27 (ilk kısım)

79 6 2
                                    

Üniversite hayatı, bölüm 6

Karasawa Shinya'nın bakış açısı

Omegalar söz konusu olduğunda, çeşitli tipler vardı.

Bazıları boy ve kilolarından ötürü beta gibi görünür ve yüzleri de ortalama veya ortalama altı olurdu.

Öbür yandan narin ve zayıf görünümleri yüzünden kıza benzeyen ve görünüşlerinin her yanı sevilesi ve narin duranlar vardı.

Aynı şekilde, alfalar da çeşit çeşitti, sadesinden dikkat çekicisine, güçsüzünden güçlüsüne.

Tüm alfaları aynı görüp bunun üzerine tespitlerde bulunmak taraflı ve yanlış bir şey olurdu bu yüzden genelleme yapmamak en iyisi.

Yine de şunu söylemeye cüret ediyorum: Bir alfayla sevişmek gerçekten zorluydu.

Bu övünülecek bir şey değil hatta yaşıma göre utanç verici bulduğum bir şey: ben sadece bakir değildim, aynı zamanda cinsel aktivitelerde de çok tecrübesizdim. Hatta yetişkin içerikli videolarla bile yeni tanışmıştım.

Öyleyse, bana şu anda arkadan sarılmakta olan bu cani pezevenk benim gibi bir çömezin kaç tur içinden geçmişti?

Başlarda benim hızımda gitmeyi denedi galiba. O an, yaptığımız eylemin sadece vücutlarımızı değil kalplerimizi de birleştirdiğini hissetmiştim.

Ve o an zevk de önemliydi ama kafayı uçuracak derecede aşırı da değildi. Benim gibi katı birinin bile düzgünce bir şeyler yapabilmesine sevinmiştim.

Ancak, ona vücuduma girme iznini verdiğimde Ren'in bütün kendine hakimiyeti yok olmuş gibiydi. Pozisyon değiştirerek, kondom değiştirerek bana defalarca kez atladı.

Zordu. Yorgunluktan ölmenin eşiğine getirilmiştim ve farkına bile varmadan sabah gelmişti bile.

Boğazım üşüttüğüm zamanlardan bile çok acıyordu, tüm vücudum yorgundu, eklemlerim ağrıyordu, hiçbir kıyafet giymiyordum ve her şeyi geçecek olursam arkadan sıkıca sarmalandığım için arkamı dönemiyordum.

Etrafımda sarılı olan, arada göbek deliğime dokunan kollar... kesinlikle kışkırtıcı bir hissiyat yaratıp kıvranmama neden oluyordu.

Neyse ki kanayan bir yer yok gibiydi. Her yerde yara ve ısırık izleri olsa da ve durumum kötü görünse de... ölümcül değildi.

Garip bir şekilde, sert bir çile çekmiş olan vücudum temiz gibiydi ve temiz çarşaflar serilmişti.

Eğer ki bir de pis bir şekilde uyumuş olsaydım biraz şiddete meyilli uyanabilirdim ama buna enerjim olmayadabilirdi.

"...Mm... Uyandın mu? Günaydın, Shinya."

"..."

"Aa, doğru, konuşamıyorsun. Buyur, biraz su iç"

Hareket ettiğimde Ren de uyanmıştı. Oturduğumda bana komidinde duran su şişesini uzattı.

Şişeyi vermeden önce rahatça açmasında ve suyun çok soğuk olmayıp boğazımı acıtmamasında belli bir aşinalık vardı. Açık bir şekilde belliydi ki, buna alışkındı.

Benim aksime bu adam kesinlikle bakir değildi. Buna dair detayları bir gün öğrenecektim.

"Kusura bakma, uzun zamandır dayandığım için kendimi tutamadım. Ağrın var mı? İhtiyacın olan bir şey peki?

Özür diler bir ifade ile Ren kaşlarını kaldırdı. Bir köpeğin kulaklarını ve kuyruğunu indirmesine benziyordu bu ifadesi.

Samimi olarak üzgün gibiydi, bu yüzden şimdilik onu affetmeye karar verdim.

Nihayetinde, bu durum çoğunlukla onu kendisini tutmaya iten sıkıntılı kişiliğim yüzündendi...

Susuzluğumu giderdikten sonra ihtiyacım olan başka bir şey kalmamıştı. Ren'in sorusuna cevaben başımı salladım, o da görünür biçimde rahatladı.

"Hala erken, azıcık daha uyuyalım mı?

"..."

"Artık bir şey yapmayacağım."

Sakin bir gülümseye sahip olan Ren'e güvenmeyi seçip tekrar yatağa girdim. Kıyafetlerimi giymeye enerjim yoktu, bu yüzden Ren'in çektiği örtüyü tekrar üstüme aldım ve omuzlarıma kadar çekip yatağa yerleştim.

Yan tarafımda yattığımda bana dikkatle bakan Ren ile gözlerimiz buluştu. Bana sıcak bir şekilde gülümserken nazikçe saçımı okşayan eli sıcak hissettirdi ve sanki zorla çekiliyormuş gibi tekrardan uykunun derinliklerine gömüldüm.

Spicy OmegaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin