The Transmigration Routine of Always Being Captured by ML

Bölüm 69: Saint Magus 2.32

Li Luo maçın sonucunu zaten bilse de Elvis için gergin hissetmekten kendini alamadı.

Seyirci bölümünün dörtte birini işgal eden kadın seyirciler, sahnede çok seçkin görünüşlere sahip iki genç erkeğin belirdiğini görünce küçük bir kargaşanın yükselmesine engel olamadı. Erkek seyirciler de aralarında fısıldaşarak ikilinin önceki maçlardaki performanslarını tartışıyorlardı.

Hakemlik yapan ve iki adamın arasında duran akıl hocası, olay yerinden böylesine coşkulu bir tepki görünce, kasten açıklama yapmak için süreyi uzattı, insanların tüm gözleri gerginlikle dolana kadar bekledi, ancak o zaman maçın başladığını duyurdu.

Seyirci bölümündeki koltuklar neredeyse tamamen dolmuştu. Elvis ve Sizel'in önceki maçlarının sonuçları mutlak galibiyetti, ikisi de bir kez bile kaybetmedi.

Ayrıca bu yarı final turunda, tam zafer rekorlarına sahip iki kişi ilk kez karşılaşacaktı.

Li Luo büyük kehribar renkli kedi gözbebeklerini genişçe açtı ve şeffaf büyü dizileriyle kaplanmış olan savaş platformuna baktı - bir savaş sırasında öğrencilerin kullandığı sihrin seyirci bölümündeki izleyicilere yayılmasını önlemek için, bu nedenle her maç başlamadan önce hakemlik yapan akıl hocası, savaş başlarken çekilir ve bu koruyucu dizilimleri sahnenin etrafına uygulardı.

Maç sadece birkaç saniye önce başlamıştı ama sihirli ışık huzmeleri çoktan savaş platformunda havai fişekler gibi parlamış ve atmosferi bir anda gerginleştirmişti.

Li Luo'nun bakışları çoğunlukla Elvis'in üzerindeydi, o ve Sizel bir su ejderhası oluşturmak için büyü yaparken, iki ejderha ileri atılıp kafa kafaya çarpışmadan önce bir fırtına yarattılar. Elvis'in alnının tüm çizgisini ve keskin masmavi gözlerini tamamen açığa çıkaran, yukarı ve aşağı esen rüzgar esti. Vücudundaki büyü cüppelerini de dalgalanıyordu ve tüm kişiliği tıpkı rüzgarda uçuyor gibiydi.

Rüzgarla savrulmasına rağmen, Elvis'in adımları rüzgarla bir olmuş gibi en ufak bir sapma göstermedi.

Sizel'in vücudu, rüzgarın istilasına direnmek için bir yeşil ışık çemberi ile çevrelenmiş gibiydi.

İki ejderha sürekli savaşırken, Sizel sihirli asasını tekrar elinde salladı ve bir kez daha Elvis'e bir saldırı başlattı. Küçük kar taneleri, hızla Elvis'e doğru gitmeden önce kanatlarını açıp havada birkaç kez daire çizerek, yavaş yavaş bir buz anka kuşuna dönüştü.

Elvis'in gözleri keskindi, elindeki sihirli asayı çevirdi ve yukarıdaki buz ankasına dolanmak için yerden büyük bir yeşil sarmaşık dalgası çıktı.

Buz anka kuşunun kendine has bir bilinci varmış gibi görünüyordu, üzerine akan sayısız sarmaşıktan kaçınmak için uçuşunu eğiyordu. Sarmaşıklar, her şeyden kaçan, buz anka kuşunu yakından takip etti.

Buz ankası birkaç kez daha kaçtı, birkaç kez haykırdı ve kanatlarını sarmaşıklara doğru çırptı, sayısız miktarda rüzgar ve kar anında kanatlarının altında yoğunlaştı, saldırdığı sarmaşık tamamen dondu ve garip şekilli bir buzdağına dönüştü.

Bunu görünce Elvis ağzında bir şeyler mırıldanmaya başladı, kısa süre sonra alevlerden oluşan bir vücut oluştu, bir çift parlak kırmızı kanadı olan bir kaplan hiç yoktan belirdiğinde, yüksek sesle kükredi ve şiddetli bir şekilde buzdan anka kuşuna doğru koştu.

Bu sırada, yukarıda savaşan iki ejderha ortadan kaybolmuştu çünkü onları destekleyen büyü güçleri tükenmişti ve sonunda sonucu ayırt edemez hale geldiler. Ancak, aşağıdaki savaş durumu çok şiddetliydi.