13.5 (Kijima)

91 13 0
                                    

Bölüm 13.5: Gizli taraf

Kijima'nın bakış açısı

Sabahtan beri, bir şeyler tuhaftı. Amami inanılmaz hafiflemiş gibi davranıyordu, doğru dürüst yürüyemeyecek kadar. Ama Karasawa'nın suratında da tuhaf derecede rahatlamış bir ifade vardı.

Amami'yi kantine götürüp düzenli olarak yaptığım gibi, sorguya çektim. Ve aldığım ifade, beni hazırlıksız yakaladı.

''Açıldın mı?! Dün mü?!''

''Evet''

"Yani artık sevgilisiniz?''

"Evet..."

Amami sinir bozucu bir sesle kıkırdadı.

Ona neler olduğunu uzun uzun anlattırdım.

''Demek korkutucu alfa feramonlarını bahane olarak kullanıp açıldın, anladım anladım.''

''Sanki onu erkek arkadaşım olması için tehdit etmişim gibi konuşmayı kes''

''Ama tam olarak öyle yapmadın mı?''

Sinir olan Amami beni takmamıştı.

Biraz hileli bir yolla olsa da, en kısa zamanda bir araya gelmelerini isteyen biri olarak benim için iyi bir haber olmuştu bu.

Bu 'korku feramonu' sadece bunun halk ağzındaki adıydı. Asıl adı birşey birşey idi ama detaylarını pek de hatırlamıyordum açıkçası.

Karasawa'yı revire taşıdığım zaman, Amami'nin bana uyguladığı o korkunç aura, bunun gerçek haliydi.

Amami yüksek seviyeli bir alfa olmalıydı. Bu yüzden, o feromonların alfaları bile allak bullak edeceğini düşünüyordum.

Bu tabii ki işaretleme açısından işe yarardı.

Bu arada, korku feromonlarının tek işlevi alfaların diğerlerini eşlerinden uzak tutması değildi. Aynı zamanda, bir alfa çiftinden dünyaya gelen omegayı eşini bulana kadar korumak için de kullanabilirlerdi.

Korku feromonları, betalara karşı da çeşitli etkilere sahip olsa da alfalara karşı aşırı etkili gibiydi.

Bugün, Karasawa'nın zaten normalde de çok nadir alabildiğim baharatlı kokusunu alamıyordum. Bununla birlikte, Karasawa'nın da istediği gibi, tam bir betaya benzemişti.

Amami yıllardır sevdiği ama elini bile tutamadığı Karasawa ile sarıldığı için mala bağlamıştı.

Sürekli gülümsüyor, arada kahkaha atıyordu. Ve sanırım daha da aşık olmuştu. Son derece iğrençti, kısacası.

Neyse, yine de elde etmesi son derece zor olmuş olan ilk aşkının mutluluğunu paylaşmak istedim.

''Süper. Tebrikler Amami."

''Teşekkürler... Hepsi sana danışmam sayesinde''

Evet, evet, minnetini tüm kalbinle gösterebilirsin, diye düşündüm. Kantinden öğle yemeğimizi aldıktan sonra yavaş bir hızla sınıfa döndük.

Durumu genel hatlarıyla kavramıştım ama asıl sorun Karasawa idi.

O yarı zamanlı hocaya gelince, bizim sınıfın hocası olmadığı için ona ne olacağını bilmiyordum ama bir daha yüzünü göreceğimizi de zannetmiyordum.

Karasawa'nın başına bir şey gelmemiş olsa da, Amami'nin ona zarar vermeye çalışmış birine mutlaka bunun bedelini ödeteceğinden emindim.

Tabii, ne şekilde yapacağını sormayı düşünmüyordum. Ama ben şahsen öğrencisine böyle bir şey yapmaya çalışan kötü birine bir şey olsa da üzülmezdim.

Amami'ye göre Karasawa sakin görünüyordu. Ama bu yaşadığının onu tekrar rahatsız edip etmeyeceği belli olmazdı.

Bu yüzden, ona Karasawa'ya göz kulak olması gerektiğini hatırlattım.

''Yarı zamanlı herifi çözmüş olsak bile... Karasawa için senin çıkma teklifin biraz ani gelmiş olmalı, değil mi? Böyle kolayca kabul etmiş olması şaşırtıcı doğrusu.''

Karasawa, o an Amami'ye hisler beslediğini söylememişti. O yüzden ben de Amami'ye bildiğimi söylememiştim.

''Açıkçası, ben de şaşkınım. 'İkimiz de erkeğiz, ne sevgililiği' gibi şeyler demesini ve direnmesini bekliyordum. Belki de Hasegawa olayı zannettiğimden daha sarsıcı olmuştur... veya güvenecek kimsesi kalmamıştır o an.''

''Durumu lehine çevirip Karasawa'nın açığından faydalandın yani. Kötü birisin.''

''Rica etsem beni kötü gösteren şeyler söylemekten kaçınır mısın?''

Ah, gülümsemesi çok korkunç. Neyse, durumu daha da deşmeyelim.

Eğer ki Amami Karasawa'nın duygularını bilseydi, ona bu kadar garip gelmezdi. Bence, hoşlandığı kişiden çıkma teklifi alan Karasawa, şaşırmış ama mutlu olmuş olmalıydı.

Bir alfanın desteğini almak ve başarılı bir romantik ilişkiye sahip olmak, bir taşla iki kuş vurmak gibi bir şeydi.

O zaman, Karasawa'nın da Amami gibi bulutların üstünde olması gerekirdi. Ama... davranışları canımı sıkmıştı.

İyiye yorulacak olursa, sakindi. Kötüye yorulacak olursa da kayıtsızdı.

Karasawa'nın güçlü bir iradesi vardı, yani sınav döneminden önce Amami kadar rahat dolaşmaması normaldi aslında.

Karasawa'nın bana omega olduğunu söylediği an aklıma geldi. O an, bana bunu Amami'nin bilmesini istemediğini söylemişti.

Aniden aklıma bir fikir geldi.

Karasawa Amami'nin onunla hala beta olduğunu zannederken sevgili olmak istediğini düşünüyor olabilir miydi?

Ve daha öncesinde Amami gayet net bir şekilde kaderinde biri olduğunu söylemişti.

Yani Karasawa, kendini başka bir omegaya aşık bir alfa ile çıkan bir beta olarak mı görüyordu?

"Amami. Olanların ne kadarı planın doğrultusunda ilerliyor?''

Tam olarak neyden bahsettiğimi söylemeden hızlıca bu soruyu sordum.

Daha öncesinde Amami'nin düşüncelerine çok azıcık maruz kaldığım olmuştu.

Açıkçası, en iyi arkadaşımın yaptığı her şeyi hesapladığını düşünmek istemiyordum. Özellikle de birinin kalbini elde etme konusunda.

Yine de, eğer ki bu böyle devam ederse, yakında ciddi bir soruna yol açacak gibiydi. Anında kendime geldim bu düşünce üzerine.

Benden yarım adım daha önde olan Amami, koridorda durdu ve birkaç adım öteden bana baktı. Yüzünde kötülükle alakası olmayan mutlu bir adamın gülümsemesi vardı.

''Hepsi desem?''

O an hissettiğim şeyin bedenime vuruveren soğuk bir kış rüzgarı mıydı yoksa arkadaşımın yaydığı dipsiz karanlık mı...

Asla bilemeyecektim.

.

Queenz182: Sizce hangisi (:

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :) <3

Spicy OmegaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin