[3] Tuana için zorlu günler

2K 60 15
                                    

Tuanadan:
İş yerine çok az bir sürede varmıştım. Genelde patron beni sevmiyordu. Her iyi davrandığımda beni daha çok eziyordu. Paraya ihtiyacım olmasa 1 saniye değil, 1 salise bile orada durmazdım. Tüm çalışanlara selam verdim ve içeri kıyafetimi giymek için girdim. Çalışanlar için özel kıyafetler vardı. Ama ben hiç sevmiyordum çünkü çok açıktılar.

Kıyafetim bu şekildeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kıyafetim bu şekildeydi. Neden sevmediğimi büyük ihtimalle herkes anlamıştır. Bide kural varmış, yakalarda 3 düğme açık olması lazımmış. Yok ebesinin nikahı! Bir an önce kıyafetimi değiştirip çalışmaya başladım. Saat 15:37'ydi. Hemen müşterilerin siparişini alıp isteklerini yerine getirmeye başladım.

***

Çok yorulmuştum ve mesaiye kalmıştım. Saat 23:00 dı. Patronun yanına gittim, tabikide paramı almak içindi. Kapıyı tıklattın ve içeri girdim.

Patron:"Ne var ne istiyosun?! "

Tuana: "P-paramı almak için geldim. " tırsak sesimle söyledim.

Patron: Güldüm "Kaç saat çalıştın sen? " alaycı bir ses tonuyla söyledim.

Tuana: "Yedi buçuk saat normal olarak 1 saat da mesai. "

Patron: "İyi al bakalım" 30 lira uzattım.

Tuana: "Bu ne? Ben bu para için çalışmadım! Bana paramı ver! "

Patron: Üzerine yaklaştım o ise bana tırsak tırsak bakıyodu. Gömleğinin düğmelerini açmaya başladım. Eliyle beni ittirmeye çalışıyodu. Elim bacağına kayıyodu ve karnıma diziyle tekme atmasıyla yere düştüm.

Odadan hemen çıktım ve kafeden çıktım. Evime hızlı adımlarla yol aldım. Bir taraftan ağlıyor, bir taraftan da gömleğimi ilikliyodum.

Çağandan:
Arabamla öylece tur atıyodum ki ne göriyim. Tuana! Hemen yanımda hızlı adımlarla bir yere gidiyodu. Ağlıyo muydu o? Evet ağlıyodu, ama hiç umrumda değil(Çağan senin belanı) . Onu arabamla takip ettim. Belki eve gidiyodur böylece nerde yaşadığını öğrenebilirim. 10 dakika sonra bir binaya geldi ve ileri girdi.

Çağan: "Demek burda yaşıyosun... Yazık! " Kahkaha attım ve binanın resmini çektim. Hızla ordan uzaklaştım ve eve doğru yol aldım. Evim onunla 15 dakikalık bir mesafedeydi. O sırada da yarın nasıl işkenceler çektirsem diye düşünüyodum. Aklıma yaşadığı yerin fotoğrafını yaymak geldi aklıma. Yarın annemin, yani müdür odasına gidip büyük ekranda yayıcaktım bu fotoğrafları. Herkes onunla dalga geçicekti ben de ona işkence çektiricektim. Eve varmıştım hemen arabayı park edip, kapıya tıklattım. Kapıyı Leya açtı.

Leyadan:

Leya: "Oyy abim gelmiş"

Çağan: "Hıhı ben geldim, bakın odama çıkıyorum beni rahatsız etmeyin. "

Okuldaki takıntım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin