Üniversite hayatı, bölüm 2
Karasawa'nın bakış açısı
"SB, değil mi?"
"Hah?"
"Sertleşme bozukluğu. Hiç duymamış mıydın?"
Üniversite kafeteryasında eriştemi höpürdetirken Wakatsuki'nin lafları üzerine utanmaktan kendimi alamadım.
Biliyordum ki küçük bir hayvan gibi tatlı olan Wakatsuki aslında öyle tatlı biri falan değildi... ama yine de ağzından bu sözlerin çıkmasını beklemezdim.
İçgüdüsel olarak bizi izleyen var mı görmek için etrafa bakındım. Ama yakınlarda bizim grup hariç kimse yoktu.
Rahatlama ile nefes verip içinde çokça shicimi baharatı olan tempura udonumu götürmeye devam ettim.
Wakatsuki'nin açıklaması üzerine etrafımızda oturan arkadaşlar devamlı kafalarını sallamıştı.
Birkaç dakika öncesine gidelim.
Dikkatli bir şekilde 'Bir arkadaş hakkında' diye başlayıp Renle aramdaki mevcut sorun hakkında konuşmuştum.
Bugün birlikte öğle yemeği yediğim arkadaşlar bana daha yakın sayılırdı (her ne kadar bunu çok kabul etmesem de) bu yüzden bu konudan bahsetmek istemiştim.
Ancak, omega olduğumu öğrenci işleri ofisi dışında hiçbir yere bildirmemiştim bu yüzden açık açık tavsiye isteyemezdim.
Son çare olarak, onlara bunun bir arkadaş ile alakalı olduğunu söyleyip belirsizliği koruyarak ama detay vererek anlattım.
"Kader çifti" olan alfa ve omegalar hakkında ne düşündükleri hakkında soru sorarak başlayıp konuyu profesyonelce ana konuya getirmiştim.
" 'Kader', ha? Ben buna inanmıyor ve böyle bir şey de yaşamak istemiyorum."
"Wakatsuki, çok havalısın."
"Yani, genetik uyumları mükemmelse bile kişiliklerinin uyumlu olup olmayacağını bilinemez, değil mi?
Eğer ki ısırılıp eş olur ve her gün kavga gürültü ile geçerse o zaman niye yaşadığını sorgular duruma bile gelebilir insan."
Wakatsuki son derece soğuk ve gerçekçi bir düşünce sistemine sahipti.
Arkadaşlarına karşı empati kursa ve kibar olsa da yabancılara ve özellikle de kendisine veya başkalarına karşı zararlı olabilecek kimselere karşı o güzel yüzünü dondurup sertçe cevap vermesini de bilen biriydi.
Onun bu buz gibi ifadesinin korkunç olduğunu öğrenmiştim.
"Ben buna inanıyorum. Romantik bir şey. Kızların hayali."
"Harabayashi bence kimse ile tartışmaz veya kavga etmez, eşi kim olursa olsun."
"Bu biraz abartı oldu. Ama evet, 'kaderimdeki kişi' söz konusu olursa iyi anlaşıp uzun bir ilişki içerisinde olmak isterim."
Ön çaprazımda oturan Harabayashi, sakin bir havaya sahip olan nazik bir kadındı.
Açık kahverengi saçları her zaman çok güzel bir şekilde kıvrılmış olurdu ve pastel renklerde olan elbisesi, minyon vücuduna uygundu.
Güzelden çok sevimli bir kadındı ve bu rahat tavırları ile birisi ile tartışmaya girdiğini hayal etmek oldukça zordu.
Kader hakkında konuşurken kızarması son derece kızsıydı.
"'Kader eşi' olarak evlenen iki çift tanıyorum. Çiftlerden biri eski yıllardır birliktelermiş gibi anlaşıyor, diğeri ise kanlı bir kavgaya tutuşup ayrıldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spicy Omega
Fanfiction"Baharatlı omega." Tek Türkçe çevirisidir. Bölümler İngilizce çevirinin de ötesindedir. Açıklama: 'Feromonlarım belli ki baharat gibi kokuyor' Karasawa, bir omega, sakin bir lise hayatının tadını arkadaşları Kijima, bir beta, ve Amami, bir alfa, il...