[5]Hastanede geçen günler

1.7K 67 3
                                    

Çağandan:
Benden korkuyodu, hemde çok korkuyodu. Hepsi benim yüzümden... Yatağından kalktım ve odadan çıktım. Tam bu sırada karşıdan gelen annemi gördüm. Beni görünce koşarak yanıma geldi.

Afra: "Tuana nasıl oğlum iyi mi? " bana ağlamaklı gözlerle bakıyodu onu hiç böyle görmemiştim. "Oğlum konuşsana" gözlerinden yaşlar sıyrılmaya başladı. Ne olduğunu anlamıyordum. "Oğlum gel otur şöyle, şimdi anlat ne oldu? "

Çağan: "T-tuanayı bu hale b-ben getirdim anne, ben yaptım bunu! " sinirden ellerini çizmeye başlattım.

Afra: "Ne demek ben yaptım Çağan, ne demek ben yaptım?! Ya kız orda can verseydi? Nasıl yapabildin böyle bir şeyi?! " İsyankar ses tonuyla söyledim ve odaya girdim.

Leyadan:
Tuananın yanına oturmuştum. Gerçekten abim nasıl böyle bir şey yapar? Nasıl kıydı o kıza? Daha ikinci günü ya, ikinci günü niye böyle davrandı o kıza? Ben bunları düşünürken annem odaya girdi.

Afra: "Tuana iyi misin? "

Tuana: "İyiyim efendim, sadece ayağım kırılmış bişeyim yok. "

Afra: "Tuana... Gerçekten Çağan adına çok özür dileriz. "

Tuana: Yutkundum "s-sorun değil"

Alisa: "Tuana ağrıların falan var mı? "

Tuana: " Yani var ama en çok ayağım ağrıyo" yüzümde sargılar var elimle onları elledim, acıyınca geri çektim.

Çağandan:
Annem içeri girince bende doktorların yanına gidip Tuananın ne zaman çıkacağını sordum. 2 gün sonra çıkabileceğini söylediler. Tuanaya fazla ilgi gösterdiğini düşünüyodum ve artık o modtan çıktım (hg yeni mod der gibisiniz sksks) . Tuananın olduğu odaya gittim.

Deniz: "Yavaş lan, öyle mi girilir?! "

Çağan: "2 gün sonra çıkabiliceksin burdan. "

Leya: "Anne Tuana bundan sonra bizle yaşasa olur mu? Hem zaten doktorlar da artık yalnız yaşamasını tavsiye etmiyo, hem zorlanıcak. "

Tuana: "Leya ne gerek var ben bu zamana kadar zaten yalnız yaşadım bunun da üstünden gelirim. "

Leya: "Aklıma daha güzel fikir geldi! Bizim diğer villaya taşınalım hatta bütün arkadaşlar falan ne dersiniz"

Tuana: "Leya dediğim gibi ben sizle gelemem. "

Afra: "Tuanacım zaten Çağan yüzünden bu haldesin, o yüzden bizim sana yardım etmemiz gerekiyo. Bunu kabul et, hem zaten yalnız her şeyin üstünden gelemiceksin bu halde. "

Tuana: " Düşünmem lazım ama dediğim gibi geliceğini düşünmüyorum. " yatakta hafif doğrulduk ve şu içmek için yanımdaki bardağı aldım. Yavaş yavaş içtim ve bir bardak suyu bitirdim.

Yavaş yavaş geç olmaya başladı ve herkes evlerine gitti. Annem, Deniz, Alisa, Yağız hepsi eve gitti. Biz haliyle Tuananın yanında kaldık. Ama bi zamandan sonra Leyayı da gönderi çektim, zaten çok kötü görünüyodu gözleri falan kızarık o yüzden iki gün ben kalıcaktım Tuanayla. Zaten sadece yanında durucaktım o kadar. Saat 19:03dü. Leyayı yavaş yavaş eve gönderdim ve Tuanayla kaldık. Oda küçücüktü.

(Odayı şöyle hayal edin sadece yatak biraz daha geniş) Akşam yemeğini yemesi lazımdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Odayı şöyle hayal edin sadece yatak biraz daha geniş)
Akşam yemeğini yemesi lazımdı. O yüzden tüm cesaretimi toplayıp konuştum.

Çağan: "Ne yemek istersin ne alıyim" ona baktım ama o bana bakmıyodu.

Tuana: " Fark etmez" soğuk bir ses tonuyla söyledim.

Çağan: " Tamam ben sana çorba alıp gelicem"

Odadan çıktım ve asansöre yöneldim. En aşağı kata gittim çünkü yemekler orda satılıyodu. Hemen gidip tavuk çorbası aldım. Kendime yemek almadım hem iştahım da yoktu. Tekrardan asansörle yukarı çıktım. Odaya doğru yol aldım. Hemen odaya girdim.

Çağan: "Sever misin bilmiyorum ama tavuk çorbası aldım"

Tuana: "Severim teşekkürler koy kenara ben yerim"

Çağan: "Bu halde yemek yiyemezsin o yüzden sana ben yedircem "

Tam yedircektim ki Tuananın telefonu çaldı. Arayan kaldığı evin sahibiydi. Meğersem Tuanayı eve atmış ve ona video atacağını söyledi. Telefonu kapattı ve anında video geldi. Evini dağıtmış, tüm eşyalarını yırtmış ve parçalamıştı.

Tuana: "Hayır hayır hayır hayır hayır! Off niye her şey üst üste geliyo ya? " Gözlerim dolmuştu çünki şu an tamamen tüm varlığımı kaybettim.

Çağan: "Üzülme değmez bize gelirsin yani sorum değil hadi yemek yedircem sana daha" bana bakmıyodu bende elimle hafif çenesinden tutup bana çevirdim.

Çorbadan 1 kaşık aldım ve yavaş yavaş içirmeye başladım. İlk defa birisiyle bu kadar çok ilgileniyodum. Benim için tabiki garipti. Tam bir kaşık daha vericektim ki konuşmaya başladı.

Tuana: " Sen yemicek misin bişey? "

Çağan: "Canım istemiyo."

Tuana: "Ne demek istemiyo, benim arkamda koşarsan bu sefer sen halsiz kalırsın. Olmaz öyle" yedek kaşık aldım ve yatakta hafif doğrulup çorbadan zorla da olsa 1 kaşıp alıp ona verdim.

Çağan: "Sen beni düşünmesene. Gerçekten halâ bana nasıl bu kadar iyi davranıyosun merak ediyorum. Yani sonuçta beni 2 gündür tanıyosun. "

Tuana: "Kapatsan mı bu konuyu?! "

İçirmeye devam ettim. Biraz daha içirdikten sonra bitti. Bir peçete alıp dudaklarının etrafını sildim. Bana bakıyodu, hatta direk gözlerimin içine bakıyodu. Onu yatağına hafifçe yatırdım ve kendim koltuğa oturdum.

Kestik!
Bölüm nasıldı?
Tuana Çağanlarda kalmayı kabul edicek ki?
Çağanla Tuananın arası nasıl olucak?
Hepsi diğer bölümde...
Arkadaşlar bildiğiniz gibi okulların açılmasına çok az kaldı o yüzden bölümler her gün gelmeye bilir. Zaten izlenmelerden çok az kişi oy veriyo ve yorum atıyo. Ama bana destek olan kişilere çok teşekkür ederim. Oy verirseniz çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler!

Okuldaki takıntım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin