JIGOLO | BXB

16 × Tehdit

Medya'ya eklediğim şarkıyı mutlaka dinleyin..
Bence İzzet'e acayip uyuyor. 💔

_

Ertan;

Boğazımı temizleme sesimle İzzet Feyyaz'ın dudaklarından ayrılmıştı.

Daha dün beni sevdiğini söylerken bugün onun dudaklarına yapışmış olması sırf canımı yakmak, aramızda olanların bittiğine kendisine de beni de inandırmaya çalışmak içindi biliyordum.

"Oynaşmanızı böldüm kusura bakmayın ama, az sonra araç gelicek."

"Ne aracı anlamadım?"

"Dükkanda yenilenmesi gereken şeyler var. Yeni çekmeceler, dolap falan gerekli.
Ayrıca içeride ki yatak ve dolapta eskimiş.

"Sen benim düzenime karışmasana! İlgilenmen gereken bir işin yok mu?"

"Sen sevgilinle oynaştığın için ben de işimle ilgileniyorum zaten."

Dediğimde Feyyaz hızlı adımlarla dükkanı terketmişti.

Bir defolup gitsende dönmesen keşke.

"Ne o, rahatsız mı oldun?"

"Kiminle nerde fingirdediğin beni ilgilendirmez.
Sadece, sözde kendini dürüstlük abidesi gibi gösterirken düştüğün şu halleri çok acınası buluyorum."

"Sen kendi düştüğün durumlara acı bence."

"Bir gün bu söylediklerine pişman olacaksın.
İşte o zaman ki surat ifadeni aşırı merak ediyorum."

"Hiç zannetmiyorum.
Ayrıca ben yeni eşyalar falan da istemiyorum."

"Ben istiyorum ama!"

"İsteyemezsin, biz anlaşmayı Peyami abiyle yaptık, seninle değil."

"Unuttun herhalde?
Peyami benim sevgilim. Ve ben ne istersem onu yapabilme yetkisine sahibim.

Dediğimde yakamdan aldığı gibi duvara yaslamıştı sırtımı.

"Ne istiyorsun ya sen benden? Derdin ne oğlum senin, bela mısın benim başıma? Lan hayatıma girdiğin günden beri hayatımın içine ettin lan. Tüm ayarlarımı bozduğun yetmiyormuş gibi birde hala gelmiş beni delirtmenin yollarını arıyorsun. Beni delirtmen için özel olarak mı tuttular seni, derdin ne ha NE?!!!!!"

Sinirden ağzından tükürükler saçılırcasına konuştuğunda sadece susmuştum karşısında..

Eşyaları yenilemek için dükkana gelen adamlarıysa kovmuştu dükkandan. Bense bir sonra ki planımı düşündüğümde, kesin bu kez beni öldürür demiştim içimden.

-

"Feyyaz, nerdesin oğlum sabahtan beri. Bir çıktın, dönmek bilmedin."

"Şey ustam ben-"

"Bak biliyorum, kesin işten ayrılmak isteyeceksin ama bu öyle bir şey değil. Yemin ederim değil. Ben sana kardeşim gözünden fazlası olarak bakmadım asla, bakmam da! Biliyorsun seni çok zor durumda bıraktım, istersen gidebilirsin tutamam. Ama benim amacım sadece-"

"Biliyorum usta, senin amacın sadece Ertan denen o herifi kızdırmaktı. Onu kıskandırmak, öfkelendirmek. Bu yüzden sana kızmıyorum..
Hatta eğer devam edeceksek bozuntuya vermem bile emin ol."

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun."

"Tabii ustam. Yani keşke önceden haber verseydin, bir an neye uğradığımı şaşırdım ama dediğim gibi kızmadım sana."

Ertan;

Dükkandan içeriye girdiğimde Feyyaz İzzet'e sarılmış, İzzetse Feyyaz'ın belini sarmalamıştı.
Bu saçma oyun haddinden ve amacından fazla uzamıştı artık.

"İş yerinde aşk..
Hiç etik değil. Profosyönelliğe aykırı."

"Sen böyle ikide bir çıkıp çıkıp gelmeye devam mı edeceksin?"

"Evet. Ama bu kez sebebi ziyaretim başka İzzetciğim. Hemen celallenmeden önce bir dinle."

"Ben dışarıdayım, burda kalırsam elimden bir kaza çıkabilir."

