Bu dünya kadın ve erkeklerin kromozomal farklılığının yanında 'ikincil cinsiyetler' şeklinde daha da ayrılmış durumdadır. Ve bu ikincil cinsiyetler ise alfa, beta ve omegadır.
Alfalar doğuştan dominant sınıftır. Çoğu yetenekli insan bu cinsiyete sahiptir ve alfalar bağlantılar, para ve mal varlığı ile kutsanmış varlıklardır. Doğal olarak, sayıca azlardır.
Betalar sayıca en fazla olan ikincil cinsiyettir. Hayatları en iyi ihtimalle önemsiz en kötü ihitmalle de siliktir. Betalar neredeyse her zaman diğer betalar ile evlenir.
Omegalar ise sayıca alfalardan bile azdır ve itaatkar sınıf olarak bilinirler. Erkek omegalar bile hamile kalabilir. Ve 3 ayda bir gelen kızışmaları nedeniyle haklarında sıklıkla "sadece çocuk doğurmak" için var oldukları söylenir ve bu da derin bir ayrımcılığa neden olmaktadır.
Kızışan omegalar alfaları çekmek için feramon yayarlar. Kızışma esnasında bastırıcı kullanmayan bir omeganın feramonlarının alfaların asla dayanamayacağı bir baştan çıkarıcılıkta olduğu söylenir.
Ancak bir omega bir alfayla "kader çifti" olarak işaretlenirse feramonları yalnızca onu işaretleyen alfaya karşı işse yarar.
Ayrıca, büyük bir genetik uyuma sahip olan alfa ve omegaların birbirlerinin kaderlerinde olduklarını sezebildikleri söylenir.
Ancak dünya nüfusunun ne kadar büyük olduğu düşünülecek olursa birinin kaderindeki kişi ile karşılaşması ihtimali bana hep astronomik bir şekilde düşük gelmiştir o nedenle ben buna inanmıyorum.
Genelde omegalar alfaları cezbetmek için son derece hoş kokulara sahiptir. Ancak, insanlar hep benim feramonlarımın habanero biberleri, çili sosu, hardal, kırmızı çili biberleri vesaire gibi koktuğunu düşünmüştür. Kısacası, feramonlarım hiç de feramon gibi kokmuyor.
Kimse feramon yaydığımı fark etmediği için hiçbir zaman ırzıma karşı bir tehlike hissetmedim. Ki bu, sosyal merdivenin en altında yer alan omegaların çoğunun sık sık hissettiği bir şey.
Bana biri ilk kızışmam esnasında "bu baharatlı koku burnumu yakıyor" dediğinde hemen çantamda getirdiğim çili sosunu döktüğüm bahanesini uydurmuştum ve herkes de bana inanmıştı.
Feramonlarımın karakteristiğinin de görece hafif olması nedeniyle de şanslıydım. Uydurmaca bahanemin ne kadar etkin bir şekilde işe yaradığını görünce günlük hayatımda baharatlı şeyler taşımaya başladım.
Her zaman baharatlı yiyecekleri sevmiş olduğumdan ve benden gelen baharatlı kokuyu inkar etmediğimden dolayı etrafımdaki insanlar sadece baharatlı yiyecekleri sevdiğimi sandılar.
Ancak, bu çabayı sarf etmeye devam etmem lazımdı yoksa omega olduğum ortaya çıkardı. Ben de bu nedenle baharatlı yiyecekler yedim, baharatlar hakkında şeyler öğrendim ve buna aşina oldum.
Görünüşüm şüphe uyandırmasın diye aktif bir şekilde vücut çalışıp kas yaptım. Ve çok ders çalıştım.
Kendilerini aşağılayıcı bir şekilde sadece alfaları baştan çıkarıp çocuk doğuran araçlar olarak gören çoğu omeganın aksine ben kendimi iyi şansım ve çok çalışmam sayesinde önemsiz bir betanın seviyesine getirebilmiştim.
Eğer ki sorunsuz bir şekilde çalışmalarımı bitirebilirsem insanlarla az etkileşimde olacağım bir iş bulup kendi başıma sessiz bir yaşam sürmek istiyorum.
Sıradan bir "beta" olarak arkadaşım diyebileceğim iki insan var şu anda. Birisi lisenin ikinci senesinde sıralarımızın alfabetik olarak yan yana olmasından dolayı arkadaş olduğum Kijima idi.
Diğeri de ortaokuldan beri sınıf arkadaşım olan Amami. O zamanlar sadece birbirimizin ismini biliyorduk. Ancak aynı liseye gittiğimizi ve 3 sene aynı sınıfta olduğumuzu fark ettiğimizde biraz kaçınılmaz bir şekilde yakınlaşmıştık.
Kijima neşeli, partici bir tipti ve her açıldığı kızdan red yerdi. Kişiliği düşünülecek olursa kendisi gibi kızları hedeflemeliydi bence ama her zaman tatlı, sessiz ve kendini geri çeken kızlardan hoşlanırdı.
O, kızların çok bilmediği, başka sınıftan olan atılgan lise erkeğiydi. Bu nedenle doğal olarak açılmaları başarısızlıkla sonlanmaya mahkumdu.
Kijima açık açık kendisinin beta olduğunu söyler ve hayalinin bir erkek ve bir kız çocuktan oluşan sıcak, huzurlu bir aile kurmak olduğundan bahsedip dururdu.
Hep bu delifişek ve flörtöz görünümüne rağmen bu kadar basit bir hayale sahip olmasıyla dalga geçmeli miyim veya bu kadar basit bir hayali varsa niye böyle giyindiğini sorgulamalı mıyım diye düşünmüşümdür.
Yine de, düz, masum ve anne babamsı hayalini ve bunun için çabalamasını seviyorum.
Amami ve ben uzun zamandır arkadaşız ama yine de birbirimiz hakkında çok şey bilmediğimizi hissediyorum.
O kavunlu ve kremalı ekmek severdi ve ben de her öğlen yemeğinde körili ekmek yerdim. Damak zevklerimiz o kadar zıttı ki dışarıya yemek yemeye gittiğimizde sevmediğimiz şeyleri değiş tokuş ederdik.
Amami ikincil cinsiyetini alnına yapıştırarak dolaşmıyordu tabii ki. Ama mükemmel notlarını, olağandışı reflekslerini, seçkin özelliklerini ve biçimli vücudunu düşünecek olursak, eh.
Alfa olduğunu söylemeye gerek bile yoktu.
Düzenli biriydi, hayvanları severdi ve baya popüler gibiydi. Ama her niyeyse ilk senemizden beri bir kız arkadaştan falan eser yok gibiydi.
Bir keresinde Kijima ile uzun süren bir ilişkisi olup olmadığına dair bahse girmeye çalışmıştık. Ancak ikimiz de olduğuna dair bahse girmek isteyince vazgeçmiştik.
İşte Amami bu kadar alfa gibi alfa biriydi.
Başlangıçta benim gibi bir omeganın beta olan Kijimayı ve daha da önemlisi alfa olan Amami'yi etrafında tutmasının mantıklı olmadığını düşünüyordum.
Ama Amami bile feramonlarımın sadece baharat olduğunu sanıyor. Bu nedenle ben de endişe etmeyi bırakmıştım.
Onlarla uzun süre birlikte olmama rağmen fark edilmemiştim. Bu nedenle 1 senenin daha sıkıntı olmayacağını düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...