63 × Tek Ailem Sensin

1.2K 77 43
                                    

Peyami;

Akşam olduğunda şirkette ki işlerimi bitirerek Feyyaz'ın attığı listede ki yemekleri almak için lokantaya doğru yola çıkmıştım.

Yemekleri önceden sipariş ettiğim için hızlıca alarak evin yolunu tutmuştum.
Feyyaz'ı sabahtan beri kaç kere arasam da açmamıştı..
Herhalde yemeklere dalmıştır diye düşünsem de içimde garip bir hiss vardı..

Birkaç kez aramıştım..
En azından aramalarımın birini bile olsa acıp veya mesaj atıp müsait olmadığını söyleyebilirdi. Neyse, bunun da tribini eve vardığımda atardım nasıl olsa. Herhalde telefonu sessizde falandı.

Apartmanın önüne vardığımda arabadan inen Sadi ve Altayla karşılaşmıştım.

"Feyyaz nerde?"

"O önden geldi eve, hazırlık yapıyordu sizin için. Ben de işlerimi anca bitirebildim kusura bakmayın."

"Yok kardeşim ne kusuru."

"E hadi geçelim o zaman."

Diyerek kapının önüne gelmiş ve zile basmıştım. Nasıl olsa Feyyaz açar diye anahtarlarımı çıkarmamıştım ama birkaç kere zile basmama rağmen hala bir ses yoktu.

"Dur enişte ya telaş etme. Hazırlık yapıyor demedin mi markete falan inmiştir belki."

"Kaç saatdir telefonlarıma da bakmıyor. Kesin bu işte bir iş var.."

Anahtarlarımı çıkartıp kapıyı açmış ve hızlıca salona doğru ilerlemiştik. Etraf tertemiz Feyyazdansa hergangi bir iz yoktu.
Ardından mutfağa geçtiğimizde gördüğümüz manzara karşısındaysa neye uğradığımızı şaşırmıştık.

Yerde öylece yatıyordu..
Elimdeki poşetleri bir kenara fırlatarak yanına oturarak kollarımın arasına aldığımda , boynunda ki yoğun kızarıklık dikkatimi çekmişti.

"Feyyaz..
Feyyaz beni duyuyor musun aç gözünü. Bak geldim burdayım tamam mı? Birşey olmayacak sana sevgilim..
Hiçbir şey!"

Nabzını kontrol ederek fazla vakit kaybetmeden hastaneye doğru yola çıkmıştık. Ben arka koltukta, sevdiğim adam kollarımın arasındayken Sadi son hız arabayı kullanarak bizi kısa sürede hastaneye ulaştırmıştı.

"Niye biri çıkıp bir şey söylemiyor NİYE???"

"Sakin ol kardeşim, eğer kötü birşey olmuş olsaydı hemen çıkardı doktorlar. Demek ki direniyor Feyyaz."

"Nabzı çok yavaştı.
Ya ona birşey olursa..Ya ben onu kaybed-"

"Şşşş tamam olmayacak öyle birşey kardeşim, getirme devamını."

"Koruyamadım işte! Birde onu sevdiğimi söylüyorum her fırsatta ben nasıl koruyamadım nasıl! Telefonumu açmadığı zaman gidecektim eve Allah karetsin."

Sinirle duvara çaktığım yumrukların sayını unuturken Sadi zar zor durdurmuştu beni. Elimin kanıyor olmasını bile umrsamıyor, acısını da hissetmiyordum zaten.

Kalbimin acısı, içime düşen yangının ateşi öyle büyüktü ki gözüm nasıl başka birşeyi görebilirdi?"

Aradan geçen bir saatin sonunda nihayet doktor acil müdahele odasının kapısından çıkmıştı.

"Durum nedir?"

Bedeninde ki birkaç morluğa ve boynunda ki izlere bakılırsa bir saldırı sonucu boğulmuş..
Hastaneye geldiğinde nabzı çok düşüktü buna bağlı olarak kalbi bir kez durdu.
Ama yaptığımız hızlı ve doğru müdahale ile hayata döndürdük. Şuan durum hala kritik ne yazık ki. Önümüzde ki saatlerde ortaya çıkan değerlerine göre tekrar konuşuruz.

"Ama yaşayacak değil mi ölmeyecek kardeşim?"

"Bunun için birşey diyemem maalesef. Eğer olay anında biri farkederek hastaneye getirmiş olsaydı şansımız daha yüksek olurdu. Ama geç farkedilmiş olması maalesef durumunu daha da kötüleştirmiş. Tıbben biz elimizden gelenin en iyisini yaptık. Değerlerini yurtdışında ki meslektaşım olan arkadaşlarımla da paylaştım hatta bundan emin olabilirsiniz.
Ve şunu da söyleyeyim ki bu tip boğulma vakalarından sonra o kadar süre geçmesine rağmen hala hayatta kalan nadir hastalarımızdan Feyyaz. Müsadenizle.."

Sadi;

"Bak duydunuz işte. Direniyor, bizim için sevdikleri için direniyor şuan. Bizde umudumuzu kaybetmeyeceğiz, dua etmekten vazgeçmeyeğiz."

"Ne zaman görebiliriz aceba? Ben bir doktorla konuşmaya gideyim."

Peyami doktorla konuşmaya gittiğinde, Altay da hastanenin bahçesine çıkmıştı. Öyle sessizce , içine kapanarak yaşıyordu yine acısını..

"Nasılsın diye sormiycam, iyi değilsin çünkü biliyorum. Ama böyle yapmak zorunda değilsin biliyorsun değil mi? Acını içine atmana gerek yok..
Artık yalnız değilsin, ben varım. Bana anlatabilirsin biliyorsun değil mi?"

Söylediklerime karşılık olarak başını omuzuma yasladığında, kolumu bedenene sararak saçlarına kondurduğum öpücük ile kokusu içime dolmuştu..

Etrafta ki birkaç kişinin garip bakışlarıysa o an pekte umrumuzda olmamıştı..


_




Peyami;

"Şuan kendinde olmuş olsaydın eminim senin suçun değil derdin ama..
Benim suçum işte. Ne vardı sanki işlerle o kadar ilgilenecek. Yanında olup seni yalnız bırakmasaydım yada telefonlarımı açmadığında endişelenerek eve, yanına gelmiş olsaydım bunların hiçbiri olmamış olacaktı. Biliyorum bilemezdik böyle olacağını..ama kendimi suçlamadan da duramıyorum.
Öyle girmişsin ki hayatıma, öyle oturtmuşum ki seni kalbimin merkezine..
Yapamıyorum işte, sensiz kalabilme ihtimalini düşünemiyorum bile. Beni bırakmayacaksın demi Feyyaz? Hem beni, hem kendini, sevdiklerini...
Bu hayatta yaşaman gereken çok güzel günlerin varken bırakıp gitmeyeceksin demi?
Benim-
Benim tek ailem senken sen de beni bırakıp gitme ne olursun...
Ama en çok-
En çokta kendini bırakıp gitme. Kendin için , yaşayacağın daha birçok şey için gitme. Şimdi değil, lütfen..."


Derken, gözyaşlarıma karışan gülümseyişimi sanki hissetmişcesine aldığı derin bir nefes ile, yanımızda ki hemşire koşar adım odadan çıkarak doktora haber vermişti.

Yine birşeyler oldu sanarak yoğun bakım önünde beklerken az sonra kapının açılmasıyla doktor yanımıza doğru adımlamıştı, yüzünde ki memnun ifade ile.

"Bir sorun yok değil mi doktor bey?"

"Size güzel bir haberle geldim. Hastamızın değerleri hızla düzelmeye başladı."

Sevinçle birbirimize sarıldığımızda, hızımı alamayıp doktora da sarılmıştım, kemiklerini kırarcasına..

"Ama bundan sonra ki süreçte de dikkat etmemiz gerekiyor. Travmaya bağlı olarak hastamızın sesinde birkaç gün veya bir hafta kadar kısılma olabilir. Kalp ve beyin değerleri gayet normal ama yine de herhangi bir hasar var mı yok mu bunu bilebilmemiz için hastamızın tamamen gözlerini açması , bizimle iletişim kurması gerekiyor. Şimdilik bu kadar.."


JIGOLO | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin