Mutluluğu içimde hüzünle karışık yaşıyordum. Dui'ye olan sevgim her geçen gün perçinleşirken, annemin onun hakkında söylediği sözler, bana kırgın bakışları , içten içe sakladığı korkusu istemeden beni de içine çekiyordu.Her gün evime gidiyordum.Bir anda alışveriş manyağı olmuştum.Demekki böyle oluyordu insan , kendini bir yere ait hissettiğinde orayı sadece kendisiyle dolduruyordu.Yataktaki nevresiminden terliğine, çaydanlığından bardağına, sabununa kadar evin içinde kendi zevki olsun istiyordu .Her kapıyı açtığımda burası benim evim diyordum yaptığım yemeğin içtiğim kahvenin tadı bile farklı oluyordu.İlk misafirlerim Yalom,Hondal ve Faysal oldu, sonra ise Nana ve Sinta geldiler. Annem benim sevincimi görüp aldıklarıma bakınca burayı sadece aşk yuvası olsun diye tutmadığımızı anladı.Dui ise bu dönem de sadece izledi beni,yüzünde kocaman bir keyifle izledi.Aldıklarımı heyecanla anlatırken gözlerimin içine daldı ,yeni evli gibi hissettim kendimi komik bir yılı aşkın süredir zaten evliydik Ama bugünlerde gerçekten evli gibi hissediyordum.Akşam olup çatı katımdaki odama girdiğimde bu odaya ihanet etmişim gibi hissediyordum.
Oysa bu odayı da çok seviyordum.Bir sene gibi kısacık bir sürede hayatımın nasıl hızlıca değiştiğinin görgü tanığıydı.Geceleri dert ortağım dı. Ama yetmiyordu.Her gün evden içeri bir yabancı gibi giriyordum.Kapıdan çatı katına girene kadar annesinin delici bakışlarına bazen acımasız sözlerine maruz kalıyordum.Mutfağı, salonu, balkonu hiçbir yeri bana ait değildi.Duvarlarında Berdia'nın güzel yüzü gülümserken kendimi hep bir ihanetin içinde hissediyordum.
İstemeden bu evin her köşesinde dolaşmış bu kadın geliyordu aklıma anıları her taraftayken içimdeki duygularla ona saygısızlık ettiğimi düşünüyordum.Burası onun müzesi gibiydi.Ve Dui bu müzede yaşıyordu.Benim bilmediğim milyonlarca ânı hatırlayıp iki zaman arasında gidip geliyordu.Ve istemeden o gece geliyordu aklıma .Bana nasıl aşkla özlemle baktığını unutamıyordum. O zaman anlamlandıramadığım bakışlarını , o dokunuşlarını benimle değil onunla olduğunu, onu çok sevdiğini, onu ne kadar çok sevdiğini acıyla kabul edişimi. Şimdi ise ben mi vardım? Beni ona benzediğim için seviyor diyordum bazen kendime. Bu canımı yaksa da ondan gelecek olan her türlü sevgiye kapım açıktı.İşte bu kadar da onursuzdum.Yaklaşan Yeni yıl ile ilgili hayatımda ilk defa plan yapmak istiyordum.
Sevdiklerimle vakit geçirmek istiyordum ama yanımda Dui olmalıydı. İşyerindeki ekip bir eğlence düzenleyeceklerini söylemişlerdi .Ona katılmalıydık.Kendi arkadaş grubumla da yeni evimde erken bir yeni yıl partisi yapabilirdim.Ayrıca Dorsenleri de evime davet etmek istiyordum.Babam yine yeni yıl partisi verecekti.Yani yani kafamda bin türlü tilki dolaşıyordu Yılbaşı sonrası başlayacak olan ilk vizeden önce yeni yılı coşkuyla kutlamak istiyordum. Düşüncelerimi Dui'ye de söyleyip bir an önce hazırlıklara başlamalı herkese bir gün ayarlamalıydım.Ben böyle heyecan içindeyken tam olarak anlamlandıramadığım bir şey oldu.Dui'nin bakışlarında bir tereddüt, duygularında bir çekingenlik hissettim. Kendi evhamım mıydı bilmiyorum.Yine yanımda sevgilim gibi duruyordu ama bir şey olmuştu.Duygularında farkettigim bu değişiklik bir gece arkadaşlarıyla yemeğe çıktıktan sonra başladı.Evet bundan emindim O gece eve girişi , gözlerime bakışı her şeyi farklıydı .İçimi kemiren bu kuşku ,kendimden saklamaya çalıştığım korku mutluluğuma küçük gölgeler düşürdü.Yine de sormaya korktum ,onu kaybetme duygusu o kadar ağır geliyordu ki aklımdan geçenleri sormaya cesaretim yoktu.***
İlk yeni yıl kutlamamız
işyerindekilerle oldu.Gideceğimiz yer , onlarla beraber gittiğimiz ilk restoranttı. Aynı zamanda Yıllar sonra üstümdeki bol kıyafetleri çıkartıp gittiğim ilk yerdi.Dui'nin yeşil gömleğiyle siyah pantolonunu giymiştim.O gün nasıl da gergindim.Hiç tanımadığım adamın yanında durarak evli numarası yapmıştım. Bugün bilerek yine aynı renk kıyafetler giydim.Dui'ye hiçbir şey söylemedim O işyerinde yoğun bir gün geçirdikten sonra beni evden aldı.Arabaya bindiğimde yorgun gözleriyle karşılaştım.
Yemeğe benim için gitmeyi kabul etmişti.Oysa biliyorum günlerce süren yoğun çalışma ve stresin sonunda en son gideceği bir kutlama yemeği olurdu.Bir sene öncesine göre ben oldukça rahattım.Bir kere artık ekibin bir parçasıydım.
Jullak kız arkadaşıyla aynı düzeyde arkadaşlıklarını devam ettiriyordu.Alin'in yanında şimdi başka bir erkek vardı.Ama bu sefer ki arkadaşına bir öncekine göre daha çok şans veriyordum.
Hem birbirlerine yakışıyorlar, hem de ikisinin enerjisi ortama iyi geliyordu.Yasmi Hanım bugün eşiyle katıldı.Eşi kendisinden daha sıcakkanlıydı.Esi, Jullak ve Dui arasında bir ara sıkı bir muhabbet oluştu.Zonyun Hanım tartışmasız masanın en
şık ve zarif kadınıydı.Onu tanıdığımdan beri yanında hiçbir erkek görmemiştim,gören de olmamıştı.Onun adına gizliden üzülüyordum.Yanında başarısını destekleyip ona güç vermesi gereken bir sevgilisi olmalıydı.Biz ise dışarıdan nasıl görünüyorduk bilmiyorum ama eşim olarak yanımda durması bana büyük bir gurur veriyordu.
Masada duruşu, insanlarla iletişimi gerçekten onu seyretmeye doyamıyordum.
Masadaki bütün sevgililer birbirlerine rahatça dokunabiliyorken,biz sadece yan yana duruyorduk.Tabiki hareketlerimize dikkat etmeliydik.Bizi içlerine almaları rahat hareket edebileceğimizi göstermezdi.
Dui de buna çok dikkat ediyordu.Ama yine de kendisinde hissedip de adını koyamadığım bu sezgi de, insanlardan çekindiği için mi öyle davranıyordu, yoksa bir erkekle görünmekten utanıyor muydu bunu ayırt edemiyordum.Tek bildiğim rüya gibi geçirdiğim gecede diğer aşıklar gibi birbirimize dokunamamak beni biraz eksik hissettirmişti.İçimdeki ses çok mutluyum diye çığlık atarken bir yanım hala Dui'nin her hareketini takip ediyordu.Bilmediğim bir konuda sadece sezgilerime dayanarak hakkım olmadan kırılıyordum.Günün sonunda arabayla evimize dönerken yaptığımız küçücük bir konuşma beni daha da çelişkilere sürükledi.
Konuşmaya ilk başta yüzündeki tüm mimikleri inceleyerek başladım.Evet yorgundu ama gözlerinde anlamlandıramadığım bir bakış vardı.O benim yanımda olmaktan rahatsız gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
General FictionBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?