"Bak ben şu ev olsun diyorum..
Songüllere de yakın, anneme fazla uzakta olmamış oluruz.""Bu çok güzel.."
"Bak şu oda yatak odamız olur."
"Şurası da Hülya annenin odası olur. Onun için düzenleriz , geldiğinde kalması için."
"Alt katta iki oda daha var."
"Aslında depoyu da oda olarak kullanırsak üç oluyor. Sonuçta öyle çok ıvır zıvırımız yok, dolayısıyla ihtiyacımız da yok."
"O zaman biri misafir odası olur."
"Diğerini sana çalışma odası yaparız. Ben odamızda ders çalışırken sen de aşağıda rahat rahat müzik çalışırsın."
"Biri de bebeğimizin odası olur."
Diyerek gülümsediğinde, şaşkınlıkla açılmıştı gözlerim.
"Bebek?"
"Evet, bir çocuğumuz olsun istemez misin?"
"Yani-
Ben- ben hiç düşünmedim bunun üzerine. Biliyorsun ben daha önce evlilik üzerine de pek düşünmedim.""Vallaha ben düşündüm ne yalan söyleyeyim. Bilirsin çocukları ne kadar çok severim. Hele birde ikimizin olacaksa.."
"İyi de nasıl olacak ki? Malum biz resmi olarak evlenemeyiz doğal olarak evlat da edinemeyiz gibi."
"Ama yurtdışında evlenebiliriz. Hatta evlatta edinebiliriz. Tabii başka bir ihtimal daha var."
"Hangi ihtimal?"
"Taşıyıcı annelik."
"Sen bunun üzerine baya araştırmışsın bakıyorum. Neymiş ki taşıyıcı annelik."
Dediğimde elinde ki tabletle arama motoruna yazmış ve çıkan videoyu izletmişti bana.
"Yani kadın doğuruyor, ve bize veriyor.."
"Öyle."
"Senin bebeğin olacak yani."
Demiştim dudaklarımı kıvırarak.
"Mesele hangimizin olduğu değil, neticede ikimizin de olacak. Yani illa benden olan bir bebek olmak zorunda da değil, senden de olabilir."
"Yok bana saçma geldi bu fikir. Hem gece gece nerden çıktı ki bu bebek meselesi?"
"Tamam sevgilim kapatalım. Ben sadece hani olabilir mi diye belirttim illa bir bebek sahibi olmak zorunda değiliz. Sonuçta ben seninle senin için evleniyorum, bebek için değil."
"Uyuyalım mı artık?"
Diyerek arkamı dönüp uyumuştum. İzzetse bu konunun beni gerdiğini farkederek birşey söylemeden arkamdan sessizce sarılmıştı sadece.
Ona bir bebek veremezdim,
Evlenmekle doğru mu yapıyorduk bilmiyordum. Sonuçta oda herkes gibi baba olmak istiyordu ve bu gayet doğaldı. Düşüncelerim gözlerimin dolmasına neden olurken, ağlamak istemediğim için hızlıca düşüncelerimin arasından sıyrılarak uyumuştum.-
İzzet;
Sabah olunca banyodan çıktığımda, annem ve Ertan kahvaltı masasına geçmiş beni bekliyorlardı. Koyu mavi gömleğim, kumaş pantolonumu giyimiş, saçlarıma şekil vermiştim. Ertansa beyaz tshirt'ü ve gri eşofmanıyla öylece oturuyordu masada.
"Birşey mi oldu, hasta mısın neden hazırlanmadın?"
"Bugün işe gelmeyeceğim."
"Neden ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JIGOLO | BXB
General Fiction[TAMAMLANDI] Hayatını jigololuk yaparak kazanmaya çalışan Ertan ve oto tamirhane ustası İzzet'in hikayesi. Başlangıç: 27.08.2022 Bitiş: 05.11.2022