...
Gece olmuş ve mola vermişlerdi. Herkes uyku tulumuna sarılmış uyurken, Rin Hinata ve Naruto ayaktaydı. Kızıl kadın kardeşi ve Hinata arasındaki elektriklenmeyi fark ettiği için onların yanında kalmadan başka yöne ilerlemişti. Etrafta uçuşan parlak renklerdeki gecenin karanlığına ışık tutan kelebeklerin arasında usulca yürürken hala daha aklı Sasuke ile meşguldü.
Kurtulamıyordu.
Derin bir iç çekerek gözlerini kapattı. Kafasını gökyüzüne doğru kaldırdı, rahatlamak istedi. Derin derin nefesler aldı. En sonunda kendisini çimenlere atmıştı. Gökyüzüne usulca bakarken, yıldızları sayarken, aklına yine genç adam geldi.
'Seni seviyorum.'
Söz yeniden zihninde yankılanırken kulaklarını kapattı. Kafasını salladı kurtulmak istercesine.
"Hayır hayır. Sus. Duymak istemiyorum, bırak peşimi artık!"
Kendi kendine çimlerde tepinirken en sonunda durdu çare olmayacağını düşünerek. Bıkkın ve bezmiş bir ifadeyle gökyüzüne baktı yattığı yerde yeniden. Saçları dört bir yana yayılmıştı. Çok güzel gözüküyordu.
İç çekti yıldızla dolu göğe bakarken, onun lacivert siyah yüzeyine bakarken.
"Onun saçlarına benziyor bu renk."
Kendi kendine istemsizce mırıldandı. Anında da kıpkırmızı kesildi, saçları ile aynı renk oldu adeta. Kendisini çimdikledi, kızdı.
"Kendine gel Rin! Kendine gel! Bu sen değilsin!"
Ama faydasızdı. Artık ne yanlış ne doğru, hangi yol doğru hangisi yanlış çözemiyordu. Beyni ve kalbi birbirine girmişti adeta. Ama hala daha bir inatçılık vardı. Kendisiyle inatlaşma içindeydi, reddediyordu,kaçıyordu. Kabul etmek istemiyor,belkide korkuyordu.
Sasuke'yi düşünmek istemiyordu ama şimdi işte, anın büyüsüyle yeninden ona bakıyordu.Düşünceleri duyulan çığlıkla kesildi.
"HİNATA!"
Rin hemen ayağa fırladı. Bu Naruto'nun sesiydi bir şey olmuştu. Hemen koşmaya başladı karanlık ormanda. Kardeşini ileride Toneri'nin adamları ile havada dövüşürken gördü. Yeniliyordu. Naruto yediği bir yumruk ile geriye savrulurken kardeşi onu havada tuttu. Yakalayıp bir ağaca indi onunla.
"Sen iyi misin!"
Diğerleride Sai'nin yaptığı kuşlarla yetişmişlerdi. Naruto dişlerini sıkarak ileride, havada süzülerek Hinata ile giden Toneri'nin yüzüne baktı. Adam Kader ve Hinata ile evleneceği hakkında konuşurken Naruto yerinde durmaksızın saldırıya geçmişti yeniden. Yüzüne bakmayan Hinata'ya inat bağırıp onu kurtarmak adına atılıyordu. Rin ardından bağırmıştı durdurmak adına ama asla duyan olmamıştı. Genç kız kardeşi ardından gitmek istedi ama her şey saniyede gerçekleşti. Toneri garip bir ışık veya çakra topunu sarışına fırlattı. Rin güç yüklü devasa küreye baktı. Daha o hareket edemeden patlama oldu ve zeminde dev bir delik açıldı. Naruto o darbeyi yedi feci şekilde.
Ay görünüyordu yere bakınca.
Büyük sarsıntı ile tökezledi Rin. Gözüken Aya Dehşetle baktı. Sonra mavi göz bebekleri boşlukta öylece süzülen, yediği darbeyle baygın düşen kardeşini buldu. Naruto boşlukta düşüyordu Aya doğru uzaya doğru.Rin ona gülerek bakan Toneri'ye dişlerini sıktı. Boşluğa doğru zıpladı ve Ay arkasında ona manzara olurken süzüldü büyüleyici şekilde. Kardeşine doğru süzüldü ve Naruto'yu sıkıca kavradı. Ona sıkıca sarıldı bırakmamak üzere. Bir yandan da jutsusunu yapmış ve dev kırmızı ejderhayı çağırmıştı. Onun sayesinde düşmüyorlardı şimdi.
Kardeşine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born To Die | Rin&Sasuke
Fanfiction... Gözleri dolu doluydu kızın. Kolay ağlamazdı, ama şuan... O kadar karışıktı ki durum. Ne hissedeceğini bilmiyordu. Ne yapmalıydı nereye gitmeliydi? Kardeşini çok seviyordu,canından çok. Ama o... Neden? O yanlış yapmamıştı. Sadece onu korumuştu. U...