Hayatımdaki değerlerin ne olduğunu hiç düşünmemiştim.
Sevgi , hoşgörü , saygı, doğruluk...
Bu hayatta ben hangisine daha çok önem verdim ?
Sevgi deyince annemin sevgisiydi tabi ki çocukken beni hayatta tutan .Yoksa çocukluğum nasıl ayakta dururdu bilmiyorum , o küçük beden yokluklarla yitip giderdi .Kefenin en az tarafı her zaman sevgiydi hayatımda. Karşılıksız sevgi hiç olmadı Valen'in sevgisinin dönüşümü bedenimden ve ruhumdan onlarca yıllarımı almıştı.Birazcık tutunduğum hayallerimde uçurumdan aşağı yuvarlanmış , sevilmek öngörüsü hayatımdan tamamen silinmişti, artık sevilemez , yuva kuramaz , aile olamazdım.Baba olma duygusu ise hiç olmadı.Nasıl baba olurdum ? Önümde kötü bir örnek varken bir canın hayatını mahvetmek doğru olmazdı.Bana saygı hiç duyulmamışken ömrüm boyunca saygıyı hiç elden bırakmadım.Hiçbir statatüyü , hiçbir canlıyı ayırmadan herkese saygı duydum.Ve hoşgörü sanırım hayatımın birinci sıradaki değeriydi.
Hoşgörüm olmasaydı
affetmek bu kadar kolay olamaz ,
bana yapılanları sindiremezdim.
Sabır ise en güçlü yanımdı. Bazen kendime neden yaşadığımı soruyordum.Cevap alamayınca tüm nefesim çekiliyordu. Küçük mutluluklarla avutuyordum gönlümü. Güzel bir hava , arkadaşımla içilen bir kahve ,
verilen bir görevi yerine getirme , annemin sesini duyma ,yeni eklenenlerden biri de Cunna ile oynamaydı.Buydu işte mutluluklarım.Kısa süreli hafızaya alınanlar , sabah olunca sıfırlanıyordum.Dui yeni sahibim gibiydi.Onun moreli düzgünse günüm iyi geçiyor, o mutsuzsa bir kenara atılıyordum.Kimsesiydim. Çoğu zaman saklanması gereken bir kimse. Zonyun Hanım'ın ise eğitmesi gereken bir köpeği gibiydim. Eğitilmeye layık görülmüştüm! Benim bir insan olduğumu , duygularımın olduğunu hiç düşünmezdi.Selamlaşmak önemli değildi.Aşağıladığı zaman kalbimin incindiğini düşünmezdi.Kaya gibi sert olmalıydım.Öyleydim ! Emrini anında alır , en kısa zamanda yerine getirirdim.Bu hayatta tek işe yaradığımı Nana ve Cunna ile beraberken hissediyordum.Fikirlerim önemseniyordu, günüm soruluyor , beraber vakit geçiriyordum.Yaşadığımı , bir birey olduğumu , benim de duygularım olabileceğini onların yanındayken biliyordum.Nasıl olduğumu merek eden iki kişi.Şimdilik yaşamam için iki neden.Bu da üç yıllık bir neden olurdu .Yıllarım geçiyordu.Ne yapmıştım kendim için ? Hiçbir şey. Bu üniversiteyi mutlaka kazanmalı ve kendi ayaklarım üzerinde durmalıydım! Babam , onu düşününce bile içimdeki o koskoca yara deşiliyordu.Bir babayı hayatından çıkarma planları.Baban artık seni umursamıyor dediklerinde bile mutlu bir haber verdiklerini düşünüyorlardı.Baban artık seni umursamıyor! Baban artık seni bıraktı ! İçindeki öfkemi bitti ? Daha mı değersizleştim gözünde ? Düşmanı mıyım , düşmanım mı ?
İnsanlar her gece dua ederler isteklerini dile getirirler , benim duam
"Allah'ım üç sene sonra üniversitede okuyor olayım, babam bana zarar vermesin,ve ben tek başıma yaşayabileyim ,
Lütfen Allah'ım doğru düzgün yaşamama izin ver !
Ve utanarak söylediğim son sözlerim vardı.Allah'ım Dui'ye karşı olan sevgimi içimden al , lütfen beni bir daha rezil etme, kötü yollara düşürme ,
annemin yüzünü eğdirme".
Her gece bu duygularla uykuya dalıyordum.***
-Toyan" Yuu Jeans'ten " aradılar mı?
Ara bakalım onları ne düsünüyorlarmış bir öğrenelim.
-Tamam efendim.Birazdan ararım.
Masasına oturmadan önce işaret parmağını hafiften kaldırıp bana baktı.-En yakın zamanda bir toplantıda ayarlayalım.
-Tamam bu hafta ayarlamaya çalışırım.
Gözlerini gözlerime dikti.
-Çalışma , yap Toyan!
Sadece kafa salladım.Karşı karşıya geldiğim zamanlarda vücudumdaki adrenalin tavan yapıyordu.Sanki hoca sözlüye kaldırmıştı da herkes bana bakıyor gibiydi.Masaya sabahın daha ilk saatleri olmasına rağmen bitkin oturmuştum.Ajandamın içinde Zonyun Hanım'ın emirleri tek tek yazılıydı.Nedense bugün her zamakinden farklı biraz yorgun uyanmıştım.Hergünkü şevkim yoktu.Sanki kötü haber alacakmışım gibi kalbim sıkışıyordu.Halbuki hiçbir işarette yoktu.Elimdeki kalemi döndürürken Jullak elinde kahvesiyle karşımdaki koltuğa oturdu.Gözleri ajandamdaki yapılacaklar listesine takıldı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
Fiksi UmumBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?