Hani şu meşhur bakışma anı olur ya kitapta on dakika bakışırlar. Ha işte şu an o durumdayız. Kağıdı onlara verdim ve on dakikadır bir kağıda bir bana bakıyorlar. Kağıtta da yazan şey "yardımına ihtiyacım var". Üç kelimelik cümle neyini okuyorlar anlamamıştım.
"Bana sürekli böyle eşek şakaları yapıyorlar alıştım ben artık o kadar da büyütülecek bir şey değil hayaletler bırakmadı bunu buraya Hera'nın arkadaşlarından biri atmıştır herhalde." Sakinleştirmek amacıyla söylediğim cümleye daha da paniklemişlerdi. Cidden abartıyorlardı. Biraz gevşemeleri lazımdı yani ne bileyim hayat böyle geçmezdi ki. Tam tekrardan sakin olmaları gerektiğini söyleyecekken Felix bu kağıdı bulduğumda yanımdan herhangi bir şeyin geçip geçmediğini sordu. Yanımdan bir gölgenin geçtiğini gördüğümü ve havanın bir saniyeliğine soğuyup ısındığını söylediğimde Felix düşünceli bir şekilde yere bakmaya devam etti ve konuşmaya başladı.
"Gölgenin kullanıcısı sınırın içerisinde bir yerde olabilir mi?"
"Oldu başka? Kızı duymadın mı, Hera'nın arkadaşlarından biri olma ihtimali var ayrıca Gölgenin kullanıcısı olma ihtimali ne kadar düşük farkında mısın?" Vita Felix'e kızınca ister istemez Vita'ya hak vermiştim çünkü gölge elementi sınırın dışındaydı ve Luca da bunu söylemişti, içeride olma ihtimali fazla düşüktü. Luca da Vita'ya katıldığını söyledi ve Gölgenin kullanıcısı hakkında bir şeyler bildiğini söyledi. Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
"Gölge ve Işık kayıp bunu zaten söylemiştim ancak dışarıda sekiz büyük element dışında kullanılan güçler de var. Bu elementler çoğalınca bütün elementleri ele geçirip dileği kullanmak isteyen insanlar da oldu ve ne zaman saldırsalar hep geceydi ve hep karanlıkta saldırıyorlardı."
"Bu hikayeyi nereye bağlayacaksın çok merak ediyorum." Karanlık ve gece saldırmak... Gölgeden mi bahsediyordu? Tahminimce öyleydi.
"Devam ediyorum. Bu saldıran birliğin sürekli gece ve karanlıkta saldırmasının iki sebebi olabilirdi. Birincisi, Gölgenin kopyasını çıkartmışlardı ve o yüzden gece saldırıyorlar. İkincisi de.."
"Gölgenin kullanıcısı onlara yardım ediyor." Luca'nın cümlesini tamamlayan Casia'ya baktığımda ne kadar şaşırdığını görmemek elde değildi.
"Ama Gölge ve Işık birbirini bastırmaz mı? Sonuçta tam zıt elementler yan yana gelirlerse birbirlerini engellerler. Eğer Işığın kullanıcısını bulursak Gölgenin kullanıcısı karşı tarafta olsa bile engelleyemez miyiz?" diye sorduğunu duydum Vita'nın. Mantıklıydı ancak ne yazık ki olaylar öyle ilerlemiyordu. Kimse bir şey demeyince benim açıklamam gerektiğini fark ettim.
"Söylediğin mantıklı ama kullanıcının becerilerine göre değişir. Eğer Gölge elementinin kullanıcısı elementini Işık elementinin kullanıcısından daha iyi kontrol ediyorsa Gölge baskın gelir ve Gölge kazanır. Ayrıca eğer elementleri kopyalayabiliyorlarsa gölge elementi de onların tarafındaysa Gölgenin gücünü kopyalamış ve güçlerine güç katmışlardır. Işık ve Gölge ikizdi değil mi?"
"Evet."
"Eğer ikiziyse her ne kadar aralarında bir anlaşmazlık çıkmış olsa da ki ben öyle tahmin ediyorum, ikizler birbirinden ayrılamaz. Işığın kullanıcısını bulursak bize yardım edebilir. Gölge düşmanın taraftaysa bile bizi, en azından ikizini geri çevireceğini sanmıyorum."
Söylediğim şey herkese mantıklı gelmişti sanırım çünkü herkes onaylamış gibi görünüyordu ta ki arkada elini alaycı bir şekilde çırparak gelen Hera'yı görene kadar. Bu kız her yerden çıkmak zorunda mıydı? Saat neredeyse yedi olmuştu gidip derslere girmesi gerekmiyor muydu? Alaycı bir şekilde gülmeye başladı ve kafasını salladı. "Cidden Işık elementinin Gölgeyi yenebileceğini mi sanıyorsunuz? Gölge yenilemez durumda ve ikna edilemez durumda. Dünyanın sonunu getirecek kişi Gölgenin kullanıcısının ta kendisi bunu bilmiyor musunuz?" Bunu nereden biliyordu? Tam ben soracakken benim yerime Casia bu soruyu sorunca bütün gözler pür dikkat Hera'ya çevrildi. Hera'nın alaycı tavrı bir anda yok oldu, boğazını temizledi ve bize sınırın dışı hakkında bilgisi olduğunu ve bunları bizimle paylaşabileceğini söyledi. Diğerleri bir şey demeden Felix bildiği her şeyi anlatmasını söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Qunila
FantasyAteş, Su, Toprak, Hava, Elektrik, Buz, Gölge ve Işık. Bir efsaneye göre bu sekiz element bir araya gelmesiyle "Dilek" denilen bir güç ortaya çıkacaktı ve bu enerjinin kullanıcısı bir dilek hakkıma sahip olacaktı. Her ne kadar daha önce bu gücün uyan...