37 × Herkes Kendi Yoluna

1.4K 98 52
                                    

Feyyaz:

Sabah olduğunda şirketin yolunu tutmuştum.
Ustam ve Ertan'ın söylediklerinin kafamı karıştırmasına izin vermeyerek kendi kararımda kalma kararı almıştım.
Herkesin kendi yoluna gitmesi en hayırlısıydı.

Şu noktada onlardan fikir almam beni yanlış bir yöne götürebilirdi.
Benim canım, benim düşüncelerim neyse de Peyamiye bir zarar gelebilirdi. Ona bunu yapma hakkım yoktu.

Ofisin kapısından derin bir nefes vererek içeri geçtiğimde, Peyaminin odasına girecekken Meltem'in elinde telefon odanın kapısında konuşması dikkatimi çekmişti.

"Ben Peyami beyin asistanı Meltem hanım.."

170cm boylarında , açık tenli kumral ve gayet hoş bir kadındı. Hilalden duyduğuma göre hırslıydı ve zamanında bu işi kapabilmek için Peyamiye yakın olan bir tanıdığını kullandığı için Peyami sırf onun hatrına işe almıştı.

Hatta insan kaynakları müdürü Osman beyle de bir müddet flört etmiş, fakat duyulunca Peyaminin kulağına gittiği için ayrılmak zorunda kalmışlardı.

Yasemin'in yana gelmesiyle birşeyler konuşmaya başladıklarında, bir kenardan ikisini dinliyordum.

"Ay nerden nereye be Meltem. Kim derdi ki Peyami beyin asistanı olacaksın."

"İnanır mısın rüyada gibiyim bende. Hem ben bu yeri çoktan haketmiştim. Feyyaz'ın Peyamiyi, yani Peyami beyi çekip çeviremeyeceği en başından belliydi zaten. Bir kere geçmişi yok bu işlerle ilgili, bilemez ki. Kim bilir ne yaptı da Peyami bey onu Fırat beyin yanına verip şantiyeye sürgün etti."

"Deme öyle, Feyyaz iyi çocuktur."

"Ne dedim sanki canım? Ben kötü mü dedim, iyi olmak yetmiyor işte. Yetseydi, şuan işinin başında olmuş olurdu."

Duyduklarıma sessiz kalmayarak yanlarına doğru adımladığımda, Yasemin geldiğimi farkedip dürtmüştü Meltemi.
Sanki bir hata yapmışımda, Peyami beni kovmuş gibi görünmem aşırı derecede rahatsız etmişti beni.

"Yalnız, ufak bir düzeltme yapayım Meltemciğim. Ben kendi isteğimle ayrıldım Peyami beyin yanından. O da bana başka bir pozisyon önerince teklif cazip geldiği için kabul ettim. Senin gibi işini layığıyla yapan, titizlikle ve dikkatlice çalışan bir işçiden olmak istemem diyerek Fırat beyin yanına verdi beni.
Eğer neden çıktığımı merak ediyorsun bile de, ona göre sağda solda yanlış fikirler söyleme."

Diyerek Fırat beyin odasının yolunu tutmuştum.
Bugün yeni başlayacak olan inşaatla ilgili yapılacak son toplantı için Fırat beyde buradaydı.

"Ay şunda ki havalara bak ya, sanırsın saray lordu paşam."

Fırat beyin odasının kapısını tıklatarak yavaşca içeri sokmuştum kafamı.

"Gelebilir miyim?"

"Gel Feyyazcığım."

                            (Fırat)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                            (Fırat)

"Toplantıyla ilgili detayların dosyası. Peyami beyle aynı zamanda işi de öğrenecekmişsin ama ayrılınca yarım kalmış sanırım planınız. Benim yanımda öğrenmeye devam etmeni istedi."

Dosyayı alıp hızlıca göz gezdirmiştim. İşle ilgili bazı terimleri araştırıp öğrendiğim için bazı konulara hakimdim. Anlamadığım kısımların üzerineyse Fırat beyle konuşup çalışmış ve toplantı saatinde toplantı odasına geçmiştik. 

"Bu ortaklığın her iki taraf için çok karlı olacağına inanıyorum.
Peyami bey çok yerinde bir karar vermişsiniz."

Dediğinde Peyami ifadesiz bir suratla sadece kafasını sallamakla yetinmişti Meltem'e.

"Yoo ben öyle olacağını düşünmüyorum."

Diye müdahele ettiğimde, herkesin bakışı beni bulmuştu.

"Siz bu işlerde fazla tecürbe sahibi değilsiniz ya Feyyaz bey, ondan olmuş olabilir bu fikriniz ama anlaşma metninde herşey açıkca yazıyor."

"Evet, doğru bir noktaya parmak bastınız.
Tıpkı 17 maddenin 7.fıkrasında yazdığı gibi."

Dediğimde herkes karşısında ki dosyayı incelemeye başlamıştı.

"Oktay bey, bu anlaşmanın her iki taraf için eşit olması gerekmiyor mu? 17 maddeye göre yaşanacak herhangi bir sorun veya olası bir işçi kazasıyla ilgili üzerinize düşenden çok daha azını üstleneceğinizi belirtmişsiniz?"

Peyami hızla ayağa kalkmış ve dosyayı masanın üzerine fırlatmıştı sinirle.
Onu ilk kez bu kadar öfkeli görüyordum.

"Hemen terkedin şirketimi, hemen!!!!"

Diye bağırdığında, Oktay bey ve asistanı hızlıca odadan çıkmışlardı.

"Az daha milyonluk anlaşmaya imza atacaktık şaka gibi."

"Allah kahretsin Fırat, nasıl görmeyiz bunu, nasıl?"

"Kendinizi suçlamayın, bir tek sizin değil benim de dikkatimden kaçmış. Anlaşmaya ek bir madde daha ekleyeceklerini söylemişlerdi , bizi bununla oyalarken 17.maddenin 7.fıkrasıyla da oynamış demek ki ahlaksızlar."

Peyami toplantı odasının kapısını sertçe çarparak çıktığında peşinden gitmiş ve bir bardak su doldurarak sakinleşmesi için uzatmıştım.

"Sen olmasan şirket çok büyük bir riske girebilirdi."

"Ama girmedi, hallettik."

"Biz değil, sen hallettin. Yine borçlandırdın beni.."

"Borç falan yok, lütfen birşeyler hediye etmeye kalkma yine."

Dediğimde, yanağıma doğru ıslak bir öpücük bırakmasıyla yine neye uğradığımı şaşırmıştım.

JIGOLO | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin