21 (ikinci kısım)

82 10 4
                                    

İstasyona doğru yürümeye başladığımda Amami beni takip etti.

Onun şaşkına dönmüş yüzüne bakınca bıyık altından gülümsemeden edemedim.

"Shinya, şey, ellerimiz."

"Ne olmuş? Sen sık sık elimi tutuyorsun, ben yapamaz mıyım?"

"Yok yok, yaparsın. Öpüşebilir miyiz? Burada, şimdi."

"────! Kendini kaptırmasana be!"

Elimi sallayarak onun elinden kurtardım ama bu sefer ellerimizi birleştiren o olmuştu, hatta parmaklarını bile benimkilere geçirmişti.

Yolun ortasında öpülme düşüncesi biraz afallamama neden olmuştu ama Amami sadece yanımda durup gülümsemekle yetinmiş, başka bir şey yapmamıştı.

Bu adamın nerede şaka yaptığını ve nerede ciddi olduğunu anlayamamak cidden sıkıntılı ve sinir bozucu bir durumdu.

"Hala hava biraz soğuk, el ele tutuşarak ısınırız hem.''

"... doğru diyorsun."

"Ee, bana ne zaman adımla hitap etmeye başlayacaksın?"

''Ahh, yine bu mesele demek...''

Amami şu anda sırıtıyordu, az önceki güzel gülümsemesi neredeydi?!

Ben fark bile edemeden Amami bana ismimle seslenmeye başlamıştı.

İlk fark ettiğimde ona bundan hoşlanmadığımı çünkü utandığımı söylemiştim.

O da bana sevgili olduğumuz için bunun son derece doğal bir şey olduğunu söylemişti ve ben de ne yapayım, kabul etmek zorunda kalmıştım.

Bana "Sevgili olduğumuz için bu doğal" demesi kesinlikle zayıf noktamdı çünkü normal sevgililer hakkındaki tek bilgim yoktu, manga ve dizilerden geliyordu.

O zamandan beri ne zaman bir araya gelsek bana hep ona adıyla hitap etmemi söylüyordu.

Daha az bir zaman önceye dek sadece arkadaştık ve şimdi de aniden tam anlamıyla bir sevgili gibi davranmam söyleniyordu.

Ama vites değiştirmek o kadar da kolay değildi!

"Eninde sonunda edeceğim..."

"Sürekli böyle söylemeye devam edersen dede olacağız, biliyorsun değil mi?''

"Dede olmamızdan önce edeceğim!''

"O zaman şimdi adımla hitap etsen de bir şey değişmez öyle değil mi?''

Bir an için doğru olabileceğini düşünerek neredeyse kabul edecektim ama başımı salladım ve reddettim.

Amami'nin bir şey söylediğinde doğruymuş gibi hissettirme yeteneği vardı, sadece beni manipüle etmeye çalıştığını bildiğim zamanlarda bile.

Her zamanki gibi reddetmek üzereydim ama göz göze geldik ve bakışlarının yalnız ve donuk göründüğünü gördüm.

"Ya... sana adınla hitap etmem o kadar önemli mi?"

"Evet"

Ciddi bir ifadeyle anında beni onaylamıştı. Bu kadar mı önemli......?

Sadece sevgilimin isteği olsa bile biraz daha cesur davranıp daha erkeksi davranmam gerekliydi.

Yani, sadece üç harf sonuçta. Bu üç harf oldukça ağır olsa da.

"Aa... şey, Ren?"

"Shinya"

Ben bunu der demez Amami'nin depresif suratı mutlu bir gülümsemeye dönmüştü ve hızlıca dudaklarımdan öpmüştü.

"B-bekle! Böyle bir yerde ne yapıyorsun!!"

"Sıkıntı yok, burada çok az trafik var ve çok az insan geliyor. Kimse bizi görmedi."

"Sorun bu değil!"

"O zaman eve gidince daha çok öpebilir miyim?"

"... Nee...!"

Hadi bakalım... Tekrar manipüle ediliyordum.

Bunun farkında olsam da düzgün bir şekilde karşı çıkmama sebebim içten içe meselenin bunları yapmayı istememem olmamasıydı.

Tam aksine hatta, istiyordum.

Yine de "eve gidince daha çok öpebilir miyim?" sözünü direk, dürüstçe kabul etmek yapabileceğim bir şey değildi.

Henüz o kadar açık değildim.

"Hehe, Shinya, yüzün parlak kırmızı oldu."

"Kes ya, bu senin suçun...!"

"Peki peki, yavaş gidelim. Altı senedir bekliyordum, biliyorsun."

"..."

Amami tekrar elimi tuttu ama bu sefer hafif önden yürüyüp beni hafifçe sürükleyerek.

Yakın zamanda öğrendiğim üzere, Amami gerçekten çok kaba olabiliyordu.

Ne zaman böyle tereddüt etsem, geçmişteki duyarsızlığım, bilinçsizliğim, savunmasızlığım ve feromonlar ile ikincil cinsiyetler konusundaki cehaletim hakkında benimle nazikçe dalga geçiyordu.

Şimdilerde niye Kijima'nın bana sık sık "Amami ile gerçekten iyi misiniz?" ve "Senin için üzülüyorum" dediğini anlıyordum.

Ama bunları demesindense, Amami'nin gerçek doğasını bilen Kijima'nın bunu bana daha önceden söylemesini tercih ederdim.

"Hmm. Ne düşünüyorsun bakayım? Yavaş yürüyorsun."

"B-ben bir şey hakkında düşünmüyorum."

"Öyle mi? Neyse, neredeyse istasyona geldik. Yeni hayatımızı dört gözle bekliyorum."

"... Evet"

Hiçbir endişem veya kaygım yok desem yalan söylemiş olurum.

Şimdiye dek hayal etmiş olduğum geleceği baştan inşa etmek ve planlamak gerçekten çok korkutucuydu.

Ama Amami yanımda olduğu ve gülümsediği sürece, bilinmeyen geleceğin korkusunu bir kenara iterek ilerleyebileceğimi hissediyorum.

"Seni seviyorum Shinya."

"...Mm. Ben de seni seviyorum... Ren."

Yaklaşan dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdum ve elimden geldiğince gülümsedim.

SON.

Orijinal Yazar: Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler. Ana hikaye burada bitmiyor...!!

Daha önümüzde önemli sahneler var.

Bu nedenle, bir sonraki bölümden itibaren "Üniversite bölümleri"ne (7 bölüm) başlayacağız.

Sonuna kadar desteğinizin devamını dilerim. Çok teşekkür ederim.

Ayrıca, lütfen Kijima'nın bakış açısının son bölümünü de dört gözle bekleyin!

...

Queenz182: Evet! Ana hikayeyi bitirmiş bulunmaktayız ve sıradaki bölümle de Kijima'nın bakış açısını bitirmiş olacağız!

Ama asıl yazarın da dediği gibi, hikaye bitmiş değil. Üniversite bölümlerinde görüşmek üzere!

Spicy OmegaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin