18 × Tutarsız

4.3K 201 74
                                    

Medya: Feyyaz kuşum🔥

_

Ertan;

Saat akşam 7'e geliyordu.
İzzetle yine bol atışmalı, bakışlarımız bir birini bulduğunda gözlerimizde kaybolup gittiğimiz çok güzel bir gün geçirmiştik.

Söz verdiğini yaparak beni baya çalıştırmıştı ama halimden asla şikayetçi değildim.

Herşeyin bir sonu olduğu gibi geçirdiğimiz güzel anların da sonu gelmişti.
Saatime bakarak hızlıca ayaklanmış ve Peyamiye gelip beni almasını söylemiştim.

"Bize geçelim mi?
Akşam yemeğini birlikte yeriz. Hem annemde seni görmüş olur. Döndüğünü biliyor..
Biliyorsun seni ne kadar çok severdi. Hem yemek olmaz dersen en azından bir çay içeriz."

"Annene selamlarımı ilet. Hülya teyzeyi ben de çok sevdim ama gelemem. Peyami gelip alacak beni."

"Tamam , alınca bizden alır. Hem sanki yatıya mı kal dedim? Alt tarafı çay içeceksin. Payami abi gelince oda eşlik eder bize."

"Olmaz. Fazla dip dibe olmanın lüzumu yok."

"Senin derdin ne?"

"Birşey yok, daha kaç kere söyleyeceğim. Lütfen beni rahat bırakır mısın? Niyetini bilmiyorum sanma! Sırf bana yakın olmak için böyle davrandığını biliyorum ama bitti anla artık."

Diyerek birşey demesine fırsat vermeden çıkmıştım dükkandan. İzzet tam arkamdan geleceği sırada Peyami geldiği için olduğu yerde kalmış, bense hızlıca arabaya geçip oturmuştum.

"Gidelim."

"Bir selam verseydim İzzet'e."

"Gaza bas dedim sana!"

"Ne oluyor, neyin var?"

"Birşey yok. İyiyim."

Demiştim araba seyir halindeyken.

"Sık görüşüyor olmamamız mı üzüyor seni."

He amk bu üzüyor.

"Birşeyin beni üzdüğü falan yok. Tüm gün işçilerin başında olunca yorulmuşum."

"İyide sana bir yer ayarladık ya ofis olarak. Yedi yirmi dört başlarında durmana gerek yok."

"Tamam öyle yaparım bundan sonra.
Şuan mümkünse başka birşey sorma, çok yorgunum."

Diyerek gözlerimi kapatıp uyuyor numarası yapmıştım.
Şuan en son isteyeceğim şey Peyaminin sorgu sualini çekmekti.

Eve varır varmaz aynı şekilde hiçbir şey konuşmadan yatağa geçip uyumuştum.
Zaten uyumaktan başkada bir çarem yoktu..
Düşündükçe daha fazla canım yanıyordu..ama kendimi , kendi duygularımı düşündüğüm için değil, İzzet'in halini düşündüğüm için.

Hayatta kalması için sustuklarım daha da yaralıyordu onu..
Benden nefret etmesinin sonucu bir gün onu tamamen kaybedecektim ama en azından annesi bir ömür evlat acısıyla sınanmamış olacaktı.
İzzetse genç yaşında toprağa girmemiş..

Benim acı çekişim, benden nefret etmesi umrumda bile değildi. Belki bir gün unutur, kendi yoluna bakardı..

Sabah olduğunda gözlerimi açışımla aklımı esir alan düşüncelerden hızlıca uzaklaşıp üzerimi değişip evden çıkmıştım.

Dükkanın önüne vardığımda İzzetle kısa bir bakışmış ve onun nefret dolu bakışlarıyla karşılaştığımda içeriye girmeye cesaret etmeden yan tarafa, işimin başına geçmiştim.

JIGOLO | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin