The Transmigration Routine of Always Being Captured by ML

bölüm 73: Saint Magus 2.36

“Bu büyülü kalıntı aynı zamanda sana yardım etmek için yaptığım son küçük testim. Bu kıtada on bin yılı aşkın süredir varlığını sürdürüyor ve her açılışında yeni bir Aziz Büyücü'nün ortaya çıkışı sayesinde oluyor."

Brian buraya kadar konuştuktan sonra başını kaldırdı ve uzaklara baktı, gözbebeklerinde gümüşi bir ışık hüzmesi parladı, sanki geçmişten bir şeyler hatırlıyordu, "Neredeyse bin yıldır bu kıtada yeni bir Aziz Büyücü ortaya çıkmadı, Öyle ki Aziz Büyücünün varlığı neredeyse bilinmeyen bir efsane haline geldi. Sen ortaya çıkana kadar——Elvis, kıtada son bin yılda Aziz Büyücü soyunu uyandıran tek kişi sensin, kesinlikle bir kez daha ihtişamımızı gösterebileceğine inanıyorum.”

Elvis Brian'ın sözlerini dinlediğinde yüzü hala her zamanki gibiydi, fazladan bir ifade ortaya çıkmamıştı.

Aziz Büyücü'nün ihtişamını bir kez daha göstermeye gelince, Elvis'in bunu yapmaya hiç niyeti yoktu.

Güçlenmek istemesinin nedeni her zaman korumak istediği insanları korumaktı.

Artık o ve Ludwig ilahi duyu yoluyla iletişim kurabildikleri için bu inanç daha da güçlüydü. O var olduğu sürece hiç kimsenin veya hiçbir şeyin Ludwig'e zarar vermesine izin vermeyecekti.

“Şimdi bu yerle ilgili bazı şeyleri açıklayayım. Gördüğünüz gibi bu alan yoğun sis katmanlarıyla kaplı. Durduğunuz dairenin merkezi dışında sadece 20 metre içerisindeki şeyleri görebiliyorsunuz, geri kalan her şey net değil.”

Brian etrafındaki puslu ortamı işaret ederek şunları söyledi: "Elbette bu yoğun sis de dağılabilir, ancak bu ancak deneme seviyesini geçtikten sonra olur. Her denemeden geçtiğinizde etrafınızda belli bir sis aralığı olacak ve onunla birlikte dağılacak. Yoğun sisli bölgenin diğer tarafında yer alan son seviyeye ulaşmak için toplamda on seviyeli denemeleri geçmeniz gerekiyor. Ve bu büyülü kalıntıyı bırakmak için kullanılan ışınlanma dizisi son seviyede. Her fırsatı değerlendirmeyi ve yoğun sisin içinden geçerek ışınlanma dizisini aramayı planlıyorsanız, o zaman size artık söyleyebilirim ki,  her seviye arasında şeffaf bir bariyer var bariyerin bulunduğu yeri geçmediğin sürece bir sonraki seviyeye asla ulaşamayacaksın.”

Elvis, Brian'ın sözlerini dinledikten sonra fark edilmeyecek kadar kaşlarını hafifçe kaldırdı. Şu anda gerçekten de bu fikir aklına geldi ama sadece bir an içindi.

“Her seviyede size sihirli bir parşömen verilecek. İçerideki tüm içeriği öğrenmen gerekiyor, gerçekten ustalaştığında ancak o zaman bir sonraki seviyeye geçmen mümkün olacaktır."

Elvis bunu duyduğunda gözlerinde anında bir ışık parladı, yani Brian'ın onu buraya atmasının asıl amacı, aslında onun bu parşömenlerin içindekileri öğrenmesini sağlamaktı.

Brian'ın ona özel olarak bahsettiğine göre, bu parşömenlerin Aziz Büyücü soyunu miras alan insanlar için çok önemli olması gerektiği anlamına geliyordu. Elvis, gücünü artırabilecek bir şeyi asla reddetmez. Bu nedenle Brian ona bir kısayol sunabilse bile gücünü artırmak için yine de bu sınavları geçmeyi seçecekti.

Li Luo, Elvis ile Brian arasındaki konuşmayı sessizce dinlerken Elvis'in yanında duruyordu.

Bu kitabın yazarı olarak, kitaptaki içeriğin çoğunu unutmuş olmasına rağmen Li Luo, oldukça önemli bazı olay örgüsü noktaları hakkında hâlâ biraz belirsiz bir izlenime sahipti; buna ek olarak Xiao Qi, ona kitabın özetini de vermişti. romanın tamamı, yani olay örgüsünün o anda hâlâ az da olsa izlenimini uyandırdığı bir sahne ortaya çıktı.

Her neyse, Elvis bu büyülü kalıntıda birkaç yıl kalacaktı, sonunda buradan sorunsuz bir şekilde ayrılmadan önce Li Luo'nun endişelenecek hiçbir şeyi yoktu.

“……Eğer soracak başka sorunuz yoksa, o zaman size sihirli asayı oluşturan son öğeyi vereceğim. Elbette bundan sonra, onları sihirli asaya nasıl yeniden birleştireceğinizi de öğreteceğim. ”

Brian bir anlığına durdu, Elvis'in hâlâ ona baktığını gördü, hiçbir şey söylemeden vücudunu hafifçe eğdi, sonra ayaklarının yanına çömelmiş olan büyülü yaratığın kafasının üstünü yavaşça okşadı. Brian'ın nazik okşaması altındaki büyülü canavar, kabarık kafasını uysal bir şekilde Brian'ın avucuna sürttü. Eliyle o kocaman kafayı okşamaya devam ederken Brian'ın gözlerinde daha nazik bir ifade belirdi. Bundan sonra eli büyülü yaratığın kafasının tepesindeki uzun boynuza uzandı.

Brian'ın eli açık kahverengi renkli boynuza dokunduğunda boynuzun üzerinde iki göz kamaştırıcı beyaz ışık parladı. Beyaz ışık kaybolduktan sonra büyülü yaratığın kafasındaki uzun boynuz aniden neredeyse yarı yarıya yok oldu ve Brian'ın elinde iki ince ve kısa nesne belirdi.

*******************
Bunu atıp kaçıyorum geri.