...
Rin'in siniri geçtikten bir süre sonra antrenmanlarına başlamışlardı. Ero-sennin, sarışının suda yürüyememesinin sebebinin karnındaki bir mühür olduğunuda anlamıştı. Çocuğun karnına yönelmiş, ve ona çakrasına iyi gelecek bir yere vurduğunu söyleyerek, Orochimaru'un yaptığı 5 element mührünü bozmuştu. Bunu fark eden Rin, Naruto neşeyle nehirde yürürken adama sormuştu ne yaptığını. O da kısaca anlatmıştı. Mühürleri yani Fuinjutsuları.
Kızın daha çok ilgisini çekmişti, aşırı derecede kendisini mühürlere çekiliyormuş gibi hissetti. Zaten seviyordu ama... Bu sefer farklıydı. Bir farklı hissediyordu.
Adamdan kendisine de 5 element mührünü öğretmesini istedi. Kabul etmişti, ama daha sonraydı. Bununla morali bozulsada belli etmedi, dudaklarını sarkıttı. Hemen şimdi öğrenmek istiyordu...Ero-sennin Naruto'ya içinde iki çakra olduğunu söyledi. Sarışın da bunu fark ettiğini, normal çakrası mavi gibiyken, acil durumlarda ortaya çıkan çakrası için kırmızı-turuncu benzetmesi yapmıştı.
Rin, bahsedilen kırmızı çakranın tilkinin olduğunu anlamıştı hemen. Heran kontrolden çıkabilecek o uğursuz çakra.
Adam bunu kontrol ederse mükemmel şeyler başarabileceğini söyledi çocuğa. Rin'e ise hiçbir şey dememişti. Onu sadece izlemek istiyordu, Naruto gibi yönlendirilmeden de yolunu bulacaktı mutlaka. Bunu görmek istiyordu. Kızın dedikleri kadar dahi olup olmadığını, görecekti. Bakalım, Hokage'nin kendisine dediği kadar babasına benziyor muydu?
Ertesi gün, Ero-sennin her ikisine de kendi özel tekniğini öğreteceğini söyledi. Çağırma tekniği. İkizlerin bununla gözleri parıldamıştı. Bu teknikle, yardıma ihtiyaçları olduklarında bir hayvanı çağırabileceklerdi. Mükemmeldi.
Ero-sennin ilk önce Naruto'dan kırmızı çakrasına çıkarmasını istedi. Çocuk
yapamayınca da mecbur, ona kendi tüm çakrasına harcamasını söyledi. Ancak o zaman ortaya çıkardı diğeri. Çocuk da Kage bunshin kullanarak yüzlerce kopyasıyla savaşmaya başladı. O bunu yaparken de, Rin ile Ero-sennin gölgelik bir alana geçmiş oturuyorlardı.Bugün gerçekten hava çok sıcaktı.
Kız, getirdiği parşömenleri adama gösterdi. Hepsi Fuinjutsu ile ilgiliydi. Dün geceden beri gözüne uyku girmemişti adeta, kütüphanede bulduğu tüm mühürleme öğreten parşömenleri almıştı. Jiraiya, yazanları inceledi ve yüzünü ekşitti.
"Bunlar sadece temel bilgi, yarın sana daha iyilerini getireyim onlardan çalış kırmızı kafa."
Kızın kafasını sevmiş, saçlarını karıştımıştı. Bununla kızın yanakları kızardı, utanmış gibiydi. Açıkçası bu his, hoşuna gitmişti. Sevildiğini hissetmişti nedensizce, aileden biri tarafından. İlk defa saçları hoşuna gitmişti.
Naruto, tüm çakrasına harcayınca, sonunda çağırma faslına geçmişlerdi. Adam bir kurbağa çağırdı, ağzından parşömen çıkmıştı. Diliyle ikizlere uzattı, onlar da aldılar. Bu parşömen, kurbağalarla anlaşma yapmak için bir belgeydi. Kanunla ismini yazıyordun, ve beş parmağını basıyordun. Sonra, jutsuyu yapmak için hazırdın.
Heyecanla başladılar yazmaya. Uzumaki Rin ve Uzumaki Naruto. Beş parmaklarını da basınca olmuştu, en azından sarışınınki. Rin'in ki, aniden geri silinmişti.
Sanki...
Sanki onu kabul etmiyordu, parşömen.
Bir daha yazdı, bir daha silindi. Bir daha, bir daha.. En sonunda Jiraiya onu durdurdu."Rin." dedi.
"Bunu sen yapamıyorsun anlaşılan."
Kız, neden yapamadığını anlamamıştı. Anlayamıyordu. Neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born To Die | Rin&Sasuke
Fanfiction... Gözleri dolu doluydu kızın. Kolay ağlamazdı, ama şuan... O kadar karışıktı ki durum. Ne hissedeceğini bilmiyordu. Ne yapmalıydı nereye gitmeliydi? Kardeşini çok seviyordu,canından çok. Ama o... Neden? O yanlış yapmamıştı. Sadece onu korumuştu. U...