Hayatın , umutla harmanladığını düşünürüm. En karamsar olduğumuz , imkansız ! Olmaz dediğimiz zamanlarda bile aslında kalbimizde umudun küçük
kırıntıları olur.Umut bizi hiç bitmeyen yarınlara götürür.Bi umut , bi umut diye diye aşarız hayatımızdaki kocaman dağları. Çalışmamızın azmi umuttur , sevdanın , çekilen hasretin sabrı umudumuzdur.Başımızı yastığa koyarken sıraya koyduğumuz dileklerimizin tohumu umuttur.Her gün doğan güneşe umutla bakar anlamlar yükleriz.Toyan'ın içindeki umut filizleri Dui'nin gözlerine bakarken başladı. İlk hayalini sorduğunda , imkansız dediği şeyler onun ağzından kelimelere döküldüğünde sihirleşip gerçeğe dönüşecek hissi veriyordu.Adının anlamı gibi güven veriyordu Toyan'a,
o yanında olursa istediklerini gerçekleştirebilecek inancı çoğalıyordu. Biliyordu, hissediyordu o farklıydı hayatına ilk girdiği günden beri umut onun etrafında dolaşıyordu.Toyan için bugün farklı bir günün başlangıcıydı , özgürlüğünün ilk günü diyebilirdi.Gözleri artık önünde , arkasında ,sağında solunda dolanmıyordu.Her tanıdık yüzde donup kalmıyor, benzer bir ses de ürpermiyordu.
Birisinin yokluğu, onun mutluluğu olmamalıydı ama gerçekler bunlardı.
"Bu dünyada nefes alamadığı dördüncü günüydü."Toyan bugün daha bir neşeyle çalışıyordu ve biraz da güvendi sanırım içinde hissettiği , kulaklarında tekrar eden üniversite kelimesi ise bir rüya mıydı?
Sevdiğinin adını söyler gibi bu adı her söylediğinde gülümsemesine hakim olamıyordu. Üniversiteye gerçekten gidebilir miydi ?
Alin'in çantasını alıp cafeye doğru yönelmesiyle öğle tatili ve tabi ki Nana aklına geldi.Telefon görüşmesinden sonra olanlar Toyan'ın tüm ruh halini değiştirmişti.Hemen telefonuna davrandı ve Nana'yı aradı on dakika sonra terastalardı. Nana kızıl saçlarını başının tepesinden öyle gelişi güzel at kuyruğu yapmıştı Tutam tutam saçları gözünün önünde uçuşuyordu .Beyaz tişörtü ve açık mavi pantolonuyla salaş ama bir o kadar hoş görünüyordu. Çünkü ince uzun bacakları ve bir mankenle yarışacabilecek vücuduna , ne giyse yakışırdı .Toyan'ın direkt suratına baktı.Çünkü dün gece ki ruh hali ile telefondaki sesi tam zıttı.Dünden beri Toyan'da gözlemledikleri ile onun hayatına karşı aşırı merak duyuyordu.
-İyi misin ?
Toyan çok içten gülümsedi belki de uzun zamandır bu kadar içten gülümsemiyordu.-Evet iyiyim , sağol , dün gece çok kötü olduğum bir zamanda aramıştın. Ama sonra her şey düzeldi .
Nana tabi ki söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştı. Fakat soramıyordu da.Toyan almış olduğu sandviçi uzattı.
-Öğlenleyin onunla bir konu da tartışmıştık , yani yanlış anlaşılmıştım ama seninle konuştuktan sonra yanıma geldi,konuştuk, uzlaştık.Toyan her şeye ortadan başladığı için sorma gereği duydu
-Sabah konuştuğum arkadaşınla mı ?İşte en zoru gelmişti, nereden başlayacaktı o da bilmiyordu.En iyisi pat diye söylemekti.
-O benim eşim Nana .
Nana ağzında sandviciyle dondu kaldı ,Toyan devam etti.
-Yani ben evliyim.Bütün anlatacaklarını yavaş yavaş söylüyordu göz teması kurmaya çalışmasa da karşıdaki meraklı gözler Toyan'ı bırakmıyordu.
Nana ne diyeceğini bilemiyordu-Evlenmek için küçük değil misin? Ama geçen başkalarının evinde çatı katında oturduğunu söylemedin mi ?
Evet bakalım ne kadar yalan söyleyebilecekti.Dui'nin dediği gibi yalanları gerçeklerin arasına serpiştirecekti.
Biraz babasından bahsetti , biraz Valen'den aynen Dui'nin anlattığı gibi tanışmalarını anlattı.Aslında anlattığı her şey doğruydu Dui'ye kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
General FictionBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?