...
Gözleri dolu doluydu kızın. Kolay ağlamazdı, ama şuan... O kadar karışıktı ki durum. Ne hissedeceğini bilmiyordu. Ne yapmalıydı nereye gitmeliydi? Kardeşini çok seviyordu,canından çok. Ama o...
Neden? O yanlış yapmamıştı. Sadece onu korumuştu. U...
Rin ve Sakura arasındaki sessiz bakışma, Naruto'nun aşağı yanlarına zıplamasıyla son bulmuştu. Çocuk heyecanla en ortalarına inmiş, ve pembe saçlı kıza yönelmişti.
"Sakura-chan!"
Sonunda dikkatleri birbirlerinden dikkatleri dağılan kızlar, sarışına baktılar.
"Naruto! Bu gerçekten sen misin?"
Çocuk, kendine özgü olan kıkırdamasıyla kıza baktı.
"Uzun zaman oldu, Sakura-chan."
Kız hayretle çocuğa yaklaştı.
"İnanamıyorum. Yanlış mı görüyorum, Sen yani-"
Rin'e de bir bakış atmıştı, tebessümle. Önceki kavgalarını hissettirmemeye çalışıyordu. Kendince,artık ne kadar başarabilirse.
"-siz ikiniz de benden uzunsunuz. Gerçekten inanamıyorum. Akademinin en kısaları siz ikinizdiniz."
Naruto yeniden kıkırdadı. Boylarını karşılaştırdı kızla.
"Evet, kesinlikle daha uzunum dattebayo. Ehehee gerçi ben Rin'den de uzunum da neyse.
Elini kafasının arkasına koyarak gülmeye devam etti. Kızıl, cevap verme gereği duydu. Parmağı ile burnunu kaşırken, umursamazca söylendi.
"Bir santim sadece Naruto hemen o kadar yükselme. Hem zeka olarak hala aynı kalmaktan daha iyidir bence daha kısa olmak(!) "
Bununla Naruto çok büyük bir darbe yemişçesine morali bozularak yere doğru eğildi kollarını sarkıtarak(Hashirama mod açık). Sakura ise gülüyordu.
" Ah,hadi ama Rinny! Bari Sakura-chan'ın yanında acı bana dattebayo... "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rin hıhlayarak kafasını çevirip kollarını göğsünde kavuşturunca bu sefer ortamdaki herkesi bir gülme krizi tutmuştu. İkisinin bu halleri, en çok Jiraiya'nın hoşuna gidiyordu ama. Onca olanlara, küçüklükten beri yaşadıklarına rağmen hala daha dimdik ayaktaydı iki kardeşte. Uzumaki'lere yakışacak şekilde.
Sakura, gülmekten akan göz yaşlarını silerken hala daha atışan ikiliye baktı. Sarışının elleri belindeydi kıza doğru eğiliyordu, kızıl ise ellerini göğsünde kavuşturmuş öylece kendisiyle atışan çocuğa üstten üstten bakıyordu. Alaylı bir ifadeyle.
Bununla Naruto komik bir hırsla atılıyor, Rin'in sıkı kelime oyunları ile çarpışarak yeniden yeri boyluyordu.
Tebessüm etti. Gerçekten büyümüşlerdi, hepsi. Boyları, posları, akılları ve ruhları.. 'Naruto bile büyümüş ha' diye düşündü. 'Olgunlaşmasına sevindim, bayağı güçlenmiş belliki.'
Gözleri Rin'in saçlarına takıldı. Upuzun kırmızı saçlara..
Aklına kızın onlar henüz geninken saçlarına olan takıntısı ve nefreti geldi. Evet, kız daha 3 yıl önce o saçlardan nefret eder sürekli kısaltıp dururdu. Saçları kısacık gezerdi. Nefret ederdi onlardan. Adeta travmasıydı saçları.
