fıratın odasından çıkıp onun odasının yolunu tutmuştum. Masasında olan herşey yerdeyken kravatının bağını gevşetmeye çalışmasıyla aklıma panik atak geçirdiği gün gelmişti.

"Ne olur sakin olmaya çalış..
Biliyorum bizim için çok büyük bir anlaşmaydı ama yapma bunu kendine, sağlığından daha önemli değil."

"Feyyaz,
Bu anlaşmanın olmaması demek ne demek biliyor musun? Gemimiz su almaya başlamıştır demek..
Herşey bizim üzerimize kalıyor. Çok sarsılırız..
İnşaat için söz verdiğim, anlaşma yaptığım ve ödeme bekleyen irili ufaklı bir sürü şirket var. İşçileri demiyorum bile.."

"Bir yolu olmalı mutlaka olmalı."

"Bir yolu yok işte yok! Adamlar kararlarında kesinler..
Ve kahretsin ki neden böyle yaptıklarını söylemiyorlar.
Ama ben biliyorum, işimize taş koymaya çalışan birilerinin olduğunu biliyorum."

"Kim neden yapsın ki? Bu sektörde düşmanların varmı ki?"

"Bu sektörde ki herkes birbirine düşman, bunu unutma! Bugün seninle ortaklık yapan bile yarın senin kuyunu kazabilir. Rakipliğini hakkıyla, hakkaniyetle yapan çok az kişi var."