Elmanın Yarısı

49 4 0
                                    

Kapının önüne vardığımda neden geldiğimi sorgulamaya başlamıştım bile.Bu küçükken kavga edip barıştığımız zamanlar değildi ki. Ama insan en yakınıyla küsünce küsmüş gibi hissetmiyordu.Bu kadar zaman beklemek bile çoktu.Küçükken ikisi de birbirlerine bir adım gelmez teyzeleri doğal bir ortamda onları hiç küsmemiş gibi barıştırırdı.İkisinin işine gelir olayın üzerine konuşmazlar çünkü özür dilemeyi sevmezlerdi.Şimdiyse neden küstüklerini bile anlamıyordu.Bu onun hayatıydı bir karar vermişti, hoşlarına gitmeyebilirdi ama karşı çıkmak ilişkilerini bitirmek neydi hayır bu olanları kafası almıyordu. Toyanla birlikte olarak onların hayatına müdahale etmiyordu ki, onlara zarar da vermiyordu ona böyle davranmaya hakları yoktu en kötü 'bize bunlar ters' deyip uzak dururlardı.Ama böyle yalnız bırakılmak onun ailesine yakışmıyordu.
Haftalar geçmişti Melinda'yı görmeyeli .Melinda Cunna ile kendisi evde yokken görüşüyordu.Evlenip de ayrılmış çiftler gibiydiler ,çocuğunu görme saatleri varmış gibi.Şimdi Seryo'nun ona verdiği adresteydi ,editörünün ona tahsis ettiği yer, şehrin epey dışındaydısimdi gireceği yer dışarıdan baktığında stüdyo bir daire gibiydi.Melinda kapak tasarımında işinin en iyisiydi.Editör haftalarca peşinden koşup istediği kitabın kapak tasarımını yapması için onu ikna etmişti.Normalde evinden çalışırdı ama yaşadıkları kendisine çok fazla gelmiş ,oğlunu bile bakıcı ve annesine teslim edip yalnız kalacağı bir yeri editöründen tahsis etmesini istemişti ancak ne kadar olaylardan uzaklaşmayı arzulasa da iç sesini hesaba katmamıştı.Dui cesaretini toplayıp zile basacağı sırada kapı birdenbire açıldı ve birbirine ne diyeceğini bilemeyen iki can kalıverdi oracıkta.Melinda'nın yüz hatları iyice gerildi bakışlarındaki kızgınlığa rağmen yüzünün bir tarafından sızan özlemini saklayamıyordu aynı Dui gibi.Haftalar sonra adı Dui'nin ağzından çıktı.

"Melinda konuşalım mı ?"

Gözlerini kaçırarak konuşmayı deniyor ama maalesef bunu beceremiyordu.

"Ben..Ben dışarı çıkacaktım."

Saniyelik karar verip onu içeri buyur etti.Koridordan içeri doğru yürürken Dui en son kaldıkları yeri hatırlamaya çalışıyordu.Birbirlerine devamlı bağırırken söylediklerini dinlemiş miydi yoksa içlerindekilerini kusup çirkinleşmişler miydi?
Melinda'nın onun o gece söylediği silip atma sözüne takılması , Dui ise doğru dürüst ne söylediğini hatırlamadığı geceden kendini savunmaya çalışıyordu.Belki de bir gece öncesinden geceden yediği tokadı henüz hazmedememişti.Ya da karşısında annesi teyzesi ve o aynı anda tırnaklarını çıkardıkları için her şeyi yıkıp atmayı seçmişti.Tek bildiği Melinda, o kapıyı çarpıp çıktığında bir yarısı da onunla birlikte çıktı .Karanlığa büründü, kendini terketmiş gibi.Yaşadıklarının suçunu Toyan'a yüklerken, bir yandan da herkese karşı onu koruyordu kendi içine tezat.Küçük bir odaydı şimdi girdikleri .Bir masa , üzerinde bir bilgisayar , taslak çizimler bolca kitap ... Belli ki kapak tasarımının tam ortasındaydı. Şaşkınlığı gitmiş ,öfkesi geri gelmiş gibi Dui'nin gözlerinin içine bakıyordu.

"Evet seni dinliyorum."

Ne konuşacağını planlamamıştı.Sadece yüz kere Seryo'nun sinirlenme tembihleriyle gelmişti. Oldukça alttan alarak

"Böyle mi devam edeceğiz Melinda ?"

"Beni silip atan sendin Dui "

"Lütfen ne silip atması Melinda ?"

Sesi iyice gerilmişti ellerini nereye koyacağını bilemeyen tavırlarıyla o gece ki konuşmasını taklit etti

"Ya bizi kabul edersiniz ya da ..."

Devamını dinlemeden ama sesini de yükseltmeden.

"Melinda olabilir mi böyle bir şey? İçkiliydim biliyorsun ,Toyan'a iyice gerilmiştim.O gece her şeyin acısını çıkartır gibi konuşmuşum,yoksa size bu şekilde mi itiraf ederdim dediklerimin çoğunu hatırlamıyorum bile ."

DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin