Mucize enerjinizi korkularınıza değil
Rüyalarınıza verdiğiniz zaman başlar.
-Richard Wilkins...
Kontrol etmeden atacağım yazım yanlışlarım affola canlar
....
Genç kız yüzüne vuran gün ışığı ile rahatsız olarak yatakta döndü. Yüzünü ekşitti, kafasını yastığa gömdü.
"Rin!"
Birisi adını sayıklıyor daha doğrusu bağırıyordu.
"Rin! Naruto!"
Yavaşça gözlerini açtı. Birkaç saniye alık alık baktı. Ne olduğunu çözmeye çalıştı. Nerede,nasıl niçin,kim?
Zaman kavramını yitirmişti.
Anıları yavaştan aklına dolunca aniden yataktan fırladı. Etrafı yokladı, üzerini yokladı.Sakinlik hakimdi odaya.
Güneş alan geniş bir odadaydı. Mavi kelebek desenli duvar kağıtları, beyaz ahşap mobilyala, kitaplar, mühür parşomenleri...
Odayı incelerken bir kere kulağına çığlıklar geldi."Ben kime diyorum dattebane!! Naruto! Rin!!"
Ses şiddeti ile kulaklarını kapattı, acıyla gözlerini yumdu. Gözleri mahzun mahzun bakmaya, elleri titremeye başladı. Bu sesi tanıyordu.
Yutkundu.
Yataktan çıktı ve ayağa kalktı. Pijamaları ile yalın ayak odadan dışarıya çıktı. Büyülenmiş gibi yürümeye başladı, yüzünde garip bir ifade vardı.Merdivenlere yöneldi, yavaş yavaş inmeye başladı. Titreyen adımlarını bastırmaya çalıştı. Sesler git gide daha yakından geliyordu.
"Ben size kaç kere dedim bu yemeğe zamanında inilecek diye dattebane!"
"Off! Anne!!"
"Minato! Bu çocuklar hep senin fazla şımartman yüzünden bu hale geldi!!"
Kahkaha sesleri.
"Özür dilerim Kushina, sevgilim."
Rin öylece kalakaldı. Kapının ağzından amerikan mutfağın içine baktı. Annesine,kardeşine, babasına.
Elinde kepçe tutarak kardeşinin kafasına vurmuş, saçları havada bir şekilde Naruto'yu azarlayan annesi olamazdı. Onların bu hallerine gülen, kadının suçlamalarına mahcubiyetle gülen babası olamazdı, onlar ölüydü.Yutkunamadı, elleri titredi. Bastırmak için yumruk yaptı. Dudakları titremeye başladı, gözleri yaşardı.
Şok geçiriyor gibiydi."Neler oluyor?"diye fısıldadı.
Yanaklarına vurdu sertçe. Rüya mı görüyordu?"Uyanmalıyım"
Kendisine vurmaya başladı.
"Uyanmalıyım."
Git gide daha da şiddetle vurdu.
Kabul etmek istemedi. Kontrolü kaybetti, yanakları kıpkırmızı oldu. Biri onun bileğini yakalayana kadar sürdü bu. Ne zaman eğdiğini bilmediği başını hafifçe kaldırdı, dağılmış bir ifade ile elini tutan kişiye baktı.Annesiydi. Korkunç ve kızgın ifadesi gitmiş yerini endişeli bir şeylere bırakmıştı.
"Rin..."
Kızının elini indirdi, yüzünü okşadı.
"Neler oluyor bir tanem, iyi misin?"
Rin'in dudağı titredi. Mırıldandı istemsizce.
"Bilmiyorum...artık...artık hiçbir şey bilmiyorum. Anlayamıyorum, yapamıyorum..."
Gözünden bir damla yaş aktı.
Kushina hafif bir tebessümle kızın yaşını sildi yavaşça.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born To Die | Rin&Sasuke
Fanfiction... Gözleri dolu doluydu kızın. Kolay ağlamazdı, ama şuan... O kadar karışıktı ki durum. Ne hissedeceğini bilmiyordu. Ne yapmalıydı nereye gitmeliydi? Kardeşini çok seviyordu,canından çok. Ama o... Neden? O yanlış yapmamıştı. Sadece onu korumuştu. U...