0

52 2 15
                                    

   31 Aralık 3055

   "Mars, Lia ve Lorin beni dinliyor musunuz siz!" Edebiyat öğretmenimizin bize bağırmasıyla gözlerimi devirdim. Aslında ona vereceğim cevabı biliyordum ama beni sınırların dışına falan göndermelerini istemezdim. Gerçi sınırların dışında ne olduğunu da biliyordum ama neyse.

   "Hocam yılın son günü neden okula geliyoruz ki?" Mars'ın bu sorusu üzerine başımı onaylarcasına salladım. Onu desteklemek amacıyla "Hadi okula geldik neden ders işliyoruz?" dediğimde öğretmenin yüzü öfkeden kıpkırmızı olmuştu.

   Burnundan soluyarak "Bir de okulun en iyi üçlüsüsünüz!" diye bağırdıktan sonra eliyle boğazını tuttu. Benim bile boğazım acımıştı, öyle bir bağırmıştı ki deli. Nasıl böyle elit bir yere almışlardı ki onu hem? Diğer bölgelere gitmesi falan gerekirdi.

   İşaret parmağıyla kapıyı işaret ettiğinde Lorin'e döndüm ama omzunu silkip en önden dışarı çıkan oydu. Ben ve Mars da peşinden ilerledik ve kapıyı kapattık.

    "Yine ceza alacağız farkında mısınız?" Lorin derin bir iç çekip duvara yaslandığında Mars'a baktım.

   "Hepsi Mars yüzünden." Bunu dediğimde Mars duyduklarına inanamıyormuş gibi dalgalı saçlarının arasından zar zor gördüğüm gözlerini bana dikti. Yanına yaklaşıp saçlarını arkaya attım ve gülümsedim. "Bir gün kör olacaksın şunlar yüzünden." deyip saçlarını karıştırdığımda benden uzaklaşıp düzeltmeye çalıştı, sanki çok düzgünmüş gibi.

   "Hangi hayvanı kaçırmamız gerektiğine karar veremedim ne yapayım!" Ellerini beline koyup bana sırtını döndüğünde güldüm. Hayvanlara anlam veremediğim bir ilgisi vardı. Tıpkı benim çiçeklere verdiğim ilgi gibiydi ama yolda bulduğu bütün her şeyi alıyordu Mars. 

   Lorin dışarı çıkmamızı teklif ettiğinde reddetmedim ve peşinden ilerledim. Kapıya geldiğimizde birinin bize seslenmesiyle dikkatimiz oraya toplandı.

   "Bu defa neden kovuldunuz dâhiler?" Sesin sahibi aynı zamanda da Suyun sahibi olan Vita yanımıza geldiğinde gülümsedim. 

   "Mars hangi hayvanı alma-" Cümlemi tamamlayamadan Mars kafama vurduğunda acıyla kafamı tuttum. Elinde telefon olduğunu görünce canımın neden o kadar acıdığını fark ettim. Telefonla vurmuştu bir de.

   Vita gözlerini devirdikten sonra elimize bir kağıt tutuşturdu. "Yılbaşı gecesi için parti düzenliyorlarmış. Siz zekiler evde test çözersiniz tabii ama." Evet, testimiz de Locus.

   "Teşekkürler ama gelemeyiz, akşam işimiz var." Lorin nazik bir şekilde reddettiğinde Vita kağıdı geri çekti ve anladığını belirtip yanımızdan ayrıldı. Çok mu net bir şekilde reddetmiştik acaba? Eh neyse, bu kızla zaten aram satranç turnuvasından beri iyi değildi. Sırf onu yendim diye bir gün boyunca bana zorla satranç oynatmıştı. Sonunda uykusuzluktan bayıldığımda Mars ve Lorin kurtarmıştı beni. Gerçi diğer iki element sahibi olan Luca ve Felix kurtarmıştı denilebilir. Zar zor kurtulmuştum ve o günden beri Vita ile mesafemi koruyordum.

   Keşke ben de element sahibi olsaydım derdim ama aslında bir güce sahip olmak daha güzelmiş. En azından bir güce sahip olan bir arkadaşa sahip olmak, güçten kastım da Zaman. His hiçbir işe yaramıyordu her şeyi bildikten sonra. Zaten okulun üçlüsü olma sebebimiz de Mars'tı. Locus'u çağırıyor ve testlerden önceki gün öngörüyü kullanıyordu. 

   Aslında Toprak da burada olsa çok daha iyi olurdu her şey ama ne yazık ki başka bir bölgedeydi ve onun hakkında pek bilgiye sahip değildik. Adı Casia'ydı, gördüğümde tanırdım, başka bir şey yoktu.

QunilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin