Yüzümden hiç gitmeyen bir gülümsemeyle resmen koşarak değil de uçarak iş yapıyordum. Kendi kulağıma devamlı' Sen artık üniversitelisin' diye fısıldıyordum.'Üniversitelisin Toyan ! Hep olmasını istediğim hayalim gerçek olunca gerçeğe bir inanmazlık başlıyordu.Cüzdanıma koyduğum kartımı artık arkadaslarımdan utanıp gizlice çıkartıp bakıyordum.İmkansız dediğim olayı gerçekleştirmiştim.Babamın bir hayırını evete çevirmiştim.Başkalarına karşı ezik olduğum 'üniversite okumadım 'cümlesini artık kullanmayacaktım.İçimdeki ezikliğin büyüklüğünü, kazanınca anlamıştım.Öğleden sonra annemden gelen telefonu , bana vereceği kötü haberi bilemeden sevinçle açmıştım.
"Efendim annem "
Sesinden gelen tereddütle bir şeylerin ters gittiğini hemen anlayıvermiştim.
'Toyan oğlum bugün beni Elzim Hanım aradı ."
"Elzim Hanım?"
"Evet ,Hel-mi Holding , Eraz Bey in eşi "
Nasıl da unutmuşum , tabi ki Dorsen'in annesi ve babası.
Olayın devamının beni nasıl ilgilendirdiği önemliydi"Evet hatırladım. "
"Bu hafta sonu bizi evlerine davet ediyorlar, (burada durdu ) tabi sizi de."
Hemen kesip attım
"Yoo olmaz , zaten Dui kabul etmez."
Telefondaki sessizlikten , söyleneceklerden rahatsız olacağımı hissedip içime bir ateş basmaya başlamıştı.
Annem devam etti
"Etmiş Toyan ,""Ne ! Nasıl olur ?"
"Olmuş işte ! İlk zaten erkekler birbirini aramış. Eraz Bey
babanı aramış sonra da baban Dui yi aradı ya da Eraz Bey aradı orasını net bilmiyorum ancak beraber gidiyoruz."Telefonu kapatmıştım ama kendimde değildim. Duinin beni evden kovup tekrar eve çağırdığında, karşısına geçip bana sarfettigi tehdit dolu bir dolu söz gözlerimin önüne geldi.Gerçi her gece yatarken hep o sahne gözümün önüne geliyordu.Kendime işkence eder gibi her gece gözyaşlarımla artık ezbere bildiğim sözlerini sarfediyordum .Bu belkide kendi kendimi ondan soğutmanın bir yoluydu.Onun nefretiyle kendimi ondan uzak tutuyordum.Sesimi duymak istemeyen yüzümü görmeye dayanamayan bir insan mı benimle oraya gidecekti? Kalabalık olmayacaktık ki arada kaynayalım. Bir de bu da yetmezmiş gibi babam da olacaktı.Ve benim yine söz söyleme hakkım olmamıştı.Bana bu plan sorulmamıştı bile.
Eve girdiğimde onu salonun kapısında beni bekler vaziyette buldum.Selam vermekle gitmek arasında bocalarken gözlerimi onun beline kadar kaldırdım.Sesi dingindi
"Terasta konuşalım mı?"
Ben başımı sallayarak önden yürümeye başladım.Bu nasıl bir şeydi ki artık onunla geçirdiğim bütün anlarda korku vardı.Odamın kapısını açtığımda ilk gözüme çarpan ocağım , mini buzdolabım
ve ısıtıcımdı.
Çünkü bu evdeki dönüm noktamdan sonra alınmıştı ve bana sadece Dui'yle aramızda geçen olayları anımsatıyordu.
Benim baktığım yerlere onunda baktığını düşünerek utandım.Terasa yöneldiğimde arkamdan gelen adımlarını duyuyordum.Annemin sonbaharda getirdiği çiçekler saksılarda renk renk açmış tam bir renk cümbüşü olmuştu.Dui , Cunna ,annem ve benim diktigimiz çiçekler.Terasta sandalyeye otururken"Annen söyledi mi ?"
diyerek beklemeden konuya girmeyi tercih etti.Çekinerek başımı salladım..Ama neden diyemedim neden reddetmedin!
Sesinin tınısı yükseldi öfkesi farkediliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
General FictionBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?