Sabırla orada burada ne kadar savunmasız olduğuma işaret ettikçe başımı küçültüyordum.
Ancak bu sefer benim de söyleyecek çok şeyim vardı.
''O zaman sen de omegaların sana öyle kolayca dokunmasına izin vermemelisin, Amami..!''
"Ne?"
''Nishikawa'yı diyorum! Senin kaderindeki kişinin Nishikawa olduğunu ve kaderindeki kişi ile bu kadar yakınsa benim hiçbir şansım yok diye düşünmüştüm...
Bir an ağzımdan çıkıveren sözler sessizleşmiş en sonunda da kaybolmuştu.
Eğer ki Nishikawa onun 'kaderindeki kişi' değilse o anki havanın niye bu kadar samimi olduğuna dair bir açıklama yoktu.
Nishikawa'nın ona yaklaşmasına izin verip hep beraber takılmış ve birlikte gülmüşlerdi, aynen sevgililer gibi davranmışlardı. Ve dahası, ikisi de aynı şeyleri hissediyordu.
Ben omegamsı biri değilim.
Benim boyum ve kilom ortalama bir omeganınkini fark atarak geçiyordu ve güzel de değildim.
Tatlı hareketler yapıp tatlı davranışlar da sergileyemiyordum. Ve en önemlisi, feramonlarım çok değişik kokuyordu.
Tüm bunlara bakılınca, Amami'nin de yakın olduğu normal, sevimli bir omega ile rekabet etmem imkansızdı.
Kendime defalarca kez pes etmemi söylemiş olsam da...
"Ah, Mitsuru. O benim küçük erkek kardeşim."
"Ne?"
"Daha doğrusu, üvey kardeşim.
Amami'nin dediğine göre, sandığımdan çok daha saygın ve üst düzey olan Amami ailesi, 10 sene kadar önce bir yan aile* (bunu söylediğinde ilk bir anlayamamıştım, doğal olarak) ile sorun yaşamışlardı ve sonuç olarak Nishikawa ailesi kendini kargaşanın ortasında bulmuştu.
Nishikawa ailesi ayrı bir aile haline gelmişti sanırım. Sonra da bu konuda sorumluluk hisseden Amami'nin anne babası Nishikawa'yı evlerine almıştı.
Ama daha sonra ikincil cinsiyetlerin belli olma çağına geldiğinde Nishikawa'nın omega olduğu ortaya çıkmıştı.
Amami'nin ailesinde büyükbaba ve büyükannelerden tutun küçük çocuklara kadar herkes alfa olduğu için artık onunla aynı evde kalamazlardı.
O an, Nishikawa'nın Amami'nin babasının sekreterinin kaderindeki kişi olduğu ortaya çıkmış.
Ama Nishikawa evlenmek için çok küçüktü ve de on seneden fazladır onlara hizmet etmiş olan önemli çalışanlarını yarı yolda bırakamazlardı.
Bu yüzden statüsünü koruması için onu evlatlık edinmiş ama evleri ayırmışlardı.
Bu nedenle, yasal olarak Amami ve Nishikawa kardeşti ama kısa bir süre birlikte yaşamışlardı ve Nishikawa kendi isteği üzerine eski soyadını kullanıyordu.
"Ha--haa..."
"Mitsuru daha ortaokuldan mezun olmadan bile kaderindeki kişiye baya bir bağlıydı. Belki de bu yüzden ona yapıştı ve birlikte yurt dışına çıktılar.
Bayağı fiziksel bir şeyler yaşadılar. Yani, zaten birbirlerinin kaderlerinde oldukları için birbirlerine resmen bir aile gibi yakınlar, öyle ki kaderindeki insanı bulmuş olan diğer bazı insanları kıskandıracak kadar.
Geçen sene geri geldi ve belli ki üniversite sınavına hazırlanmak için de dershaneye yazıldı.
"Haa..."
"Acaba... Kıskanmış olabilir misin?''
"Hayır, hayır... Ben sadece... vazgeçtim, düşündüm ki siz ikiniz birbirinizin kaderiyseniz mutlu olmalısınız.''
"────Özür dilerim. Seni koruyacağımı söylemiştim ama seni incittim.''
''Y-yok bu senin suçun değil, yanlış anlamam tamamen benim hatam.''
"Öyle olsa bile, benim için sadece sen varsın. Bu yüzden umursamazca diğer omegalara dokunmamalıydım. Söz veriyorum, bir daha yapmayacağım.''
Bana yumuşak bir şekilde sarılınca panikledim.
Tüm bu değiş tokuş inanılmaz derecede utanç verici olmakla kalmıyor, aynı zamanda Nishikawa'ya olan kıskançlığımı açığa vurduğum gerçeğine ayak uyduramıyorum ve Amami bunu kolayca kabul etmişti.
Ve az önce söylediği sözler...
*Yan aile: Amami'nin ailesinde olduğu gibi, monarşi gibi sert işleyen ailelerde küçük çocuğun soyundan gelen aileye yan aile ve büyük çocuğun soyundan gelen aileye de ana aile denir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...