Yağmurun cama vuran sesi ve ben iyi ikili olmuştuk. Çatı katında başımı duvara dayamış yağmur damlalarının pencerenin yukarısından aşağıya doğru yavaşça izledikleri yolu takip ediyordum.Yağmur damlacıklarının izledikleri yollarla aklımdaki düşünceler gözümün önünde bir yerde kesişiyorlardı.Zonyun Hanım dan nefret ediyordum !! Uzun süredir kazandığım güvenimi bir günde yerle bir etmişti.O yarım ağızla söylediği söz beynimde defalarca tekrar ediyordu " Tam bir hayal kırıklığısın "
Herkes de güya Zonyun Hanım'ın beni beğendiğini söylüyordu. Refleksle bir anda dizlerimi yukarı çekip başımı dizime dayayıp ellerimi kenetleyerek
" Onlar öyle sansınlar o bana değer bile vermiyor , kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor benimle ."
Telefonum en uygun zamanda çalmıştı çünkü düşünmekten kafayı yiyecektim.-Efendim Nana ?
Sesi çok koşmuş da nefes nefese kalmış gibi
-Nasılsın Toyan ?
Bıkkın bir ses tonuyla
-"Yağmur ve ben "çatı katında takılıyoruz.
-Hala Zonyun Hanım'ı mı düşünüyorsun? Toyan , çatlak o kadın! Sadece sana değil herkese aynı davranıyor.
Hepimiz mi kötüyüz! At kafandan onun dediklerini eminim sarhoşken söylediği şeyi şimdi hatırlamıyordur bile . O şükretsin , senin gibi çalışkan birisini bulmuş daha belasını arıyor!Aslında Zonyun Hanım'ın kızdığı işte gösterdiğim başarım değildi , Nana'ya sadece onun son sözünü söylemiştim.Halbuki işimle değil özel hayatımla ilgiliydi sözleri , söylediği sözden çok söylediklerinin gerçek olması yakmıştı canımı.Kontrol edilmek , izinsiz hiçbir şey yapamamak bana kendimi yine zavallı hissettirmişti.
Konuyu daha da uzatmamak için-Sen neredesin? Sesin niye böyle geliyor.
-Hıı ben salondayım dedim ya bizim ekibi gördüm.Bir tur maç yaptık
-Voleybol ?
-Evet . Sen hala
düşünmüyor musun ?-Yok ya bir de onunla uğraşamam
-Ne uğraşması Toyan , spor bu , etkinlik kafanı dağıtırsın .
Çekindiğin belli yani , yoksa
Dui mi istemiyor ?Hemen cevap verdim
-Yok canım ona söylemedim bile.
Kapımın tıklatılmasıyla gözüm
kapıya çevrildi .Kapımda bana çipil çipil bakan iki kahverengi göze takıldım.Gülümseyerek-Gel Cunna ,dedim.
Nana hemen telefondan ona seslendi.Onunla da kısa bir görüşme yapıp kapattılar.
-Hoşgeldin Cunna
-Hoşbulduk.Toyan benim canım sıkıldı biraz oynayalım mı?
Masada duran kitaplarıma baktım.Zaten hiç çalışasım yoktu.-Tamam. Ama ne oynayalım?
-Biz yağmurlu havalarda salona çadır kurarız. Yine öyle yapalım mı ?
-Babaannen kızmasın?Dui işi olduğu için cumartesi işyerine gitmişti. Ben evdeki temizliği bitirip odama çıkmıştım.Tabi Cunna evde yalnız kalmıştı .
-Ben şimdi babamı arar ondan izin alırım.O izin verince babaannem bir şey diyemez.
Bu kız gerçekten akıllıydı.Aşağıya indik.Annesi salonda örgü örüyordu.Dediği gibi babasıyla konuştu ve biz salonda çadırımızı kurduk.İçine oyuncakları yerleştirip evcilik oynamaya başladık.Önce oflayıp puflayan annesi torununun eğlendiğini görüp , kendisini de rahatsız etmeyince örgü işine yine daldı.Benim de içimdeki sıkıntım bir nebze oyun oynarken geçmişti.Gök gürledikçe evin içi kararıp aydınlandı, biz de biraz yorulup çadırda yattık.Güya gece olmuştu bizde uyuyorduk.Cunna ile öyle yatarken o gece geldi yine aklıma ellerime bakarken onun ellerini hatırladım elimin üstündeki ellerini gerçek değilmiş hiç yaşanmamış gibi.Belimi saran eli ya da beni koynuna iyice çeken elleri.Hiçbir yakınlığının olmadığı birisinin sana bu kadar yaklaşması hissettiklerim , hissizlikle yoğun hissetmek arası bir düğümdü .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
General FictionBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?