...
"Demek öyle..."
Kadının sıkıntılı sözler ile alnını ovuşturması, zaten sessiz olan odayı daha da sessizliğe gömmüştü. Zaten yeterince sessiz değilmiş gibi.
Hepsinin moralleri altüst olmuştu, Hokage'nin tam karşısında duran her bir gencin. Ve tabiki Sensei'lerinin.
Hepsinin aklında aynı soru vardı.Rin iyi olacak mı?
Tsunade, oturduğu sandalyeden kalktı. Sarı gözlerini, arkasını onlara dönerek dışarıya dikti. Az önce duyduğu tüm şeyler, Kakashi ve Shizune'in anlattığı her şey, Sanbi, Rin, Yeni bir Jinchuuriki...
Yumruğunu sıktı. Artık bu işten geri dönüşleri yoktu. Artık kızı o bile kurtaramazdı.Köyleri için her ne kadar iyi bir gelişme olsada, aynı zamanda felaket habercisiydi. Evet, ellerinde artık iki kuyruklu canavar vardı ama aynı zamanda çifte hedef olmuşlardı.
Akatsuki, artık Konoha'yı çok daha fazla hedef alacaktı.
Sanbi ve Kyuubi için."Büyükanne... Şimdi ne olacak dattebayo?"
Arkasında kendisine soru soran bir sarışın vardı. Şuanda, hastanenin özel katı ve odasında başında anbu korumaları ile baygın halde yatan, Uzumaki Rin'in erkek kardeşi, Uzumaki Naruto.
"Rinny, iyi olacak değil mi? Onu bu kuyrukludan kurtarabiliriz değil mi? Mühürleneli çok olmadı eğer acele edili-"
"-Hayır."
Kadın, sert gözlerle çocuğa döndü. Sakura ve Hinata'nın tam ortasından kendisine bakıyordu kararlı gözlerle. Kardeşini, bu işe feda etmek istemeyen o cesur gözlerle.
"Ne demek hayır?! Rin'i bu iğrenç duruma mahkum edemezsiniz! İzin vermiyorum, istemiyorum dattebayo. O da benim gibi, bu aptalca yükün altına girsin, ezilsin istemiyorum! Bir şeyler yapın! O canavarı oradan çıkarmal-"
"-KENDİNE GEL ARTIK UZUMAKİ NARUTO! KUYRUKLUYU KIZ KARDEŞİNDEN ÇIKARIRSAK NE OLUR EN İYİ SENİN BİLMEN LAZIM!"
Sesi çocuğun kulaklarında yankılandı. Şaşkın mavileri, donuk donuk bakıyordu. Ne yapacağını bilmez halde. Titreyen elini sıktı, yumruk yaptı.
Evet,biliyordu. Ama yine de...
Aptalca umut etmişti işte.Tsunade, hüzünle kafasını eğen çocuğa baktı. Nefes verdi bıkkınlıkla.
"Naruto..."
Ona doğru yaklaşıyordu. Odadaki herkesin gözleri sarışındaydı, üzgünce ona bakıyorlardı. Belkide acımayla...
Elini omzuna koydu. Sıktı.
Mavilerin kendisine dönmesini sağladı, dolu dolu olan ağlamak üzere olan o Mavilerin."Artık geri dönüş yok. O..."
Kızılı kast etmişti.
"O... Kız kardeşin Seçimini yaptı."
Kadın, maviler yansıdı. O kocaman olan mavi gözlere.
O seçimini yapmıştı...
Tabi ya. Bunu, Rin yapmıştı, kendi kendine.
En acı olan şey de buydu işte.Naruto, gözlerinden akan bir damla yaşı aniden sildi kafasını yeniden eğerken. Kimseye göstermek istememişti. Ama Hinata ve Sakura...
Şüphesiz görmüşlerdi.
Çocuğa yaklaştı pembe saçlı kız hemen."Naruto!"
Omzunu sıktı. Hinata da yaklaşmak için, tutmak için elini uzatmıştı ama..
Sonradan hemen vazgeçmişti korkakça belkide utanarak.
Cesaret edememişti.
Naruto'yu çok seviyordu ama söylemeye bir türlü dili varmıyordu işte. Ona destek bile olamıyordu bu çekingenlikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born To Die | Rin&Sasuke
Fiksi Penggemar... Gözleri dolu doluydu kızın. Kolay ağlamazdı, ama şuan... O kadar karışıktı ki durum. Ne hissedeceğini bilmiyordu. Ne yapmalıydı nereye gitmeliydi? Kardeşini çok seviyordu,canından çok. Ama o... Neden? O yanlış yapmamıştı. Sadece onu korumuştu. U...