"Bu... bir t-teklif gibi, değil mi?"
Bunu şaka yapar gibi ve alaycı bir gülümseme ile söylemiş olsam da Amami'nin hafif canı sıkkın ama ciddi gözleri beni bulmuştu.
Gözlerine baktığımda, sanki içimdeki her şey dışarı çıkmak üzereymiş gibi içine çekildiğimi hissettim, bu yüzden ona genellikle böyle bakmaktan kaçınırdım.
Bu sefer, gözlerimi ondan alamadım.
"Seninle asla başa çıkamıyorum. Sana açılmamın ve kader çifti olduğumuzu söylememin daha romantik ve ömür boyu unutulmayacak bir anı şeklinde olmasını istemiştim. Ama seninle hiçbir şey yolunda gitmiyor, ne düzen ne de yöntem."
Koltuğun üstünde duran elimi nazikçe eline aldı. Ben koltukta şok geçirirken önümde aynen hikayelerdeki bir prens gibi diz çöktü
''Ben beceriksiz ve işe yaramaz bir alfayım ama benim için sadece sen varsın ve başka kimseye ihtiyacım yok. Lütfen kader eşim ol.''
İki eli tarafından tutulan sol elim titremeye başlamıştı.
Ben bile bu lafların öyle kolayca sarf edilemeyeceğini biliyordum.
Her şeyden vazgeçmiş, duygularımı mühürlemiş, taşan duyguları bastırmaya çalışarak kabuslarla dolu geceler geçirmiştim.
Böyle bir şekilde ödüllendirileceğimi hiç düşünmemiştim.
Arzulandığım bir geleceğin mümkün olduğuna hâlâ inanamıyorum ama...
''Beni... eşin yap...''
Öyle ağlak biri değilimdir genelde ama tekrardan gözyaşlarına boğulmuştum. Beni göğsüne çekti ve kollarını bana sardı.
Daha önce bana defalarca kez böyle sarılmış olsa da her zaman boş hissettirmişti.
Ama şimdi, her şey yerine oturmuş ve tüm endişe ve korkularım kaybolmuş gibi hissediyordum.
İlk defa, hep reddetmiş olduğum sarılmayı kabul ettim.
''Mezuniyete dek sevgili olacağımıza söz vermiştik, ama sonrasında da böyle devam etsek olur mu..?'' Son sorumu sormuştum.
Sevdiğim insana sarılabildiğimde hissettiğim tek şeyin hüzün olmasının sebebi, o sözlerin bilincimin bir köşesine diken gibi saplanıp, her fırsatta bu sarılmaları yanlış anlamamamı söyleyip bana eziyet etmesiydi.
Süreli bir ilişki olduğu için duygularımdan vazgeçmeye razı olsam da artık duygularımız birbirine ulaştığına göre artık vazgeçmek imkansız gibi geliyordu
"Hmm? Aa, anladım, endişelenmişsin.''
"Yani, endişelenmem gayet doğal bir şey."
''Üzgünüm, kötü ifade etmişim. Bu laflarımın arkasındaki amaç okuldayken sevgili olup, mezun olduktan sonra eş olmaktı... Kendimi aşmıştım. Ama o durumda bunu söylersem tırsacağını düşündüm, bu yüzden sözlerimi yuttum ve sonra olan oldu...''
"......Hıımmm"
Kendimi düzeltiyorum.
Duygularınız karşılıklı olan biriyle sarılırken bile huzursuz hissedebilirdiniz.
İçgüdüsel olarak kollarımı çektim ve ondan uzaklaştım. Karşılık olarak Amami bana kafası karışmış bir şekilde baktı.
"Bence bu konuyu bir daha düşünmemiz gerekiyor."
"Ha? Niye çekildin?"
"Daha sevgili bile olmadan eş olmayı düşünmüş olman biraz stalkerımsı ve korkunç. Senin aşkının derinliği sandığımdan fazlaymış, bu yüzden bu biraz...''
"Şaka mı yapıyorsun... Of, söylemeseydim iyiydi.''
Amami üzgün bir şekilde yere çöktü, ben de bunu çok komik buldum, gülerken omuzlarımın sarsılmasına sebep olacak kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...