Her şey bir öncekinin tekrarı gibiydi.Tek farkı kalkan el bu sefer suratıma inmedi.Ama kalbimin derinliklerinde bir yerlere tonlarca ağırlığı vurdu.İlk defa ona baktığım noktayı sorgulattı. Aşk dediğin güller içinde açmıyordu.Biz sadece öyle olmasını umuyorduk.i
***
İki gün önceKanepeye uzanmış penceremden yağan karı izlerken aklım son seanstaydı.Odadan konuştuklarımızın ağırlığıyla çıkmıştım .Hep bilindik çocukluğumuza dönelim hikayesiydi.Benim çocukluğuma dönmem ,en büyük travmaların başlangıçlarını hatırlamaktı . Sevgiye aç bir çocuğun babasından küçük bir kırıntı da olsa sevgi dilenmesi.Tek konu üzerinde dönüp durmuştu muhabbet babam ve yaptıkları . Ama ana fikri annemle sonuçlanmıştı.Sanki kendim suçlanmışım gibi rahatsızlık duydum.Yanlıştı adamın tüm yönlendirmeleri yanlıştı.Bana bir saatini ayıran bir adam hayatım hakkında bu kadar yargılayıcı olmamalıydı.
Babamla tüm yaşananlar ağırlığınca içime çökmüştü . O ev , ceza odası , bana kalkan koca eller. Nefretin boyutunu hiçbir zaman kestiremedim. Kimseye bu kadar nefretle baktığını görmedim.Bana hep Onun hayatını , mutluluğunu elinden almışım gibi davrandı.Valenle çıkarken duyduklarıma inanamamıştım.Babam çalışanlarına bana merhamet etmemeleri , sevgi göstermemeleri konusunda tembih edip bana iyi davrananı kovmakla tehdit etmiş.Yani küçücük bir çocuğun mutluluğunu elinden almak için herseyi düşünmüş. Valen evlerinde bu konunun konuşulduğunu duyduğunda çok küçükmüş. O zaman benimle tanışmayı kafaya koymuş.Sanırım o da babasından çok şiddet gördüğü için o zamanlar kendisiyle beni bir tutmuş. O an hissettiğim hüzünü tarif edemezdim. Beş yaşında karanlık odalarla tanışmıştım.En ufak bir olayda annemden uzaklaştırıldım.
Günlerce annesini görmeden yaşayan bir çocuğun onu kaybetme korkusu.İlk değer verdiğim hayvanın sadece ben seviyorum diye katledilmesi. Benim yüzümden ölen Albatros Dayım.Ardından iki ay boyunca bir odaya hapsedilmem. Yok babamın nefretinin sınırı yoktu. Ben babamın bir parça sevgisi için çırpınırken onun bana yapmak istedikleri .Annemi benimle tehdit etmesi .Her özel günüm gibi elimden alınan yeni yıllarım."Nereye daldın böyle,yağan kar mı seni böyle hüzünlendiren?"
Ona bakarken çok uzaklardan dönmüş gibiydim.İstesem de tebessüm edemedim.Anlamsız bir baş sallamayla bitti.Hala pencereden gökyüzünü izlerken yanıma çöken bedenin ağırlığını bu sefer önemsemedim.Yorgundum,
ruhum ve bedenim yorgundu.İyi misin ?
"Evet ,sadece ..."
Devamında bekleyince o bitirmeye karar verdi.
"Görüşmen seni yormuşa benziyor."
"Öyle "
İlk defa terapim üzerine konuşuyorduk.İtinayla bu konudan kaçıyorduk.Bana saygı duyuyordu.Bense istemediğim bu terapiye sadece yanımda şu anda duran bedeni kırmamak adına devam ediyordum.
"Peki doktoru sevebildin mi ?"
Zoraki olarak ona döndüm
Sevmek ?
Gülmeye başladı
"Yani konuşmalarının bir yararını hissediyor musun , seni rahatlatıyor mu ?"
"Bugün daha çok ben konuştum.Pek rahatladığımı söyleyemem."
"Kendine biraz zaman ver canım "
"Kendi hayatımı defalarca birisine anlatmanın yararı ne olacak ? Her şeyi geride bırakmak daha iyi değil mi ?"
"Belki de birileriyle hesaplaşmalısın, yaşadıklarının üzerini örterek olaylar geride bırakılmıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
Ficción GeneralBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?