''Karasawa, köpek insanı mısın?''
Bugün okul sonra yapacak işlerim vardı. Günlük ödevi yapmayı unutmuştum ve şu anda okul sonrasında acele acele ödevi yazmakla meşguldüm.
Bunu sınıf hocama böyle verecek olsaydım, eminim ki beni yok ederdi.
Boş sınıfta, her niyeyse Amami benim oturduğum sıranın önündeki sandalyeye oturmuştu.
Dirseklerini arkasındaki sırama yaslamış, ortada hiç de ilgi çekici bir şey olmamasına rağmen bana gülümseyerek bakıyordu.
Arkada kaldığım için bana eşlik etmeye mi karar vermişti acaba? Ne iyi bir arkadaştı.
''Tüm hayvanları severim, sadece köpekleri değil.''
''Anladım. Evinizde evcil hayvan yok, değil mi?''
''Annem pek hayvan sevmez. Ama kendi evime çıkınca almayı düşünüyorum.''
"Yalnız mı yaşayacaksın yani? Sen?"
Bu şaşkın surat da neydi böyle. Herhalde yalnız yaşamamın imkansız olduğunu düşünüyordu. Ne kaba.
''İlk tercihim tutarsa ailemin evinden okula gitmek zor olur, bu yüzden taşınmayı düşünüyorum. Küçük, tek odalı bir daire kiralayıp tek yaşamak istiyorum.''
''Ama her şeyle tek başına ilgilenmek zorunda kalacaksın. Zor olmaz mı?''
"Şimdi de öyle ki. Hem, daha küçük bir oda daha kolay bile olabilir.''
Neyse, ilk tercihime yerleşmediğim sürece bu planların bir anlamı yoktu. Konuşmayı burada kesip yazıma odaklandım.
Bugünün derslerini yazarken Amami'nin ailesi veya evi hakkında hiçbir şey bilmediğimi fark ettim.
Benim ailem sıradan bir çift maaş ailesiydi. Kijimaların kendi işleri olsa da onların da öyle aşırı farklı bir özellikleri yoktu.
Ailesi, hafif ürkütücü bir baba ve neşesi ile Kijima'yı andıran bir anneden oluşuyordu.
Amami hiç ailesi veya evi hakkında konuşmamıştı. Ve okula da spor festivali bile olsa ailesinden kimse gelmemişti.
Acaba ailesi ile ilişkisi iyi değil miydi?
Eskiden izlediğim pembe dizilerde olduğu gibi, para ve statü mutsuzluğa sebep oluyor olabilir miydi?
Ama direk söz konusu kişiye sormak varken tahminlerde bulunmanın bir anlamı yoktu.
Dikkatimi toparladım ve yazımı bitirmeye başladım. Bir süredir sessiz olan Amami tekrar konuştu.
''Yalnız yaşamaktansa, benle yaşamaya ne dersin?''
Kafamı yazımdan kaldırıp önümdeki arkadaşıma baktım. Amami, her zamanki gibi gülümsüyordu.
"Kimle?''
''Benle.''
''Bu, baya erken ve olmayacak bir soru oldu.''
''O kadar da olanaksız değil, biliyor musun? Eğer ki ikimiz de ilk tercihlerimize yerleşirsek, aynı istasyonu kullanabiliriz.''
Düşününce, doğru söylüyordu.
Amami'nin birinci tercihi olan üniversitenin kendi adıyla bilinen ünlü bir istasyonu vardı ve benim üniversiteme giden istasyona da çok yakındı.
Yalnız yaşayacak olursam ilk rotayı kullanmak daha iyi olurdu. Ama birlikte yaşarsak, ikinci rota ile de okula gidebilirdim.
''Sen çok iyi yemek yapıyorsun, ben de diğer ev işlerini hallederim ve kirayı bölüşürüz. Hem, bir arkadaşın ile yaşarsan bence ailenin içi de rahat olur.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...