Diyerek İzzet'in yanağına öpücük bırakarak dükkandan çıkmaya yeltenmişti göt kafalı.

"Dur, nereye?
Söylediklerim seni de ilgilendiriyor. Hatta bizzat seni ilgilendiren bir mesele."

"Nedir?"

"Sana ayrılan sürenin sonuna geldik Feyzocuğum. Eşyalarını toplayıp ufak ufak siktir olabilirsin."

"Laflarına dikkat et! Ne biçim konuşuyorsun Feyyazla sen?"

"Aaa aşk böceğinin minnoş kalbi mi inciniyor?
Tamam o zaman daha medeni bir dille söyleyeyim;
Feyyazcığım, bu dükkandan siktir olup gider misin bebeğim?"

Dediğimde İzzet'in bakışlarında gördüğüm öfkeyle karışık tiksinti hissi kalbimi paramparça etmişti.

"Sen haddini iyice aştın, defol git burdan, HEMEN!!!!!"

"Feyyazcık bu dükkandan gidecek, o kadar!
İş yerinde vıcık vıcık boktan aşk ilişkinize katlanmak zorunda değilim. Ya gider, yada sözleşmeyi karşılıksız fehisettiğin için tazminatını çatır çutur ödersin."

"Senin hiç mi vicdanın yok ha? Hiç mi insafın yok Allah'ın cezası? Ne istiyorsun çocuktan? Babasını kaybetti babasını! Annesine kardeşlerine bakacak kimse yok kendisinden başka. Ekmek parasından mı edeceksin? Bu kadar mı vicdansızsın sen?
Doğruya, belkide hep böyleydin. Buraya ta ilk geldiğin zamanlardan beri..
Ne o? İstediğini alamayınca çirkefleşmeye mi başladın? Sevmiyorum seni! Artık SEV Mİ YOR RUM!

Feyyaz'ın elini tutmuş,
Onu bana tercih ettiğini göstermeye çalıştığında her ne kadar öyle olmadığını bilsem bile canım çok yanıyordu..

"Gidecek burdan!
Unuttun herhalde..
Ne kadar vicdansız, ne kadar sevgisiz ve kötü bir sokak faresi olduğumu. Ama merak etme, ailesinin hatrına işsiz bırakmam, Peyaminin ofiste getir götürünü yapar.
Yarın gelip alır Peyami. Eğer gitmem derse, sen de sevgilini Peyaminin yanına vermem dersen elindekilerin tümünü kaybedersin haberin olsun."

-

İzzet;

Elimde bira şişesiyle dükkanda öylece oturuyordum.
Ertan hayatıma girdiğinden beri sıkıcı bile olsa düzenli hayatım tepe taklak olmuştu. Bir aylık aranın ardından karşıma çıktığı günden beri tutarsız davranıyordu.
Neden böyle davranıyordu, beni neden içinden çıkılmaz bir durumun içine sürüklüyordu anlamıyordum.

Bana gel dese hiç düşünmeden kollarına gitmeye hazırdım ama demiyordu..
Demediği gibi dibimden de ayrılmıyordu. Şimdi de kafayı Feyyaz'a takmıştı. Ve maalesef onu Peyami'nin yanına vermekten başka çarem yoktu. Anlaşmada yazacak tazminatı ödersem elimdekilerden de olacaktım. Bakmakta olduğum ailemin rızkını mahvedemezdim..

"YETER ARTIK YETERRRR!"

Diye bağırarak elimde ki şişeyi duvara fırlatıp paramparça etmiştim.

-

Ertan;

Sabah olduğunda dükkana uğramadan önce buluşmayı planladığım kişiyi, buluşma yerinde bekliyordum.

"Ne var?"

"Aferin. Açıkcası bu kadarını beklemiyordum. İzzet'in delirmesine ramak kaldı."

"Zevk mi alıyorsun Allah'ın cezası?"

"İyi ki şu dinleme cihazı olayı aklıma geldi. Yanınızda değilken bir şeyler karıştırıp karıştırmadığınızı ve İzzet'in ayarlarıyla oynamak için neler yaptığını duyabiliyorum."

"Daha ne kadar devam edecek?
Senin yüzünden insanlıktan çıktım, iğreniyor adam benden be iğreniyor artık."

"Daha iyi ya benimde istediğim bu zaten. Seni kaybettiğini iyice anlayıp kendine yeni , mutsuz ve yalnız bir yol çizene kadar elinden geleni ardında koymayacaksın."