27 (ikinci Kısım)

74 6 5
                                    

Amami Ren'in bakış açısı

Sakin sakin horuldayan sevgili eşimin saçlarından parmaklarımı nazikçe geçirdim. Parmaklarım hafifçe kulağına değdiğinde azıcık kıpırdandı ama gözlerini açmadan yerine yerleşti.

(Onu çok yordum...)

Hafif solgun, uyuyan yüzünü hafifçe okşadım, sıcaklığından kıvanç duydum.

Shinya'yı ilk gözüme kestirmemin üzerinden 6 sene geçmişti. Bu sürenin yarısında 'kaderindeki kişi' olan benim var olduğumun bile farkında değildi.

Kaç defa saldırgan dürtülerin ataklarını yaşadım? Kaç defa onu güç kullanarak zapt etmek ve zorla kendimin yapmak istedim, tırnaklarımı koluma geçirecek kadar?

Dişlerimi o açıkta olan, güzel kokulu enseye geçirmek ve bir an bile çıkarmamak istedim. Aynı zamanda da, acele etmeden onu sevmek ve onu şımartabileceğim bir gelecek yaratmak.

İki arzu da içimde samimi olarak var, hala.

Kızarlıklıklar Shinya'nın tüm vücuduna dağılmıştı. Özellikle de boynunda. Köpek dişlerimi çok kez batırdığım yerler acı verici kan toplamış yaralara dönmüştü.

Bu yaralar küçük kabuklar bağlayıp birkaç günde kaybolacaktı. İşaretimin olduğu kısım dışında boynunu ne kadar ısırırsam ısırayım başka iz kalmayacaktı.

Beni sadece arkadaşı olarak gördüğü zamanlardan beri o savunmasız boyunda diş izleri bırakmayı defalarca kez rüyalarımda görmüştüm.

Bu rüyalarda ağlayan ve direnen Shinya'nın kafasını soğuk, sert zemine bastırır, dişlerimi batırır ve derisinin altındaki ete ulaşırdım.

Keyifli bir his ile sarmalanmışken adeta Shinya'nın kaybolan kokusunun yerine gelen çokça akmakta olan taze kanı görmezden gelirdim.

Bu rüyaların arzularımdan kaynaklandığına şüphe yoktu. Ve bilinçaltımın derinliklerinde Shinya'ya böylesine saldırganca ve karanlık bir şekilde sahip olma arzuma karşı iğrenme ve boyun eğme karışımı bir şey hissetmekteydim.

Bir alfa olarak, hemen önümde olan kaderimdeki insanı elde edememem acınası ötesi bir durumdu.

Ve hangi alfaya danışırsam danışayım, o kişinin bu içgüdüleri bastırmayı önerme ihtimali düşük olmuştu.
O yüzden, ben de onları dinlemedim.

Kadere, içgüdülere, alfa gibi davranmanın gerektirdiği toplumsal kalıplara hatta kendime bile uymayı reddettim. Hiçbir şeye körlemesine uymaya niyetim yoktu.

Ortaokulda geçirdiğim 3 yılımı sadece Shinya'yı gözlemlemeye odaklanarak geçirdiğimi söylesem abartmış olmazdım.

Eğer ki bana uygun bir omega değilse onu ortadan kaldırmayı bile düşünmüştüm.

Kaderindeki insan, bir alfanın ruhunun gerçek yerini ortaya çıkaran kişiydi. Yani, hem bir güç hem de zayıflıktı.

Eğer ki biri ruhumu hak etmiyorsa, onu geleceğim uğruna yok etmenin çok daha iyi olacağına tamamen inanıyordum.

Bu üç senelik gözlem sonucunda neye karar verdiğim şu anki duruma bakılınca apaçık belli oluyordu herhalde.

Ondan sonraki 3 sene ise Shinya'yı elde etmeye adanmıştı.

Öncelikle, onun yüzümü tanımasını sağlamalıydım. Ardından kademe kademe tanıdıktan arkadaşa, sevgiliye ve nihayet de eşe geçiş yapmalıydım.

Sabırsız ve zorlayıcı olamazdım, ancak rahat rahat bekleyip görmeyi de göze alamazdım.

Her olası stratejiyi denedim.

Eğer ki istenen sonucu barışçıl bir şekilde elde edebilirsem bu en iyisi olurdu.

Ama bu mümkün değilse, biraz daha sert yöntemlere başvurmaya isteksiz falan değildim. En azından, liseye dek öyle olduğunu düşünüyordum.

Shinya'nın bir omega olarak herhangi bir çekincesinin olmaması benim için bir şanstı. Ve bu da beni romantik yolculuğumda öne iten beta arkadaşım Kijima sayesindeydi.

Shinya'nın her konuda diğerlerine karşı herhangi bir çekincesi falan yoktu. Alfa olduğumu saklamayan ben bile hemen yanında durduğumda omuzlarında bir titreme emaresi göremezdim asla.

Davranış biçimi, normal bir beta erkeğininki gibiydi. Ve bunun rol olmadığı çok belliydi. Bu da onu son derece olağanüstü birisi yapıyordu.

Omega olduğunu tamamen saklayabileceği konusunda kendine çok güveniyor olsa gerekti.

Aslında, sınıfta birkaç alfa daha olmasına rağmen bir sınıf arkadaşımız bile Shinya'nın omega olduğunu anlamamıştı.

Kendimi öngörülemez durumlar yaşanırsa anında harekete geçmeye hazırlamıştım ancak durumun hiç o noktaya gelmemiş olması bir şanstı.

Onun kızışma dönemindeki o beklenmedik karşılaşma sonucunda benim Shinya için en tehlikeli alfa olduğum son derece net olmuştu.

O eşi benzeri olmayacak kadar yoğun ve cezbedici feramonlarla büyülenmiştim, kendime olan hakimiyetim tamamen yok olmuştu.

Eğer ki bir beta olan Kijima orada olmasaydı şu anda böylesine mutluluk dolu bir anı tecrübe edemezdim.


Queenz182: Evet edemezdin o yüzden Kijima'ya daha iyi davran!

#Kijimabunlarıhaketmedi

Spicy OmegaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin