2

236 17 1
                                    

Аmаmі’nin bakış açısı

Nahoş ve soğuk bir çocuk olduğumu düşünürdüm, itiraf etmem gerekirse.

Bir alfa ailesinde doğmuştum ve 2. oğul olarak statü, prestij veya şans olsun hiçbir şeyin eksikliğini çekmemiştim.

Ailemdeki herkes güç sahibi oldukları pozisyonlardaydı, özgüven ile dolup taşıyorlardı ve diğerleri tarafından koşulsuz bir şekilde seviliyorlardı.

Kardeşlerle kutsanmış ve arkadaşlarla çevrelenmiştim. Hayatımda benim için net bir patika örülmüştü.

İlkokulu bitirdiğimde çoktan kendini beğenmiş biriydim. Diğerlerine de üstten bakardım. Ancak bunu yüzümdeki gülümseme ile saklamayı öğrenmiştim.

Ailemin önerdiği şekilde ortaokula girdim ve önümdeki 3 seneyi geleceğimi daha da garantilemek için geçirmeyi planladım.

Ancak ilk günde, giriş seramonisi bittiğinde konferans salonunun dışındaki kalabalık tarafından itilip kakıldığımda onunla buluştum.

Hayır, ikimiz arasında ilk karşılaşmamızı 'buluşma' olarak gören tek kişi bendim.

Kısa bir andı ama gözlerimiz kesinlikle birbirini bulmuştu. Ayaklarım yere kenetlenmiş ve bakışlarım sabitlenmişti, sanki gözlerim hareket edemez olmuştu.

Ancak diğer kişi kayıtsızca başını çevirdi, bu karşılaşmaya hiçbir anlam veriyormuş gibi görünmeyerek. Ve kalabalık ile beraber gitti.

Bu şüphesiz ki "Kader" idi. Vücudumdaki tüm hücreler "Eğer ki ona ellerimi sürebilirsem başka bir şeye ihtiyacım kalmaz!" diye bağırmaya başlamıştı.

Diğer yandan kalbim buz kesmişti. Vücudum bir hayvan gibi "genetik olarak çekim hissettiği eş"ini arıyordu.

Dominant tür olarak bu çok fazlaydı. Birine rızasını hiç umursamadan bir şeyler yapmak isteyen içgüdülerim ile yönetilmiyor muydum?

Bunun neresi beni üstün yapıyordu? Eğer ki kader böyle bir şeyse, ben bunu istemiyordum.

“Каrаѕаwа Ѕhіnуа.”

Hızlıca o omeganın kim olduğunu buldum. Görünüşe göre herkes onun bir beta olduğu izlenimine sahipti ve kimse bunu sorgulamaya uğraşmamıştı.
Belki de kızışma geçirmemişti daha.

Her ne kadar dikkatini çekmek için çaba harcasam da gözlerimizin buluşması bir yana, Karasawa'nın bana öylesine bakması bile nadir bir şeydi.

Kader çifti olduğumuzun sadece ben farkındaydım. O, fark ettiğine dair hiçbir işaret göstermiyordu.

Acaba "Kader Çiftleri''nin birbirlerini anında fark edip arzulaması bir şehir efsanesi miydi?

Eğer öyleyse vücudumda için için yanan alev ergenliğin cinsel arzularımı uyandırmasından başka bir şey olmayabilirdi.

Belki de eşimin farkında olmamaya devam etmesi iyi bir şeydi. Bir diğer şans da alfalara hiç ilgisinin olmaması ve kendi kendine takılan biri olmasıydı.

Üstüne üstlük farklı sınıflardaydık. Eğer ki aramızda bir şeyler olmasaydı, kendimi nihayet bu durumun benim küçük bir yanlış anlamam olduğuna dair ikna edebilirdim.

Gözleri bana bakmadığında bundan irite oldum.

Hepsi kafanın içinde.

Yanında duran kişi olmadığımda rahatsız hissettim.

Zihnin sana oyunlar oynuyor.

Kader gibi bir şeye köle olmayı reddediyorum.

Spicy OmegaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin