"Ha, bu arada. Yılbaşında müsait misin?''
''Niye sordun?"
''İşaretimin etkisi geçecek de ondan. Tatil esnasında tazelememiz gerek.''
Bunu der demez uzun kolları beni sardı. İnsanların bizi görebileceği bir yerdeydik, genelde olduğunun aksine. Bu nedenle gören var mı diye etrafa bakındım.
Park hala ıssızdı ve sokağın girişine bakan kısımda kimse yoktu. Kimsenin bizi, iki erkeği, sarılırken görmeyeceğini düşünüp rahatladım.
Ama bu rahatlık kısa sürdü ve asıl tehlikenin farkına vardım.
Artık Amami ileyken rahatlayamaz olmuştum. Eskiden herkesten çok güvendiğim biriydi, arkadaşım.
''Baksana.. Eskisi gibi olamaz mıyız?''
''Eskisi derken?''
Bu, düşünerek söylediğim bir şey değildi. Ağzımdan çıkıvermişti.
Resmen bitişik olan bedenlerimiz ayrıldı ve bana ruhumu delen bakışlarla baktı.
Kesin şu anda suratım çok utanç vericiydi. Kalın kumaşların birbirine sürtme sesi kulağıma inanılmaz yüksek geliyordu.
''Böyle değil işte, arkadaş olarak, işaret meselelerini filan bırakarak...''
''Arkadaş ha?''
Eğer ki 'Sevgili' olmamıza neden olan çıkarlarımız olmasaydı normal arkadaşlar olabilirdik. Aylak aylak vakit geçirir, önemsiz şeylere gülerdik.
Eğer ki aramızda arkadaşlıktan başka bir şey varmış gibi devam edecek olursak, bu mutlaka bir gün sona ererdi.
'Arkadaş' kelimesini söylediğim an Amami'nin ifadesi bir çarpıklaşmıştı. Ama anında yüzünde her zamanki gülümsemesi belirmişti.
Bu o kadar hızlı olup bitmişti ki yanlış görüp görmediğimi düşündüm.
"Karasawa, benden başkasının korumasından faydalanmayı mı planlıyorsun?''
''Ama korunmak konusu... Buna pek de...''
''Gerek yok mu diyecektin? Ama Karasawa, sen cidden önemli bir tehlike atlattın. Ve ailen Hasegawa meselesini öğrense cidden üzülmez miydi?''
Amami'nin hala gülümsüyorken söylediği sözler, acıtmıştı. Ah, ne acıtması, delip geçmişlerdi...
Eğer ki ailem Hasegawa meselesini öğrenecek olsaydı ailemin kurmuş olduğu düzen anında bozulurdu.
Sıcak ailemin normal kalmasını sağlayan tek şey benim sorunsuz bir beta gibi yaşamamdan ileri geliyordu ne de olsa.
''Karasawa, ilginç bir şekilde huzursuz görünüyorsun... ama bu benim söylediğim şey yüzünden, değil mi? Sana en yakın olan alfa benim, bu nedenle bana güvenmen son derece doğal. Beni istediğin kadar kullanabilirsin.''
Amami'nin normalde son derece sakin olan sesi, şimdi bir şeytanın fısıltısı gibi çıkıyordu.
"────Kullanmak...?"
''Evet. Bu çok da kafa yoracak bir şey değil. Bunu karşılıklı çıkarlarımız için yapıyoruz.''
''Çıkar? O zaman senin çıkarın ne?''
Her nedense bana sağlam bir titreme geldi ve Amami'ye kafam karışmış bir ifade ile baktım.
Amami, güzel gülümsemesiyle bir şeyler söyledi. Kelimelerini duyabiliyordum ama kulaklarım onları algılayamıyordu. Çok yakın olsak da.
Ayrılan üst bedenlerimiz, tekrar beni kendine çektiğinde birleşmiş ve başım Amami'nin göğsüne denk gelmişti.
Amami'nin asla liseli bir erkeğe aitmiş gibi hissettirmeyen rahatlatıcı kokusu ile çevrelendiğimde o kadar rahatlamıştım ki çok tuhaf bir şekilde vücudumdan tüm gücümün çekildiğini hissetmiştim.
O an Amami'yi niye korkutucu bulduğumu anlayamamıştım, daha sonra üzerinde ne kadar düşünürsem düşüneyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...