Qunila

Bölüm 20

   Üçüncü kata doğru koştuğumuzda etrafın duman altında kaldığını gördüm. Direkt liseyi falan mı yakıyordu bu çocuk? Etrafa baktığımda Jade'i gördüm. Yanında da biri vardı. Kızıl saçlı ve çok tanıdık biri.

   "Jade!" Jade ona seslenmemle birden bana baktığında beni aradığı suratından belli oluyordu.

   Felix'i kolundan tutarak çekiştirip yanımıza geldiğinde içinden Felix'e hoş olmayan şeyler söylediği çok belliydi ama bunları düşünmek istemiyordum. "Felix sen ne yapıyorsun ya?" diye Felix'e çemkirdiğimde üzerime atlayıp sarılmaya başladı.

   "Lia... Seni çok özledim!" Felix ağlamaklı bir şekilde bana isyan ederken birden bakışlarını Jade'e çevirdi ve ona da kızmaya başladı. "Okulunuzda niye hamam böceği var ki!" Jade, Felix'in onu azarlamasını hiç umursamadan bize aşağı bahçeye inmeyi teklif etti. Ben ve Demon kabul edince merdivenlere doğru ilerledik.

   Bahçeye indiğimizde bir köşeye oturup beklemeye başladık. Gitmek şu an çok riskli olurdu ve dikkatleri üzerimize çekebilirdik. "Felix, kimse gördü mü seni etrafı yakarken?" Felix bunu sormamla gözlerini kısıp Jade'e baktığında Jade'in gördüğünü anladım.

   "Eğer ben olmasaydım bütün okulu yakacaktın. Dua et yardımına koştum." Jade boş bir ifadeyle Felix'e baktığında Felix'in sinirli bir şekilde Jade'e baktığını gördüm.

   Jade'e daha dikkatli baktığımda sol elinin kıpkırmızı olduğunu fark ettim. Felix yüzünden mi olmuştu? Jade bana anlattığı kadarıyla normal insanlardan daha hassas bir vücuda sahipti. Felix ona istemeden de olsa zarar vermiş olabilirdi.

   "Jade, bir yerlerden buz veya sargı falan getirmemi ister misin?" Jade'e bakıp elini işaret ettiğimde hem Demon hem de Felix'in dikkati Jade'e yöneldi. Bu tepkim üzerine Jade bana sanki susmam gerektiğini söylermiş gibi baktığında sinirlendim. Onun arkadaşıydım ve yanımızdaki iki çocuk da arkadaşıydı. Şu an arkadaş olmayabilirlerdi evet ama doğum gününü onlarla kutlamak isteyen Jade'di. Böyle her şeyi saklayamazdı.

  "Yaa senin vücudun daha hassastır tabi!" Felix endişeli bir şekilde Jade'in eline baktıktan sonra aralarındaki boy farkı yüzünden başını yukarı kaldırdı. "Çok özür dilerim Buz Küpüm!" Jade'in üstüne atlayıp ona sarıldığında şaşkın bir şekilde onları izliyordum Jade bana döndüğümüzde ikimiz de ne olduğunu anlamaya çalışırmış gibi bakıyorduk. Aramızdaki tek fark ben sırıtarak bakıyordum, o şaşkınlıkla.

   "'Buz Küpüm' mü?" Jade şaşkın bir ifadeyle ona sarılan Felix'e baktığında Felix geri çekildi.

   "Ne oldu beğenemedin mi?" Felix gülerek Jade'e cevap verdiğinde Felix'in suratını dondurmamak için kendini zor tuttuğunu fark ettim.

   "Diğerleri nerede?" Sorumun ardından Demon ve Felix birbirine baktığında bir şeyler olduğunu anladım.

   "En son Luca'nın evine gidiyorlardı."

   "Siz ikinizi tek mi gönderdiler?" Sorgulayan bakışlarla bir Felix'e bir Demon'a baktığımda patlamak üzerelerdi. Tehdit eder gibi son kez baktığımda Felix daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı.

   "Luca'nın evine giderken liseyi gördük. Demon dayanamadı, ben de peşinden geldim işte ne yapayım. Neredeler bilmiyoruz şu an." Jade, Felix ve Demon'a salaklar der gibi baktıktan sonra derin bir iç çekti.

   Aramızda uzun sessizlik olduktan sonra etrafa bakmaya başladım. Çoğu öğrenci dışarıdaydı. Benim gözlerim hâlâ Isabel'i arıyordu. İçeride olabilir miydi? Hayır, bugün okula gelmemişti. İçeride olamazdı.