Karasawa'nın bakış açısı
Sonbahar her yıl daha da kısalıyor gibiydi. Belki de, yaz tatilinin sonunda yaşanan çok olay olduğundan günler ışık hızıyla geçmiş ve bana öyle gelmişti.
Başvuru vakti yaklaştığı için tüm okulda hafif bir panik havası hakimdi.
Tabii, ben de gergindim.Ancak, asıl sınavlara hala vardı. Eğer ki bu zamanların gerginliği yüzünden yorulursam çabuk su koyuvermiş olurdum.
Şimdi, temelimi sağlamlaştırırken akademik yazı yazmak ve sözlü mülakat üzerine de çalışıyordum. Benim gibi dershaneye gitmeyen öğrencileri okul hocaları ile pratik yapardı.
Tabii ki herkese fazlaca zaman ayrılamamıştı ama yine de pratik yapmak açısından son derece önemliydi.
"Karasawa-kun, soruları cevaplamakta iyisin. Ancak sonlara doğru durgunlaştığın için konuşma biçimini gözden geçirmelisin"
"Eh, böylesine bir alışkanlık... Dikkat ederim, sağolun"
"Tamam, görüşürüz"
Bugün okuldan sonra sözlü mülakat pratiğine kalmıştım. Pratiğimi yapan hocaya eğilerek selam verip odadan çıktım.
Sıradaki son kişi olduğumdan geç kalmıştım. Eve dönmeden markete gidip alışveriş yapmayı düşünüyor ve koridordan çıkıyorken yan taraftan biri bana selam verdi.
"Karasawa-kun"
"Ah, Hasegawa hocam."
Koridorun diğer yanından uzun bir adam geliyordu. Hasegawa hoca, yarı zamanlı bir İngilizce hocasıydı.
Dersime giren hocalardan değildi, bu yüzden yakın zamana dek onu tanımıyordum. Ama bana kariyerim planlamam için yardımcı olduğunda onunla tanışmıştım çünkü benim ilk tercihim olan okuldan mezundu ve ben de ona bir şey danışmıştım.
"Bugün de mi pratik yapıyorsun?"
"Evet"
Hasegawa beni motive edercesine omzuma dokundu, ama biraz acıtmıştı.
"Endişelenmene gerek yok, yapasın sen, Karasawa-kun. Ayrıca, yarın okuldan sonra zamanın var mı?"
"Yarın? Var."
"Bölüm başkanı bana İngilizce odasını düzenlememi söyledi. Ama benim yeteri kadar vaktim yok. Bana yardım edebilir misin?"
"Evet"
"Kusura bakma, sınav öğrencisi olmana rağmen bunu sordum. Ama eğer ki yardım edersen bana hızlıca bitiririz."
Omzuma bir daha dokunduktan sonra Hasegawa gitti. Yani, eve erken gidip ders çalışsam iyi olurdu ama giriş sınavından geçmiş kişilerin tavsiyelerini dinlemek genelde işe yarar bir şeydi. Üstelik, Hasegawa'yı dinlemek de eğlenceliydi.
Ders çalışmam bir günlüğüne sekteye uğrasa da sorun olmazdı. Ben de eve döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...