61 × Özlem

1.6K 78 83
                                    

+18

Feyyaz'dan;

Abim ve Sadi'nin düğünlerinden sonra İstanbul'a geri dönmüştük.
Evlilikleri aceleye geldiği için birbirlerini tanıma, abimin alışma süreci için bir süre daha İstanbulda yaşayacaklardı..
Ve bu sırada köyde ki evleri de hazır olmuş olacaktı.

"Yalnız şu son dört , dört buçuk ayda yaşadıklarımız film gibi değil miydi?
Ayrılmalar, kavuşmalar falan.."

"Öyle..
Üstüne birde sana hasret kaldım o kadar."

"Koyun can derdinde, Peyami efendi oynaş."

"Ne var? Özlemimden delirdim diyorum niye dalga geçiyorsun? Anladım sen beni sevmiyorsun artık.."

Diyerek kollarını göğüslerinde birleştirip tıpkı bir bebek gibi dudağını salladığında , bacağımı iki yana doğru açarak kucağına kurulmuştum.

"Bir kere onu ben yaparım hep..
Pis taklitçi!"

"Sus bakayım, kocaya laf edilmez."

"Hıh..
Sanki evliyiz de."

"Aha!
Şimdi anlaşıldı senin karın ağrın. Sen abim ve Sadiyi mi kıskandın yoksa?"

"Evet kıskandım! Bizde evlensek düzenimizi kursak artık ne olur sanki."

"Biliyorsun daha zamanı var..
Annem abimi bile zor kabul etti. Şimdi birde üzerine bizi öğrenirse iyi olmaz."

"Öğrendiğinde ya izin vermezse, ya istemezse.."

Annemi ezip geçebilir miydim?
Abim gibi aşkımın peşinden gidebilir miydim?
Umarım hayat beni sevdiğim adam ve annem arasında bir seçim yapmak zorunda bırakmazdı..

"Şuan olmayan birşeyi niye konuşuyoruz? Annemin ne tepki vereceği bile belli değil daha. Öğrenipte izin vermezse, bunu da o zaman düşünürüz. Ayrılacak değiliz ya.."

Diyerek dudaklarına öpücükler kondurmaya başladığımda, her zamankine göre daha yumuşak bir şekilde öpüşüyorduk..

"Yalnız şuan ofiste bir sen, bir de ben kaldık farkında mısın?"

Söylediklerime umursamazca omuz silktiğinde, alt dudağını kavrayarak tekrar öpüp emmiştim..

Ben onun alt dudağını kavrarken o da benim üst dudağım ve burnum arasında ki çıkıntıya gömmüştü kendini..

Parmaklarım, bedenini üzerindekilerinden arındırıp özgürlüğüne kavuştururken, altımda sertleşmesi ile ağzımın içine inleyişinin damaklarımda bıraktığı zevk tarif edilemezdi.

Kucağında ki pozisyonumu hiç bozmadan , aynı şekilde sırtımı duvarla buluşturduğunda, bacağımın arasına iyice girerek boynuma doğru kondurduğu öpücükleri daha da sertleştirmiş , iz bırakacak bir şekilde yalayıp emmeye başlamıştı.

Sabırsızca içimde ki yerini almasını istediğimde, kucağından indirmeden bu sefer çalışma masasına taşımıştı beni. Laptop karışık masanın üzerindekileri tek eliyle bir kenara fırlattığında, gözlerim şokla aralanmıştı..

"Öküz! Gitti kaç binlik laptop."

Söylediklerime kıkırdayarak umursamazca devam ediyordu..

"Yalnız kayganlaştırıcı yok."

"Diline kuvvet o zaman Peyom."

Dediğimde bir an duraksamış, ardından dudaklarından o şahane kahkasını çıkarmıştı..

İçim içimi yiyordu bu güzel günlerimize gölge düşecek diye..
Bu güzel gülüşten, böylesine güzel seven bir adamdan ayrı düşeceğim diye ödüm kopuyordu..

Ama şuan bunları düşünmemin gereksiz olduğuna karar vererek ikimize ve anın güzelliğine odaklanmıştım.

Bacaklarımı havaya kaldırarark omuzlarının üzerine yerleştirdikten sonra bacaklarımın arasına girmiş ve dil darbelerini ufaktan deliğimle buluşturmuştu..
Dilinin içimde her hareket edişi nefesimi düzensizleştiriyor, kalbimin teklemesine neden oluyordu.

Deliğime bıraktığı tükürüklerden sonra parmaklarını tek tek içime ittirerek beni hazırladığında, üçüncü parmağının da girmesiyle vücudum kasılmıştı..

"Aghhh"

Parmaklarını ireli geri hafif hafif hareketlendirdikten sonra hazır olduğumu anladığında aletini yavaş bir şekilde konumlandırmıştı içime doğru..

İçimde yavaşça, özenli bir şekilde gidip gelmeye başladığı için çok fazla acı çekmemiş ve kısa sürede zevkin doruklarına ulaşmıştık ikimiz de...

Biraz sonra aletimi çekmeye başladığımda, ikimizin de boşalmasına kısa bir süre kala içimden çıkarak ikimizinkini de kavramış ve beraber çekmeye başlamıştı..

"Vayy bu çok iyiyimiş.."

Söylediklerime karşı sırıtarak devam ettiğinde biraz sonra ikimizde boşalmıştık..
Boşalmamızın verdiği rahatlama ile heybetli bedeniyle üzerime yatmış ve birkaç dakika boyunca aralıksız bir şekilde dudaklarımı öpmeye başlamıştı..
Ve tabii ki öpüşleri karşılıksız değildi.

"Seni seviyorum.."

"Bir kere seks sonrası inandırıcı gelmiyor."

"Saçmalama ne ilgisi var?"

"Bilmem sırf beraber olduk diye diyorsun gibi geldi.."

"Hayır, bence senin trip atasın geldi. Bir daha sevgimi sorgularsan sana ceza veririm haberim olsun çocuk."

"Peki, bir daha sorgulamam bey amcam.
Hadi bakayım..."

Gülümseyerek kendimi koltuğa attığımda, tekrar sertleşmiş olan aletime ve yüzüme bakarak şaşırmıştı...

"Nasıl, yine mi?"

"Evet, sıra bana geldi."

Hiç itiraz etmeden kucağımda ki yerini aldığında , artık bir sonra ki hamlesini ezbere biliyordum...

Tahmin ettiğim gibi kafasını boynuma gömerek öpmeye başlarken fırsat bu fırsat diyerek içine girmek için uğraşıyordum..

"Pis fırsatçı."

Koca bir kahkaha atarken biraz zorlansam da nihayet girebilmiştim içine..
Zorlanmanın nedeniyse herhangi bir ıslaklık olmamasıydı..

Fakat böylesi daha sert , acılı ama daha zevkliydi..

"Zalımın oğlu..
Birde gülüyor. Ben sana rim yapmıştım insan en azından bir krem falan sürer,
Offfff."

"Böylesi daha keyifli ama."

"Sadist mi kesildin başıma şimdi de."

"Bilemiycem , bu canavarı kendi ellerinle yarattın sanırım."

Deyip güldüğümde, bir yandan kucağımda zıplatmaya da devam ediyordum..

Bir süre aynı pozisyonda içinde gidip gelmeye devam edip devamında yüz üstü bir şekilde koltuğa yatırmış ve kendim de yüz üstü bir şekilde üstüne yatarak devam etmiştim..

"Ahhhh."

"Ohhhh."

Diye inleyişlerimiz tüm şirketi esir alırken çalışanların ayrılması ve odanın kapısının açık olması ile birlikte sesimiz koca şirkette yankılanıyordu.

Üzerine iyice abanarak bedenlerimizi bir birine kenetlemiş ve bir yandan gidip gelmeye devam ederken, öte yandan sırtına öpücükler kondurmaya devam ediyordum...

İlkine göre boşalma sürem uzun sürdüğü için aynı pozisyonda yaklaşık yarım saat kadar devam etmiş ve sonunda derin bir inleme ile içine boşalmıştım.

JIGOLO | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin