[44] Afra ve Mertin gelişi

486 40 14
                                    

Tuanadan:

Kapıda gördüğüm kişilerle şok oldum. Resmen dilim tutuldu. Nasıl ? Nasıl ya nasıl? Kapının önünde Afra abla ve yanında bir adam vardı. Çağanın babası mıydı yoksa? Yavaş yavaş gözyaşları akmaya başladı Afra ablanın. İçerden Çağanın sesini duydum ve duymamla arkamda belirmesi bir oldu. Kaşlarını çattı. Ve boğuk bir sesle:

Çağan: "Anne, baba.... "

Gözlerim Çağan'a kaydı ve sık sık nefes alıyodu.

Afra: "Oğlum bak ben zorunluydum. Gitmem gerekiyodu. "

İçerden hızla Leya ve diğerleri de geldi. Leya annesine ve babasına baka kaldı. Çağan hızla bir atak yaptı ve kapıyı kapattı.
Afra abla kapıyı yumruklamaya başladı. Aynı zamanda da yalvarıyodu.

Afra: "Oğlum bak gerçekten gitmem gerekiyodu. Size söyleyemezdim çünkü izin vermeyeceğinizi biliyordum. Lütfen aç kapıyı lütfenn... " ağlıyodum.

Mert: "Oğlum aç kapıyı bak annen perişan halde. Açmazsan gerçekten kötü olucak "

Leya yere çöküp ağlamaya başladı. Ama üzüntüden değil sanki sinirden gibi. Yağıza kaş göz yapıp yukarı odasına götürmesini istedim. Ama Leya bağırıyodu.

Leya: "BIRAK! BIRAK BENİ BIRAK! NİYE BIRAKTINIZ ANNE BİZİ NİYEE?! NEDEN HİÇ BİŞEY SÖYLEMEDİN GİDERKEN?!"

Alisanın çantasında her zaman korunmak için şeyler oluyodu. O yüzden hızla Alisaya el edip çantasından sakinleştirici iğnesini almasını söyledim. Dediğimi de yaptı. İğneyi getirdi ve bana verdi. Hemen Leyanın yanına gidip yanına çöktüm.

Tuana: "Özür dilerim Leyam... "

Hemen iğneyi Leyaya soktum ve ilacı içine saldım. Yavaş yavaş gözleri gitmeye başladı ve o an Leyayı odasına çıkardı. Birden kapı hızlıca açıldı. Babası tekmeyle açmıştı. İçeri girer girmez Çağanın yakasına yapıştı.

Mert: "ULAN SEN HİÇ AKILLANMİCAK MISIN?! HİÇ Mİ BABA SÖZÜ DİNLEMİCEKSİN SEN?! ÖLDÜREYİM Mİ LAN BEN SE-"

Lafını bitirmeden elini tuttum ve sıkmaya başladım.

Mert: "Bu kız kim Çağan efendi? Ha? Sevgilin mi yoksa? " elimi sinirle çektim ve kızı ittim.

Çağan beni ittiğini görünce sinirlendi ve babasını duvara ittirdi.

Çağan: "EVET SEVGİLİM! HATTA KARIM OLACAK KİŞİ! "

Afra abla öylece bakıyodu. Yüzündeki üzüntü belli oluyodu.

Tuana: "Afra abla ben Çağanı alıyim ve biraz sakinleştiriyim olur mu? "

Afra: " Ben de biraz Mert'i sakinleştiriyim"

Çağanı kolundan tuttum ve zorla odaya götürmeye çalıştım. Çok sinirliydi. Resmen burnundan soluyodu. Yavaşça odanın kapısını açtım ve yatağa oturttum.

Çağan: "Güzelim, iyisin değil mi? Canın acımadı değil mi? Eğer acıdıysa kendisni bizzat ben öldürücem. "

Elini tuttum ve diğer elimin baş parmağıyla da dudağını batırdım.

Tuana: "Şşşt konuşma öyle. Canım acımadı merak etme. Asıl sen iyi misin? Çok kötü tuttu yakanı. Bu nasıl baba ya... "

Çağan: "Merak etme, o pislik bana hiç bir şey yapamaz. Kendisi sadece biraz sinirli bir tip. Ama artık burda kalamayız. "

Tuana: "Burda kalamayız derken? Nereye gidicez ki? "

Çağan: "Bi ev alıcam. Daha doğrusu villa. Her şeyimizi taşırız oraya. Çocuklarımızla da yaşarız orda yakın zamanda. "

Bunu dediğinde gözlerim yuvalarından çıktı. Hemen elimi ağzına götürdüm. O da sırıttı. Ya çakıcam şurdan bir tane.

Tuana: "Son dediğin hariç herşeye okeyim ve bana sırıtarak bakma lütfen!"

Halâ sırıtarak bakıyo. Ayyy ölücem valla ölücemmm.

Tuana: "Ya bakmasana! "

Çağan: " Ama ben sana bakmalara doyamıyorum"

Yaaaa şapşiiik!

Lan iç ses bi sus ya! Bi sus valla! Ama gerçekten çok tatlış benim sevgilim ya! Ne zaman beni bu kadar sevmeye başladın sen ya?

Tuana: " Bende seni çoook seviyorum sevgilim! " yanağına bir öpücük kondurdum.

Kestik!
Bölüm nasıldı?
Siz ilk başta kimi gördü zannettiniz?
Afra ve Mert gelince ne dediniz?
Mert karakterini sevdiniz mi?
Diğer bölüm 25 oy 4 yorumda geliyoooo...



Okuldaki takıntım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin