Mucizeler Var mı?

52 5 0
                                    

Kaybetmek,
onu kaybetme korkusu ve bu korkuyla yaptıkların.
Karşındakinin her an ellerinin arasından kayıp gideceği duygusuyla yaşamak.Yine de umudu hep kalbinin baş köşesinde tuttuğun anlar.
Olabilir!
Mucizeler de olabilir , bu hayatta mucizeler olabilir!Elinden gelenin en iyisi neyse onu yaparken hata hakkın yok! Kaybetmeyeceksen...
Toyan'ın hayatına kedinin girmesiyle günlerini ona göre planlamaya başladı Her sabah veterinere götürüyor sonra kediyi Cemon Teyze'ye bırakıyor,dersi bittiği gibi yine
onların evine geçiyordu.
Sanki eve yeni bir bebek gelmişti de gün ve gün onun gelişimini izliyordu.Ama bunu korkuyla izliyordu , tek bildiği onu kaybetmek istemiyordu.
Her gün yapılan iğneler belki onun ölmesini önlüyordu ama onu iyileştirdiği pek söylenemezdi.
Hala kafası şiş , gözleri ve ağzı kapalıydı.Her sabah ve her akşam evlerine gittiği zaman teyzesinin ona ölüm haberini vereceğini düşünüp ilk olarak gözlerinin içine bakıyordu.
'Lütfen kötü bir şey deme' Kediyi yedirmek için her yolu denemişti.Şırıngayla mama veremiyordu.Kuru ve yaş mamaları eğilip yiyemiyordu.Tavuk haşlayıp parçalara ayırıp püre gibi yapıp vermeye çalışıyordu ancak yine olmuyordu.En acısı da kedi de yemek istiyordu.
Etrafında dolanıyor onun her yedirme girişimi başarısız olduğunda ondan yardım dilenir gibi kendini ona sürtüyordu.Açtı ve aç olan kediye yardım edememek onu mahvediyordu.Doktorlar takviye vitaminleri iğne ile veriyordu ancak bu yetmezdi ki .Yine de vazgeçmek yoktu,devamlı denemeye devam ediyordu. Bir gün yine böyle uğraşırken elinden koca bir tavuk parçası yere düştü.Kedi sese doğru koşturup iki patisini tavuğun üzerine koyup, tavuğu elinden geldiğince ısırmaya başladı. Isırınca ağzından kan ve iltihaplarda akıyordu ama en azından yiyordu.Olmuştu sonunda olmuştu! Bu sahne karşısında Toyan yere çöküp ağlamaya başladı. Aç olan kedi canının yanmasına rağmen yiyordu.Çaresizce uğraşıyor arada yediği boğazında kaldığında olduğu yerde birkaç saniye tepiniyor ama tavuğu yemekten de
vazgeçmiyordu.
Olacaktı işte o da savaşıyordu! Günlerdir yanlış yaptığını anladı düzleştirmek , yiyeceği ufaltmak kedinin işine yaramıyordu. Vereceğini bu tavuk parçası gibi tümsek oluşturacak şekilde vermeliydi ki yiyebilsin.Dui ise Toyan'ın çok yorulduğunu görüp tedavi bitene kadar teyzesinde kalmasına izin verdi.Zuhur ve teyzeyle yaşamak harikaydı. O kadar pozitif insanlardı ki kendini bir yabancı gibi değil de evin oğlu gibi hissediyordu.
Bir insanın kardeşinin olabileceğini yalandan da hissetmesi harika bir duyguydu.Zuhur, Melinda gibi kibirli değildi.Tam tersi aynı annesi gibi gözlerinin içine sevgiyle bakıyordu.Hatta Toyan'ın annesi Matiss Hanım kediyi merak edip evlerini ziyaret ettiği gün, teyzesi annesine de sanki kendi kızıymış gibi
içten davranınca yine hayatında hiç tatmadığı büyükanne duygusunu yaşadı.Ne olurdu gerçekten böyle bir aileye sahip olsaydı ! Bir insanın anne ve babasının ailesi olmayınca ne acıdır ki senin de akrabaların olmuyordu.Ne kardeş , ne dede , ne büyükanne . Hayatında annesinden başka hiçbir akrabası yoktu.Hatta ne teyze , ne dayı, ne hala, ne de amca ...
Hayatta tek başınaydı .
Evde herkes kediyi yaşatma seferberliği başlatmıştı. Cemon Teyzesi evdeki tüm halıları kaldırdı.Onun yürüdüğü yerleri hemencecik siliyorlar, koltukların üzerine çarşaf serip günde iki kere değiştiriyorlardı.Teyze o yaşına rağmen hiçbir şeyden yüksünmüyordu.Hatta onu sakinleştirmek, ağrısını unutturmak için Zuhur evde sakinleştirici müzikler açıyordu.Teyze bunu bir adım ileriye götürüp gün içerisinde dualar açıp kediye dinletiyordu.İlginç olan gerçekten kedi bunları dinlerken ağrısı olmasına rağmen sakinleşip uyuyordu.
Evin içinde devamlı viks kaynatıyorlardı.Çünkü kedi gerçekten nefes alamıyordu.
Kediye çok emek veriyorlardı, ama kedi de yaşamak için direniyordu.Her sabah doktor kediye 'İlginç bugün de ölmemiş' der gibi bakıyordu.Toyan bu arada kediye isim takamadı .Bir kedisi olabilecek miydi bilmiyordu .Bu ara herkesle ilişkisine ara vermiş gibi olmuştu.Kızlar ,Faysal , Yalom ve Hondalla telefon harici görüşmeye fırsat bulamamıştı. Dui ile konuşmaları devam ediyordu ama içinde ona karşı onun bile bilmediği bir küskünlüğü vardı.Onun kendisine devamlı hatırlattığı ölümü reddediyordu belki her saniye olabileceğini o da biliyordu ancak bunu Dui söyleyince kızıyordu işte.Bir mucize yaratmak istiyordu.
Doktorlara inat ' Bakın yaşattım onu' demek istiyordu.Sanki yaşarsa hayatında çok önemli bir şeyi başaracaktı. Hayatı boyunca başaramadıklarının yenilgisini onu yaşatarak telafi edecek, bir nevi günah çıkaracaktı.Dui ilk başlarda onun kediye tutkuyla bağlanmasından rahatsız olmuş sonra ise olayı akışına bırakmıştı.Tedavinin bitmesine iki gün kala kliniğe gittiğinde karşısında ellili yaşlarını devirmiş babacan tavırlı bir adamla karşılaşınca ondan , eski doktorun bölge değiştirdiğini öğrendi. Kedinin problemini tam anlatacakken karşısındakinin kırlaşmış kıvırcık saçlı başını eğip kediyi öpmesiyle Toyan şaşkına döndü.Sonrasında adam kocaman elini sevgiyle kedinin başına getirip okşayınca kedi ilk defa bulunduğu sedye üzerindeki gerginliğini bırakıp adama doğru bir adım attı.

DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin