11 (üçüncü kısım)

108 9 0
                                    

O gün öyle bir konuşma yaşandıktan sonra okul bitiminde Amami'nin de aile restoranında bize katılmasını asla tahmin etmemiştim. Sadece ikimiz oluruz sanıyordum.

Daha doğrusu, Kijima'nın duygularımı bir hayal etmesini isterdim.

Restoran, biraz daha pahalı olan ve nadiren gittiğimiz bir aile restoranı zinciriydi.

Amami, her zamanki kibar gülümsemesi ile biz restoranın lüks döşenmiş iç kısmına, sigara içilmeyen kuzey yarısına yönlendirilirken arkamızdan gelmişti.

Amami'nin girişe yakınken arkamızdan geldiğini fark ettiğimde neredeyse tuhaf bir çığlık atacaktım. Stalker mıydı bu herif? Keşke böyle sinsi olmasaydı.

Amami'nin geleceğini bilmiyordum ama bunu organize eden de değildim o yüzden onu reddedemezdim de.

Dahası, Amami hiçbir şey yokmuş gibi koltukta yanıma geçti, ben de ızdırap içinde bağırmamak için kendime hakim olmakta deli gibi zorlandım.

Hayır, Amami'nin bir restoranda yanımda oturması anormal bir şey değildi. Değişen şey benim olayları görme şeklim olmuştu.

Bu pek de gurur duyduğum bir şey değil ama ben daha önce hiç aşık olmadım.

Beta gibi davranarak yaşamaya devam ettikçe asla aşık olamayacağımı düşünmüştüm ve bunun asla elde edemeyeceğim bir şey olduğuna inanmıştım.

Amami ilk aşkımdı.

Sadece kısa bir süre öncesine kadar hiç şüphesiz arkadaş olsak da nasıl sevdiğim kişi bir aile restoranında yanımda neredeyse ellerimiz ve omuzlarımız dokunacak kadar yakın otururken nasıl hissedebilirdim ki?

O kadar gergin hissediyordum ki midem bulanıyordu...

"Karasawa, iyi misin? Hala iyi hissetmiyor olabilir misin acaba?"

"..!"

Amami kamburlaştırmış olduğum sırtımı sıvazlayınca omurgam kırılıverecekmiş gibi hissettirecek kadar gerilmişti.

Sadece bir hafta öncesinde son derece normal gelen bu fiziksel temas şimdi bana o kadar utanç verici geliyordu ki yüzüm ateşe verilmiş gibi hissediyordum.

Hasta görünen bir arkadaşın sırtını sıvazlamak normal bir şey miydi? Öyleydi, değil mi?

Böyle şeyleri normalde nasıl hallediyordum acaba? Beynimi tam gaz çalıştırıp sakinmiş taklidi yapmaya çalıştım.

"Yani, şu anda gerçekten iyiyim soğuk algınlığı anlamında. Teşekkür ederim."

"Sen öyle diyorsan, ama... Kijima, biraz daha sonra olan bir günde gelsek daha iyi olmaz mıydı?"

"Maalesef, bugün benim kolayıma geliyordu ve programıma uygundu! Karasawa, istediğini söylemekten çekinme. Amami ısmarlıyor."

"Ne!?"

Bir kere daha görmezden gelemeyeceğim keliemeler ortaya çıktı ve ben de bu sefer çığlığımı tutamadım.

Ya şimdi tamam, Kijima'nın bana yemek ısmarlamasına zaten şüpheci yaklaşmıştım kesinlikle.

Ama eğer ki bize ısmarlayan kişi Amami ise o zaman durum tamamen başka bir hal alırdı.

"Niye bana Amami bana da ısmarlıyor, sadece sana değil?!"

"Çünkü bu senin iyileşmenin kutlaması. Amami'nin de cömertliği."

"Evet, iyileşmenin kutlaması."

Niye bu ikisi bu konuda son derece doğal davranıyorlardı? Dışarıda bırakılan tek kişi ben miydim?

"Baksanıza, lise öğrencisi olan bir üçlüde sadece bir insanın hesap ödemesi sizce de tuhaf değil mi? Sanki birisine zorbalık ediyormuşuz veya zayıflıklarını kullanıyormuşuz gibi değil mi dışarıdan?"

"Şey... o zaman belki de bu Amami'nin zayıflıklarını kullandığım anlamına gelebilir."

"Olsun ya."

"Tabii bu da sana da, Karasawa, yemek ısmarlanması gerektiği anlamına geliyor."

"Ne...?"

Bakışlarımı konuşma biter bitmez pahalı bir biftek sipariş etmeye başlayan Kijima ve öylesine 'Peki ya sen ne istersin, Karasawa' diye sorup Kijima'ya engel olmayan Amami arasında gidip gelirken tek yapabildiğim şey yenilmiş hissetmek olmuştu.

Herhangi bir zayıflığı bulunmuyormuş gibi duran Amami bile sakin kalmıştı.

Eğer ki işler böyle giderse tekrar bana yemek ısmarlanacaktı en sonunda. Bir şekilde yollarımıza gitmeden onlara parayı vermem lazımdı, en azından kendi yemeğiminkini

En kötü parayı gizlice Amami'nin çantasına sokabilirdim.

Çaresiz hissederek, lezzetli görünen bifteklerden oluşan menü sayfasını açtım.

Queenz182: Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :) ♡

Spicy OmegaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin