Televizyonda dondurulmuş bir sahne gibi kilitlendik birbirimize.Günlerin yoksunluğuyla onu unutmaya yüz tutan belleğim bedenine takılı kaldı. Üzerinden düşmekte olan pantolonu çökmüş omuzları ile benden kalır yanı yoktu.Ben günlerce acımdan yanarken karşımdaki bedenin kor olduğunu anlamak zor değildi.Ama gelgelelim öyle bir yerde duruyordu ki sınırını geçmek mümkün değildi.Şimdi iki beden özlemle sarılmalıydı oysa onun soğukluğu
önümüzde aşılmaz bir duvar, demirden sert bakışları ise iki adımlık mesafeyi kilometrelere çeviriyordu. Günlerin vermiş olduğu dolmuşlukla içimdekileri volkan gibi püskürtebilecekken,
ağzımdan olabilecek en basit cümleler çıktı. Aynen onun sözcükleri gibi."Geldin mi ?"
Karanlık da olsa ellerini saçlarında dolandırdığını farkedebiliyordum.Sesini duymamla dudaklarım titredi.'Özlememelisin diyordum, bu kadar çok özlememelisin'.
"Uyumuyor muydun ?"
"Uyuyordum ama kilit sesi ile .."
"Kusura bakma uyandırmam diye düşünmüştüm."
Yine de ışığın düğmesine dokunup da açamadık lambayı.Sanki konuşmaktan korktuğumuz gibi birbirimizi görmezsek yüzümüzdeki korkuları da saklarmışız gibi düşündük.
"Evden mi geliyorsun ?"
Oysa ben bugün onu daha çok merak etmiştim.Benim doğum günüm olmasına rağmen. Geçen yıl gibi yine Seryo ile içmeye gitmiş miydi ?Nasıl geçirmişti bugünü? Kaybetmiş olduğu sevdiğinin , hiç kutlayamayacağı doğum günlerine nasıl tahammül ediyordu?Bugün beni hiç aklına getirmiş miydi ? Bana bir dakikasını ayırıp iyi dileklerde bulunamaz mıydı? Yoksa benimle birlikte olduğuna lanetler mi etmişti?
"İşten geliyorum ?"
Beklediğim cevap bu değildi şaşkınlıkla
"İşten mi , bu saate kadar işte miydin?"
Yavaşça yerinde kıpırdadı yatak odasına doğru yürürken ben de arkasından geliyordum.
Odaya girmemle elim abajurun düğmesine dokundu.İçeriye yayılan sarı loş ışıkla , gölgeler gerçeğe dönüşünce şok oldum.İki yıldır onu ilk defa bu kadar kötü görüyordum.Sakalları uzamış benim bildiğim bu çehreyi başka bir adama dönüştürmüştü .Göz altları çökmüş , mor halkalar yüzüne yerleşmişti.Gözlerinin içi kıpkırmızıydı.
Görüşmediğimiz on beş gün boyunca hiç mi uyumamıştı?"Bu bahsettiğiniz iş mi ,ben çoktan bitirmişsinizdir diye düşünmüştüm."
Yatağın ucuna oturmuş çoraplarını çıkarmaya çalışıyordu.Saate baktığımda saatin üç buçuk olduğunu görünce onun yorgunluğunu ben yaşıyormuşcasina içim sızladı.
"Yok iş henüz bitmedi , büyük bir iş aldık mallar yurt dışına gidecek. "
"Gerçekten yurt dışına mı ? Bilmiyordum "
Nereden bilebilirdin der gibi suratıma baktı.
"Evet ilk defa yurt dışına iş yaptık.Çok titiz davranıyoruz"
Bu halinin nedeni benim yaşadığım onca günün çilesi değil miydi ? Bir iş yüzünden mi bu hale gelmişti? Olayları kafamda hızlıca dolandırıp kırılmaya başladım.Ben her anımı onu düşünerek geçirirken o tam gaz çalışıyor muydu ? Başımı anladım der gibi sallarken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm
General FictionBazen yollar hiç ummadığın şekilde kesişir.Herkesin dönüm noktaları vardır. Kimi onları farketmeden yoluna devam eder.Kimi girdiği yolda dönüşüme uğrar.Acaba hangisi bu yola devam edebilecek kadar cesur olacak ?