"Tuhaf, değil mi?"
"Evet öyle. Ama aynı zamanda onlara 'Neden sürekli yanıma geliyorsunuz' gibi şeyler söylemek de biraz... garip olurdu."
"Anladım."
Kuru bir gülümseme ile, Ren bana yeni yaptığı sütlü kahveyi verdi.
Kanepede Ren'in yanına gömülürken ağzımdan doğal ve uzun bir iç çekiş kaçırdım.
Gizemli etkileşim ve ilişkileri de beraberinde getiren üniversite hayatına tam anlamıyla uyum sağlayabildiğimi söylesem yalan söylemiş olurdum.
Düşündüğümden daha yorgun olduğumu fark ettikten sonra uykulu hissetmeye başladım.
"Uykun mu geldi?"
"Mm, evet. Duş alıp geleceğim."
Rahat koltuğa daha da gömülme dürtüsüne direnerek duş almak için ayağa kalktım.
Ren de ilk ayında meşgul gibiydi.
Ama son zamanlarda nihayet günlük rutinini oturtmuş gibi sakin ve rahat bir tavırla yanımda olmaya devam ediyordu.
Ren bir alfa ve benim 'kaderimdeki kişi'.
Liseden mezun olduktan sonra bu eve taşınmıştık.
Bu zamana dek, genelde tek bakışta birbirlerini bulabilen 'kader eşleri' konusundaki cehaletim yüzünden, Ren altı uzun yıldır tek taraflı aşka katlanmaktaydı.
Genelde 'kaderindeki kişi'yi bulan alfalar içgüdülerini kontrol edemeyip omegaya saldırır ve zorla o kişiyi eşleri yaparlardı.
Veya, iki taraf da güçlü mıknatıslar gibi hemen birbirlerine çekilip eş olurlardı.
Yani, öyle diyorlar.
Bu konuda, Ren'in sabrı olağanüstüydü ve eşi benzeri yoktu. O kadar ki, dizilerde ve mangalarda bile böyle bir şeye rastlamamıştım.
Kaderin farkına varmadan ve hatta beta gibi davranarak yaşamama rağmen o beni suçlamadan veya sitem etmeden bir arkadaş olarak yanımda olmayı seçmişti.
Omega doğasını tam olarak kabul edemeyen, bir yalan içinde yaşayan ve bir beta olarak yaşamaya devam etmeyi planlayan biriydim.
Bu nedenle, Ren'e ona karşı doğal bir şekilde hisler geliştirmemi sabırla beklediği için tarifsiz bir şükran duygusuyla doluyum.
"Shinya, geliyorum."
"Tamamdır..."
Duş aldıktan sonra, hızla yatağa girmiştim.
Ren de yanıma yatmıştı.
Ona döndüğümde, Ren bana sarıldı ve başucumuzda bulunan ve şu anki tek ışık kaynağımız olan lambanın ışığını söndürdü.
Karanlık odada, gözlerimizden gelen ışık parlıyor gibiydi.
Ren istemsizce ağzımdan kaçan esnemeye hafifçe kıkırdadı ve beni göğsüne daha da çekerek kalp atışımın biraz hızlanmasına neden oldu.
Hafifçe gözlerimi kapattığımda oda sadece birbirimizin nefeslerini duyabileceğimiz sessiz bir yer haline gelmişti.
Evet.
Anında içgüdüleri uyanabilen ve dürtülerine karşı koymaları imkansız olduğu söylenen iki ''Kader eşi'' aynı yatakta yatmaktaydı.
Ama hiç o sınırı aşmamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...