Neler Oluyor ?

79 7 0
                                    

Hayatımız alışmakla geçer. İlk başta reddederiz,sonra kabullenir,biraz zaman geçince alışırız.Ayrılığın ilk anlarında nefes bile alamayız, dakikalar geçmez .İçimizdeki sancı bizi öldürecek sanırız.Alev alır tüm vücudumuz . Zaman geçtikçe günlük olayların akışında , o kadar da zor olmadığını farkederiz arada bir hatırladığımız bir sızı zamanla olağanlaşır ve acımız bir bakmışız noktaya dönüşmüş. Yani alışmışız ayrılığa, sevdiğimizin yokluğuna.Hep yerine başka şeyler koya koya hayat denen dolambaç da savrulur gideriz.
Bana babası evliliği ilk telaffuz ettiğinde imkansız bir hikayeydi , hayatımın o zor zamanlarında sevdiğimi yeni kaybetmişken bir de borç batağına düşmüştüm.
Karşımdaki adamlar beni babası ile ilk o zaman görüştürmüşlerdi.Bu adamın da benden borcumu para ile almaya pek niyeti yoktu.Bu yüklü parayı ya hemen ödeyecektim, ya da evlenecektim bir erkekle !Çıkmazdaydım yalandı gerçek olamazdı bu yaşananlar! Ama kendimi bir anda hiç tanımadığım kişinin yanı başında ona evlilik sözü verirken buldum.Nefret , iğrençlik ve öfke kapana sıkıştırılmış hissi.Evime gelen yabancıya duyduğum öfke , o zaman onu öldürebileceğimi düşündürecek türden bir nefret. Günlerin haftaların getirdiği ise yine alışkanlık olmuştu. Evimde yaşamasına,
yanımda durmasına ,
onun yemeklerini yemeye onunla konuşmaya, ona yardım etmeye alıştım.
Masasına tık tık vururken kendine sordu daha nesine alıştım?
Elini tutmaya, ağlarken onu rahatlatmaya, koynumda yatışına alıştım mı? Kendi ellerine bakarken onun elleri geldi gözünün önüne. O gece koynumda duran yumuşacık narin parmaklar göğsümde hissettiğim başı.Kalbimle bir atan soluğu . Sarhoş olduğum için cesaret edebilmiştim ellerimi ellerinin üzerinde bırakmaya, arkasından beline sarılmaya. İçimdeki mutluluk huzur karışımı hiç bitmesini istemediğim gece .Ellerini saçlarının arasında dolaştırıp çaresizce yüzünü ovuşturdu.
Allah Kahretsin ona alışıyorum! Onun varlığına alışıyorum.Bundan keyif mi alıyorum?
Ya o ? O da benim gibi keyif aldı mı?
Yook öyle olsa sırtımı döndüğümde o da sarılırdı.
Üzgündü bunalımdaydı.
Ben yaklaştım ona o da karşılık verdi o kadar.Ertesi gün hiç bir şey olmamış gibi davranmadı mı ?
O an ki ruh halimizle alakalıydı.Yapmaktan hoşlandığım şeyler yalnızlığımın sonucu başka da bir şey değil!

-Dalma oğlum boğulacaksın.

Elindeki iki çaydan birini önüme koyup karşımdaki koltuğa oturdu.

-Ne düşünüyorsun kara kara

-Yok be ne düşüneceğim işleri düşünüyorum

Çayından bir yudum alırken

-Hıım dedi devam etti.
-Akşam oldu mu bir olay ?
-Anneme biraz tavır yaptım o kadar.
-Gerçekten çok karışıyor, gitmeyi düşünmüyor mu evine ?
-Cııık .Toyan'a kafayı takmış durumda , o evden gitmeden hayatta gitmez.
-Üç sene berabersin yani diyorsun.Nasıl olacak böyle aslinda cidden üç yıl evli mi kalacaksınız ?

Anlamadan baktım O da bana baktı.

-İkinizde hayatınıza bir düzen veremeyeceksiniz, yani bu çocuk birisini sevse sen varsın diye uzak mı duracak ya da sen ? Sanki elleriniz birbirinizle kelepçeli de birbirinizden ayrı yaşayamayacaksınız.

-Ne yapacağım ki zaten oğlum.

-Belli mi olur oğlum yani (durdu söylemekte kararsız kalıp) hayatına biri girecek belki ama sözleşmeden dolayı yakınlaşamayacaksın

O kadar keskin söylemiştim ki

-Saçmalama!

-Neden oğlum zaman geçiyor kapattın mı gönlünü yani başkasına olur mu öyle şey?

İyice daralmıştım istemeden sesim yükseldi.

-Seryo yeter uzatma ! Annem bana yetiyor zaten .

Berdia dışında birisinin hayatıma girme ihtimali söylendiğinde tahammülüm kalmıyordu, nefessiz kalıyordum sanki.Bunu söyleyen bir de yakın arkadaşımdı.Berdia ile yakından beni izlemiş birisi bunu nasıl söyleyebilirdi?

DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin