Kendilerine ayarlanan eve girdiklerinde, saat gece yarısı bir buçuğa geliyordu.
Neredeydiler bilmiyorlardı. Bir süre sonra yolları takip etmeyi bırakmışlardı.Ne olacağını bilememeleri ve tanımadıkları
bir eve girmenin ürkekliğiyle her tarafı incelemeye çalışıyorlardı.Dui uyuyan kızını kucağına almış hızlıca içeri girmişti.Kendilerinden
önce eve giren üç polisten kadın olanı Dui'ye odasını gösterdi."Buraya gelin , sizin odanızı buraya ayarladık."
Dui odanın tam ortasına yerleştirilmiş çift kişilik yatağın ortasına koyuverdi Cunna'yı.Önüne düşen bir kaç tutam saçını arkaya eliyle tarayıp üstünü örttü.Kadın polis devam etti.
"Eşiniz ve kızınızla siz bu odada kalacaksınız şimdi
yerleşebilirsiniz ,"
dedi.Toyan Dui'nin ardından çantalarını getiriyordu.Eşinizle dediğinde irkildi.Tabi polislerde öyle biliyordu.Hemen odayı gözleriyle taradı. Küçük bir odaydı içeride banyo tuvaleti bile yoktu.Sadece bir yatak ve küçük bir dolaptan ibaretti.Dui'nin gözleri Toyanla birleşti.Toyan'ın sakinliğinin aksine Dui çok panikti. Ellerini devamlı saçlarında
dolandırıyordu.Odanın
içinde birkaç kere volta attıktan sonra yatağın kenarına oturdu.Toyan konuşma gereği duydu."Merak etme geldiğimiz yer çok güvenlidir. Polisler varken hiçbir şey olmaz."
Dui sesini yükseltecekken bir anda durakladı
"Daha önceden yaşadın mı böyle bir durum? "
"Yaşadım birkaç kere.Yani aslında hep böyle bir tehlike var , onun için korumalarla yaşıyoruz. En son on yedi yaşındayken yine polis tarafından böyle güvenli bir eve getirilmiştik.Suçluları yakalayınca evimize geri döndük."
Sinir ve korkuyla tekrar ayağa kalktı.Kendi kendine söyleniyordu.
"Ben ne arıyorum burada , benim ne işim var sizinle? Daha iki sene nasıl dayanacağım?
Allah'ım sabır ver bana!"Toyan'a dönüp
"Şimdi ben Cunna'ya yarın ne diyeceğim? Yarın şu anne kuz zımbırtısına gidemeyecek diye dünyaları yıkacak.Peki bu ev ve buradaki insanlar için ne diyeceğim?
Kapının tıklatılmasıyla içeri biraz önceki polis girerek kapıdan seslendi.
"Lütfen salona gelin konuşacaklarımız var."
Salona geçtiklerinde boyu bir doksanları geçen , hayli heybetli kırk yaşlarına yaklaşmış bir adam ayakta duruyordu. Korent Bey ve Matiss Hanım koltukta oturuyorlardı..Yine odanın sol tarafında pencere kenarında duran bir adam ortadaki polise göre daha genç ve polisten çok entelektüel birisine benziyordu.Böyle bir düşünceyi omuzlarına kadar düşen dalgalı saçları ve oldukça bol giyinmiş kıyafeti verdiği gibi sert bakışlarından öte bize cin gibi bakan bakışlarına bakarak da varılabilirdi..Ortadaki adam genzini temizleyerek oldukça kalın ve karşısındakine güven veren sesiyle
"Evet arkadaşlar, ben komiser Demon, sizleri güvenli evde tahminim bir kaç gün misafir edeceğiz.Orada söylemiştik ama bir daha söylüyorum kesinlikle telefon kullanmıyoruz.Zaten size buraya gelmeden sevdiklerinize kısa bir mesajla haber vermenizi söylemiştik.
Telefonlarınızı birazdan arkadaşımız toplayacak.Sizin için zor biliyoruz ama ailenizle kısa bir tatile geldiğinizi düşünün.İnanın bu yaptıklarımız sizin güvenliğiniz için.Etrafımızda tahmin edersiniz ki hiçbir yerleşim yok.Onun için kesinlikle evden çıkmıyoruz.
Yabani ortamda kaybolmak istemezsiniz.
Dui heyecanına yenik düşerekBuraya gelebilirler mi ?
"Yok , öyle bir ihtimal yok
güvendesiniz rahat olun.Sadece yakın bir zamanda operasyon olacak o sırada sizleri de tehlikeye atmak istemedik .Siz sadece dinlenin arkadaşlar.Biz size gerekli bilgiyi vereceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
General FictionBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?